Eğitim MEB gibi YÖK de coğrafyayı unuttu

MEB gibi YÖK de coğrafyayı unuttu

15.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Sınavlarda soru sayısı azaltıldı, lisede zorunluyken seçmeli oldu. Şimdi de YÖK’ün 25 Kasım’a kadar askıya çıkardığı taslakta “Coğrafya” lisans programının adı “Beşeri ve Ekonomik Coğrafya” olarak önerildi. Bu düzenlemeye tepki gösteren coğrafyacılar, Fiziki Coğrafya disiplininin yok sayıldığına ve önerilen ismin evrensel tanıma uymadığına dikkat çekerek, YÖK’ün kararı gözden geçirmesini istiyorlar

MEB gibi YÖK de coğrafyayı unuttu

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) üniversite programlarındaki isim kargaşasına son vermek amacıyla askıya çıkardığı “Önlisans ve Lisans Diploma Programlarının Yeniden İsimlendirilmesi ve Sınıflandırması” taslağına ilk tepki coğrafyacılardan geldi. UNESCO Uluslararası Standart Eğitim Sınıflandırması dikkate alınarak oluşturulan taslak, 25 Kasım’a kadar askıda. Taslakta, Sosyoloji ve Kültürel Çalışmalar başlıklı ayrıntılı alanda “Coğrafya” lisans programının adının “Beşeri ve Ekonomik Coğrafya” olarak değiştirilmesi öneriliyor. Daha önce de lise ve üniversiteye girişte soru sayısı azaltılan ve lisede zorunluyken seçmeli ders olan coğrafya ile ilgili YÖK’ün isim önerisine eğitimciler, öğrenciler ve mezunlar karşı çıkıyor.

‘Yeni düzenleme hatalı’

Yeni düzenlemelerin “hatalı” olduğuna dikkat çeken Jeomorfoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Turoğlu, YÖK’e taslakla ilgili şu önerilerde bulunuyor:

Beşeri ve Ekonomik Coğrafya; Coğrafya bilim dalının iki temel alt disiplininden sadece biridir. Kapsam ve içerik olarak coğrafya bilim dalını temsil etmez.

Mezunların, yatay ve dikey hareketliliklerinde ve iş başvurularında mağdur olmaları, iş hayatında diplomalarını kullanırken unvan ve mesleki yetki çatışması yaşamaları, diploma denklik problemleri, çalışmanın yapılması için gerekçe gösterilmiştir. Coğrafya bilim dalının, Beşeri ve Ekonomik Coğrafya olarak değiştirilmesi için bu yazılanların hiçbiri doğru, haklı, mantıklı bir gerekçe değil. Zira Coğrafya programının bu bahsedilen problemlerle bir ilişkisi yoktur.

Bunun bir örneği yok’

YÖK’ten üniversite programlarındaki isim kargaşasına son verecek düzenlemenin “Uluslararasılaşmaya katkı sağlayacağı” ifade edilmekte. Oysa İngiltere’deki Oxford, Cambridge, Almanya’daki Humboldt, Heidelberg, Fransa’daki Sorbonne, ABD’deki Denver, Arizona üniversitelerinde coğrafya lisans eğitiminin adı “Beşeri ve Ekonomik Coğrafya Lisans Programı” değildir. Aksine bugün Türkiye’de de uygulandığı gibi “Coğrafya Lisans Programı” ya da bazılarında olduğu gibi “Coğrafya ve Çevre”, “Coğrafya ve Bölge Planlama” veya “Coğrafya Fakültesi” vb. isimlerle anılır.

Coğrafya bilim dalı; Fiziki ve Beşeri olmak üzere iki temel disiplinden oluşmakta. Eğer bu iki disiplinden biri eksik kalırsa o zaman coğrafya olmaz. Bu yüzden, yükseköğretimde coğrafya eğitimi verilmek isteniyorsa bu eğitimin adı “Coğrafya Lisans Programı” olmalı. Adının, “Beşeri Coğrafya Lisans Programı” olarak değiştirilip, “Fiziki Coğrafya” disiplininin yok sayılarak, yeni bir sınıflama yapılması; aslında coğrafya bilim dalını yok saymak ve yeni bir bilim dalı oluşturmak anlamına gelir. Böyle bir sınıflamanın ve uygulamanın bir örneği yok. Yapılmak istenen bu değişiklik, evrensel “Coğrafya” tanımına uymaz.

