23.06.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
Ebru Sungur
Bundan sadece 30 yıl önce ebeveynlerin çocukları için “Bir ‘dairede’ mesaili işi olsun” diye kurdukları hayaller, bugün çoğunluğun gerçeği. ‘Daire mesaisinin’ kelime anlamının da ortaya koyduğu ‘fasitliğin’ ötesinde insan sağlığına olumsuz etkilerinin bertarafı ise pek çok işkolunun konusu haline geldi. Günümüzde iç mekanlardaki hava kirliliğinin dış mekanlara oranla 2 ile 5 kat arası daha yoğun olduğu kanıtlanırken bu kirliliğin en büyük kaynağının yapı malzemelerinden ve mobilyalardan salınan uçucu organik bileşikler (VOC) olduğu tespit edildi.
Üreticiler, bu alanda artan farkındalık ve tüketici talebi ile yön buluyor. Bunlardan biri de Bürotime. Beş yıldır ürünlerini uluslararası bağımsız denetleme kuruluşu UL Enviroment’in testlerine tabi tutan şirket, Greenguard Gold Sertifikası’na sahip. Bu, “Söz konusu ürünler iç mekan hava kalitesini olumsuz etkilemiyor” demek.
Belgeyle ispatlı
Bir süre önce kurdukları tasarım merkezi ile gerek sürdürülebilirlik gerekse farklı sektörlere yeni çözümler üretme alanında çalışmalarını çeşitlendirdiklerini anlatan Bürotime Pazarlama Direktörü Nuran Efendioğlu şunları söyledi:
“İnsanların zamanlarının büyük bir kısmını geçirdiği ofislerde kullanılan mobilyalar, sağlığı tehdit etmeyecek şekilde üretilmeli. Ürünlerdeki kimyasalların oda sıcaklığında buharlaşarak ortamın hava kalitesini bozmaması gerekiyor. Greenguard Sertifikası, ürünlerin emisyon değerlerinin ölçülmesi sonucunda ürünün iç mekânda kullanılmasında herhangi bir sorun teşkil etmeyeceğini ispatlıyor. Greenguard Gold Sertifikası ise bu ürünlerin okul ve sağlık hizmet binalarında rahatlıkla kullanılacağını garantiliyor.”
Sınıfa hareket ve teknoloji geldi
Efendioğlu’nun verdiği bilgilere göre, ofis mobilyasının önemli markalarından olan Bürotime, son yıllarda eğitim sektörüne de hitap etmeye başladı. Bu sektöre, ilkokul sınıflarından üniversite amfilerine, hatta yurt odalarına kadar geniş yelpazede çözümler sunan şirketin bu süreçte iki anahtar sözcük yönlendiriyor: Özgürlük ve teknoloji. Özgürlük mottosu, sınıflarda hareket edebilen masalar ve sandalyelerle, yükseklikleri ayarlanabilen sıralarla ve motivasyonu yükselten renklerle şekil buluyor. Gençlerin olmazsa olmazı teknolojiye erişim için ise mobilyalar priz ve USB girişleriyle donatılmış.
Y kuşağı kanepeyi seviyor
Çalışma hayatına kendi kurallarıyla giren Y kuşağı, ofis mobilyasını da şekillendiriyor. Nuran Efendioğlu, “Y kuşağı için rahatlık, hiyerarşinin bile önünde. Yeter ki rahat olsunlar, her yerde çalışabiliyorlar. Geçen yıl en çok koltuk ve kanepe sattık” dedi.
Masadan mesaj var!
Ofis çalışanının en önemli sorunlarından olan hareketsizliğe de çözüm bulmak için çalıştıklarını anlatan Nuran Efendioğlu, bir süre önce piyasaya çıkardıkları yükselir alçalır masada yenilikler yaptıklarını söyledi. Kullanıcının boyunu istediği gibi ayarladığı masa için bir cep telefonu uygulaması olacak. Cep telefonundan gelen mesajla masa, kullanıcısına, “Beni yükselt, biraz da ayakta çalış, çok oturdun” diyecek.