Eğlenceli buluşma

Şinasi Yurtsever ve Sinan Çalışkanoğlu’yla, ‘İlk Buluşma’nın formatını, detaylarını ve çekimleri konuştuk.

- ‘İlk Buluşma’yla nasıl buluştunuz?

Şinasi Yurtsever: Yapımcımız Koray Şahin’le eski bir arkadaşlığımız var. Daha önce ‘Hadi İnşallah’ filminde çalıştık. Projeyle ilgili konuşurken, ilk şakamızı eğlenerek oluşturduk. Bir teklif gelmedi, birlikte tasarladık.

Sinan Çalışkanoğlu: Daha önce ‘Şanslı Masa’ isimli bir projemiz vardı. Koray Şahin, Yurtsever’le ‘İlk Buluşma’nın formatını konuşuyor ve akıllarına ben geliyorum.

- Programın farklı bir formatı var, ‘Şanslı Masa’nın biraz değiştirilmiş hali gibi... Projenin farklı olması kabul etmenizde etken oldu mu?

Ş.Y.: Program, ‘Şanslı Masa’ya benziyor. Ama aynı olmasın diye dikkat ettik. ‘İlk Buluşma’da profesyonel oyuncular var. Şakamızı önceden oluşturuyoruz. ‘Şanslı Masa’da kafeteryada oturan çiftin önüne menü konuluyor, orada “Bizimle şaka yapmak ister misiniz?” yazıyor, ‘İlk Buluşma’da ise, başvurular yapılıyor katılmak isteyenler bizimle iş birliği yapıyor.

S.Ç.: Senaryoya yönelik editöryal bir ekiple çalışıyor olmak kabul etmemin ana etkenlerinden biri. Şinasi’nin projede olmasının da kabul etmemde rolü büyük.

- Nasıl bir ikili oldunuz?

Ş.Y.: Çalışkanoğlu’nu program başlamadan önce de tanıyordum. Beraber Beşiktaş maçlarına gidiyoruz. Sevdiğim bir arkadaşım.

S.Ç.: Şinasi Yurtsever önceden de çalışmak istediğim oyuncuydu. Eğlenceli bir ikili olduğumuzu düşünüyorum.

- Peki ikili olarak çalışmanın zorlukları var mı?

Ş.Y.: Büyük zorlukları yok. Tek başına yapmakla iki kişi yapmanın arasındaki fark, o an coşup o şakanın ilerleyişinde doğaçlama yaptığımız için iki-
mizin aklına aynı anda bir şey gelebiliyor ve heyecanlanıyoruz.

S.Ç.: Tabii ki öncelikle birbirinizi sevmeniz ve yarı yolda kalmayacağınıza inanmanız gerekir.

‘Çekimlerde en çok biz coşuyoruz’

- Çekimlerde siz de eğleniyor musunuz?

Ş.Y.: Set arkası, enerjinin yüksek olması önemli... Sen eğlenemezsen bir komedi programı olduğu için işe de yansır. Eğleniyoruz ve bunun için de özel bir çaba harcamıyoruz.

S.Ç.: Çekimlerde en çok biz coşuyoruz.

- Şu ana kadar yaşanılan en ilginç buluşma hangisi oldu?

Ş.Y.: Geçtiğimiz pazar yayınlanan bölümün son üçüncü şakası Sinan’ı da beni de şaşırtan bir şaka oldu.

S.Ç.: Hepsine hem çekerken hem de izlerken gülüyorum.

- Programlar önceden mi çekildi? Bilinirlilik arttıkça kişilere şaka yapmak zor olmayacak mı?

Ş.Y.: Evet önceden çekildi. Yaklaşık iki ay bir toplantı süreci yaşadık. Ondan sonra şakaları oluşturduk. Çekimlere de yayından önce başladık. Program izlendikçe ki şu ara iyi izleniyor, aynı insanları kullanamayacağız.

S.Ç.: Yaklaşık 10 bölüm stok yaptık. İnsan
hikayesi bitip tükenmez bir okyanus.

- Reyting kaygınız var mı?

Ş.Y.: Reyting kaygısı hem var hem de yok. Var çünkü; kanalın da yapımcının da programın devam etmesi için reytingi önemsediğini biliyoruz. Ama oyuncu, reytinge kafayı takarsa onun için bir şeyler yapmaya çalışıp, kafasındakinin dışına da çıkabilir.

S.Ç.: Tabii ki her işte olduğu kadar. Yaptığımız şeyin komik olduğuna sonuna kadar inanıyoruz.

- İzleyicilerin yorumları nasıl?

Ş.Y.: İzleyicilerden gelen yorumları ciddiye alıyorum. Hepsini okuyorum. Sosyal medyada özellikle çok takip ediyorum.

S.Ç.: Genel olarak beğeniyorlar. İçinde hassasiyet barındıran her türlü yorumu ciddiye alıyoruz.

- İkiniz de komedi ağırlıklı işler yapıyorsunuz, izleyiciye ters köşe yapacak mısınız?

Ş.Y.: Evet yapabilirim. Bir şeyi iddia edip, o iddiayı gerçekleştirmeyi seviyorum.

S.Ç.: Hayatımın geri kalanını da komedi oyuncusu olarak geçirebilirim. Yalnız içimde esprili bir psikopat
katil oynama isteği var.