Ekonomi '10 yılda 1 trilyon dolar milli gelir hayal değil'

'10 yılda 1 trilyon dolar milli gelir hayal değil'

26.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Türkiye'nin milli gelirinin 10 yıl içinde 1 trilyon dolara ulaşacağını belirten Bakan Babacan, 'Bu Avrupa'nın en büyük ekonomilerinden birisi demektir. Kişi başına milli gelir de 10 bin doları geçmiş olacaktır' dedi

10 yılda 1 trilyon dolar milli gelir hayal değil

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen "Sürdürülebilir Rekabet Gücü ve AB'ye Üyelik Sürecinde Türk Sanayi' temalı 4. Sanayi Kongresi'nde konuşan Babacan, 1 milyar dolar GSMH için, "Bu Avrupa'nın en büyük ekonomilerinde birisi demektir. Kişi başına milli geliri 10 bin doları geçmiş olacaktır. Böyle bir Türkiye, Avrupa'ya çok şey katacaktır" dedi. Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin 10 yıl içinde gayri safi milli hasılasının (GSMH) 1 trilyon dolara, kişi başı milli gelirin ise 10 bin doların üzerine çıkacağını söyledi. Babacan, "Diyeceksiniz ki 1 trilyon dolar nerden çıktı. Şu anda 350 milyar dolardayız. Ortalama yüzde 6 - 7 gibi bir büyüme hızıyla, 10 yılda bunu hesap edin, zaten 10 yılda ikiye katlamaktır. Artı, kayıt dışı azalacaktır. GSMH hesaplarımızın metodunda AB standartlarında çok ciddi değişikler de olacak. Bütün bunların sonucunda göreceksiniz ki 10 sene içinde 1 trilyon dolarlık GSMH hayal değil, ulaşılabilir bir hedeftir" dedi.2002'de 28 milyar dolar olan özel sektörün kredi hacminin 20005'te 86 milyar dolara ulaştığını belirten Babacan, "Reel faizler düşüyorsa, bankalar artık kapı kapı dolaşıp işadamlarımıza kredi kullandırmaya çaba gösteriyorsa, bunun arkasındaki temel faktör kamu borçlanma ihtiyaçlarının azalmasıdır" diye konuştu. 'Ulaşılabilir bir hedef' TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu da AB'nin son İlerleme Raporu'nda Türkiye'yi her ne kadar işleyen pazar ekonomisi olarak övmüş olsa da kendilerinin bu konuda o kadar iyimser olmadıklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Sanayileşme sürecini bitirmemiş ve yapısal reformlarını tamamlamamış bir Türkiye'ye tam anlamı ile bir piyasa ekonomisi olarak vasıflandırmak mümkün değildir"dedi.İSO Başkanı Tanıl Küçük de "Acil olarak önlem alınması gereğini burada ifade ediyoruz" dedi. İSO: Bıçak kemiğe dayandı Polonya AB Daimi Temsilciliği Baş Müşavir ve Başekonomisti Dr. Andrzej H. Rudka, müzakere sürecinde ek koşulların da Türkiye'nin karşısına çıkacağını söyledi.Sanayi Kongresi'nde konuşan Rudka, "Brüksel'de sürekli ortam değişiyor. Müzakere sürecinde yeni ek koşulların karşınıza çıkacağını göreceksiniz. Bunlara işinizi karıştıracak koşullar olarak bakmayın. Bunlar sizin cesaretinizi kırmamalı" dedi.AB müzakere sürecinde iş dünyasına büyük görevler düştüğünü ifade eden Rudka, çok işletmenin bulunduğunu, ama iş dünyasının sesini duyuracak bir kurumun bulunmadığını belirterek, "İş dünyasının sesini tek bir koordineli kanaldan duyurması gerekir" dedi. Rudka: Ek koşullar cesaretinizi kırmasın Müzakere sürecine iyi hazırlanmak gerektiğinin altını çizen Rudka, "Brüksel hızla hareket ediyor. Yükümlülükler için iki yılımız var diyorsunuz ama bu zaman yeterli olmuyor" dedi. Polonya'nın üyeliğinin üzerinden geçen 1.5 yıl sonra, üyelikle ilgili endişelerin ortadan kalktığını kaydeden Rudka şöyle konuştu: "Üyelikten sonra malların fiyatları düştü, işsizlikte artış olmadı, KOBİ'ler çok daha rekabetçi hale geldi, firmalar kapanmadı, vergiler düştü, AB bütçesine katkımız Brüksel'den aldığımız paradan daha az oldu, AB ülkelerine ihracatımız yüzde 30 arttı." Avrupa Kamu İşleri Kurumsal İletişim Firması Yönetici Ortağı Karel Firla da iş adamlarının ve sanayicilerin müktesebatı anlaması gerektiğini belirterek, "İş dünyasının, sendikaların, derneklerin müktesebatı hazmetmeleri, bu sürece katkıları çok önemli. Soru sorulacak, tartışma yapılacak platformlar oluşturun" diye konuştu. Hızlı hareket etmeli