İç mimarlar da dertli

YÖK’ün taslağında İç Mimarlık lisans programının “Moda, İç Mekan, Sahne ve Endüstri Ürünleri Tasarımı” başlıklı ayrıntılı alanda yer alması önerisi de sektör çalışanları, öğrenciler ve mezunların tepkisini çekti. Bu kapsamda, TMMOB İç Mimarlar Odası, 17 Kasım’da yapılacak Danışma Kurulu’nda alacağı ortak eylem kararlarıyla bu konuda atılacak adımları belirleyecek. Konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:

Türkiye’de 60’dan fazla üniversitede birçok yeni İçmimarlık programı açıldı ve açılmaya da devam etmekte. Mevcut programların çağın gerekliliklerine göre yenilenmesi gerekmekte.

İç mimar ile İç mimar ve Çevre Tasarımcıları, üniversitelerin Mimarlık ve Mühendislik, Güzel Sanatlar, Mimarlık, Güzel Sanatlar ve Tasarım, Güzel Sanatlar ve Mimarlık, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık, Mühendislik ve Tasarım, Sanat ve Tasarım, Mühendislik ve Doğa Bilimleri fakültelerinden de mezun olabilmekte. YÖK çalışmasıyla İç mimar ile İç mimar ve Çevre Tasarımcıları lisans bölümlerini tek bir fakülte altında toplamak yerine daha da karmaşık hale getirecek ve içerisinde mesleğimizle uzaktan yakından ilgisi olmayan, Aksesuar Tasarımı, Sahne Kostümü, Moda Tasarımı gibi bölümleri barındıracak bir şekilde “Moda, İç Mekan, Sahne ve Endüstri Ürünleri Tasarımı” Fakültesi adı altına alınmak istenmekte.

Daha önce mezun olan meslektaşlarımızın diploma denklikleri nasıl sağlanacak? Eksik kredileri mevcuda ilave edebilecekler mi?
‘Mimarlıktan dışlanıyoruz’

İç mimarlık bölümünden bir mezun da taslakla ilgili şu yorumda bulunuyor: Bir üniversitede mimarlık yüksek lisansı yapıyorum. Üniversitede strüktür malzeme bilgisi, teknik resim, röleve restorasyon, perspektif gibi teknik bilgiler içeren eğitim almamıza rağmen “Moda, İç Mekan, Sahne ve Endüstri Ürünleri Tasarımı” altına alındık. Depremlerde kaybedilen canların çoğu iç mekânda yapılan yanlışlıklar yüzünden olurken mesleğimizi tamamen alakasız alanlarla bağlantı sağladılar. Normalde mimarlık fakültesi altında olan mimarlık, iç mimarlık, peyzaj mimarlığı, şehir bölge planlama, endüstri ürünleri programları varken, bizleri mimarlıkla hiçbir bağlantımız yokmuş gibi dışlamış durumdalar. Ki bu nasıl bir tezatlıktır? Birçok şantiyede iç mimarlar şantiye şefliği yapmakta.

‘Alan önemsizleştiriliyor’

YÖK’ün coğrafya lisans programı için isim önerisi, sosyal medyada da tartışıldı. Yorumlar şöyle:

İtalya’da iklim değişikliği zorunlu ders olarak okutulacak. Benim ülkemde coğrafya seçmeli, coğrafya öğretmenleri üvey evlat. Neden? Coğrafya 9, 10, 11 ve 12. sınıflarda zorunlu olmalı.

Coğrafya bir bütündür. Fiziki coğrafya olmadan beşeri coğrafya, beşeri coğrafya olmadan fiziki coğrafya yapılamaz.

Haberin Devamı

YÖK bu. Yarın “İyi madem Fiziki de olsun” der. İşler bu ciddiyetle yapılmıyor mu?

Anlamadım gitti neden sürekli coğrafya dersi daraltılıyor, sürekli önemsizleştiriliyor.

Amaç önce fiziki kısmını kaldırıp sonra beşeri daha sonra ekonomik kısmını mı kaldırmak acaba?

Başka ülkelerde coğrafyanın kapsamı genişletilirken Türkiye’de sadeleştiriliyor. Coğrafyamızı bilmeden mi ulaşacağız uygar toplum seviyesine?