Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dünyada paranın kıt olduğu dönemde kredi notu daha önemliydi. Şimdi piyasada para bol. Faiz negatif. Tabii ki risk göstergesi olarak not önemli ama, not kırıldı diye Türkiye dövizsiz kalmaz...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, New York’ta, Bloomberg Baş Editörü John Micklethwait ile bir söyleşi yaptı. Ve kredi derecelendirme kuruluşları konusundaki soruları şöyle cavapladı:
Kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin seviyesini eşik altına çekiyor. Yatırımcıları da endişelendiriyor, sizi de endişelendiren bir konu mu?
- Bu çok çok yanlış. Merkez Bankası döviz rezervi 123 milyar dolar. Bunun daha da büyümesini umuyoruz.
Hala kredi derecelendirme kuruluşlarının hata yaptığı düşüncesinde misiniz?
- Evet, politik açıklamalar yapıyorlar. Çökmüş bitmiş ülkeleri yükseltirken, diri ülkelerle ilgili ya donduruyor, ya da kılpayı da olsa düşürme yönünde hareket ediyorlar. Kesinlikle bunların siyasi davranmaması lazım. Olması gereken neyse bunu açıklamaları gerekiyor. Onları dürüstlüğe davet ediyorum. Dürüst olsanız da olmasanız da Türkiye ekonomisi gayet güçlü.
Kredi notunun düşmesini haksız görüyorsunuz?
- Ekonomisi çökmüşlere bakıyorsunuz, yükseltiyorlar. Türkiye sıkıntı yaşamadığı halde donduruyor. Bu dürüstlük değil.
Bu söyleşinin hemen ertesinde Moody’s Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına indirdi. Türkiye’nin kredi notunu “Ba1” seviyesine düşürdü, görünümü “durağan” olarak belirledi.
Peki sebep nedir?
Moody’s açıklamasında, not indirimine gerekçe olarak 2 sebep gösterildi: 1) Türkiye’nin yüksek boyutlu dış finansman ihtiyacına bağlı risklerdeki artış var. 2) Daha önce destekleyici olan borçlanma temellerinde, özellikle de büyüme ve kurumsal sağlamlıkta zayıflama görülüyor.
“Durağan” görünümün, Türkiye’nin ekonomik dayanıklılığında yaşanan yıpranma ve cari açık tarafında artan baskıdan kaynaklanan aşağı yönlü riskler ile büyük ve esnek olan ve hala pozitif büyüme içinde olan Türkiye ekonomisinin ve hükümetin bütçe konusunda kaydettiği sağlam geçmişin bir dengesi olduğu belirtildi.
Açıklamada, “Jeopolitik ya da yurtiçindeki siyasi ortamdan kaynaklanan siyasi risklerin azalması, ne kadar kredi pozitif olsa da, diğer iyileşmeler gerçekleşmeden kredi notunda bir artışa neden olmayacak” ifadesi var.
Önümüzdeki dönemde, 1) Kamu maliyesindeki trendin somut biçimde tersine dönmesi, 2) Yabancı fon akımının ani ve kalıcı biçimde terse dönmesi, 3) Kurumsal sağlamlığın beklenenin ötesinde yıpranması ya da siyasi risklerde beklenenin ötesinde artış görülmesi durumunda notun aşağı yönlü baskı altında kalacağı belirtiliyor. İlginçtir ki, not kırmadan iki gün önce bir Moody’s yetkilisi 15 Temmuz’un Türkiye ekonomisi üzerinde yarattığı şokun büyük ölçüde kaybolduğu belirtmişti.

Biz işimize bakalım

Moddy’s’in not kırması ile Türk ekonomisi krize girmez. Çökmez. Döviz muslukları sonuna kadar kapanmaz. Döviz ihtiyacımızı kısa vade ve biraz daha yüksek faiz ile karşılarız.
Dünyada paralarını ülkeler arasında dolaştıran fonlar, öncelikle para gönderecekleri yerdeki riske bakıyorlar. Risk denilen şey gönderdikleri parayı geri alıp alamayacakları. Risk sonrası da ülkenin yatırıma verdikleri faizi dikkate alıyorlar.
Ülkelerin riskini ise uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları not vererek belirliyor. Özellikle emekli sandıklarının fonlarını idare edenler, kredi notu belli çizginin altındaki ülkelere para göndermiyorlar.
Dünyada paranın kıt, fon akımlarının sınırlı olduğu dönemde kredi kuruluşlarının notu daha önemli idi. Günümüzde küresel piyasalarda para bol. Faiz negatif. Tabii ki risk göstergesi olarak kredi notları önemli ama, kredi notu kırıldı diye Türkiye’nin dövizsiz kalması mümkün değil.
Biz işimize bakalım. Ekonomi normalleştirmede hızlı davranalım. Üretim artışını sağlayalım. İhracattaki duraklamaya son verelim. Üretim artışı ile üretim ve ihracata dayalı büyüme, notun kısa sürede düzelmesine imkan verecektir.