Asgari ücrette sıkı pazarlık

7 milyona yakın çalışanı ilgilendiren asgari ücret görüşmeleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ev sahipliğinde başladı.

Görüşmelere ilk kez asgari ücretli bir işçi de katıldı. Yalova Üniversitesi’nde özel güvenlik olarak çalışan Gülden Görmez, çocuklarından birinin lise 2’den ayrıldığını belirterek, “Oğlumuza formasını aldım ama hırkasını alamadım. ‘Onu da bir ay sonra alırız’ demiştim. Okul yönetimi ‘prosedür gereği, o forma giyilmek zorunda’ diyerek sürekli oğlumu uyardığı için, oğlum da gurur meselesi yaptı, bir daha gitmedi. Bunu bütün asgari ücretlilerin yaşadığına inanıyorum. Biz istiyoruz ki insanca yaşayabilelim” dedi.

‘Müsterih olun’

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) heyetinin başkanlığını Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetinin başkanlığını ise Genel Sekreter Akansel Koç yaptı.

Bakan Zehra Zümrüt Selçuk, bu yıl içinde yaşanan spekülatif ataklarla ekonomiye dair olumsuz bir havanın oluşturulmaya çalışıldığına işaret ederek, şunları söyledi:

“2019’da istihdamı koruyacak ve daha da artıracak en önemli eylemlerden biri asgari ücretin hem çalışanlar, hem de işverenler için ekonomik konjonktürle uyumla bir şekilde ve verimliliğe de katkı verecek bir şekilde tespit edilmesi olacak. Makul çözümlerin hayata geçirilmesi için gereken her türlü çaba ve gayreti ortaya koyabileceğimize inanıyorum. 16 yıl boyunca işçi ve işverenlerimizin haklarını gözeterek bu mevcut komisyon marifetiyle her zaman çözümü sağlayan taraf olduk. Bu anlamda işçilerimiz de, iş verenlerimiz de müsterih olsunlar.

AK Parti’nin iktidara gelmeden önceki son asgari ücret 2002 temmuz ayına aitti. O dönemde 184 lira düzeyinde olan net asgari ücreti 2018’in ocak ayı itibarıyla 1603 lira 12 kuruşa yükselttik. Bu demek oluyor ki net asgari ücreti nominal düzeyde yüzde 770, reel olarak ise yüzde 102.6 arttığını görmekteyiz.”

Türk-İş: Günlük 54 lira bile değil

Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türkiye’deki enflasyona dikkat çekerek, “Ücretli çalışanların zaten yetersiz olan gelirleri enflasyon karşısında iyice eridi. İşçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlanan asgari ücret, nihayetinde günlük 54 lira bile değil” dedi.

Kim, ne istiyor?

Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt 2 bin 29 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net 1603 lira 12 kuruş. Asgari ücretin işverene maliyeti, bir işçi için 2384 lira 66 kuruş. Türk-İş, yıl sonunu beklenmeden asgari ücretin 2 bin lira olmasını, 2019’da ise 2 bin lirayı aşmasını istemişti. DİSK’in talebi de asgari ücretin net 2 bin 800 liraya çıkarılması yönünde. Hak-İş de 2019’da asgari ücret için 2 bin liranın az olduğu görüşünde.

TİSK: Yüzde 40 zam yapıldı

TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç, son 3 yıldır işverenlere verilen asgari ücret desteğinin 2019’da da artarak devamın istedi. Koç, asgari ücretin işsizler ve yeni yatırımcıları etkilediğini belirterek, “İstihdam maliyetlerinin yüksekliği rekabet gücümüzü olumsuz etkileyeceği gibi yeni istihdam olanaklarında da güçlük yaratacaktır” dedi. Koç, 2016’da asgari ücrette yapılan yüzde 37 artışın, son 3 yılda kümülatif etkisinin yüzde 69 olduğunu belirterek, “Enflasyonun yüzde 40 oranı üzerinde asgari ücrete zam yapılmıştır” diye konuştu.

Asgari ücretli işçi: İnsanca yaşayabilelim

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na ilk kez asgari ücretli bir işçi de katıldı. Yalova Üniversitesi’nde özel güvenlik olarak çalışan Gülden Görmez, evli ve iki çocuk annesi olduğunu, çocuğunun birinin üniversitede okuduğunu, diğerinin ise lise 2’den ayrıldığını söyledi. İki kredi kartının bulunduğunu söyleyen Görmez, şöyle konuştu:

“Şu an ikisi de dolu. Mesela bir maaş yattı. ‘Eksi hesap’ta olduğum için direkt oraya kesiliyor. Arada çok sıkıştım kredi çektim. Mecburum çünkü, dönmüyor, yoksa icralık olacağız. Bu sefer kredi taksiti eklendi üstüne. Yani borcu borçla kapatıyoruz ama sadece o ayı kurtarmış oluyorsunuz. Bunun için de ne istediğinizi yiyebiliyorsunuz, ne de giyebiliyorsunuz. Sosyal hayatımız yok. Çünkü sosyal hayat demek para harcamak demek. Asgari ücretliler ilerleyemiyor, bu maaşla olmuyor. Biz istiyoruz ki insanca yaşayabilelim.”