Cinebonus’tan bir yabancı çıktı, diğeri yolda

Türkiye’nin en büyük sinema zincirlerinden Cinebonus’un ve spor kompleksi zinciri MAC’in sahibi Mars Entertainment’ın büyük ortağı ABD’li ünlü yatırım grubu Colony Capital, Türkiye’den çekiliyor. İşadamı Muzaffer Yıldırım tarafından 2001 yılında kurulan Mars Entertainment’ta yüzde 55 hissesi bulunan Colony Capital, hisselerinin tümünü devretmeye hazırlanıyor.
Hisse devri çalışmalarını doğrulayan Muzaffer Yıldırım, “Şu an devir işlemleri devam ediyor. Ayrıntı veremem ancak Colony Capital yüzde 55’lik hissesini yabancı bir gruba aktaracak. Yeterli kâra ulaştıklarını düşündükleri için çıkıyorlar” dedi. Merkezi Los Angeles’ta olan Colony, 30 milyar doları bulan yatırımlarıyla alanında dünyanın en büyükleri arasında yer alıyor.

Paris Saint Germain’in sahibi
Dünya genelinde birçok şirkette ve otelde hissesi bulunan grubun ilginç yatırımları arasında Fransız futbol kulübü Paris Saint - Germain, Michael Jackson’ın ünlü çiftliği Neverland ve finansal sıkıntılar yaşayan ünlü fotoğrafçı Annie Leibovitz’in negatifleri de var. Colony, son olarak Walt Disney’in elindeki Miramax film stüdyosunu almak için girişimlerde bulunuyor.
Mars Entertainment bünyesinde; 28 sinema salonu bulunan Cinebonus, 5 salonu bulunan spor kompleksi Mars Athletic Club (MAC), NuPera restorantı, NuSpa spa zinciri ve Burç Beach plajı bulunuyor. İş hayatına 7 yıl çalıştığı Vakko Gym’de atılan Muzaffer Yıldırım Philip Morris ve Alarko’nun turizm grubunda genel müdürlük yaptı. 2001 yılında ise spor, sinema ve restoran yatırımları için Mars Entertainment’ı kurdu. Şirket geçen yıl 2 bin çalışana ve 100 milyon dolar ciroya ulaştı. 2007 yılı ortasında da Colony Capital Mars’a yüzde 55 payla ortak oldu.

Gulette vampir kitabı buldu
Colony Capital’in kurucusu ve başkanı Tom Barrack da, Mars’la görüşmeler için Türkiye’ye geldi. Barack düzenli tuttuğu internet günlüğünde (blog), 2 Temmuz’da Türkiye ziyaretiyle ilgili şunları yazdı:
“Çok zor birkaç hafta geçirdim. Benim için bile zorlu bir seyahat rotası izledim. Güç müzakereler yaşadım. En son görüşmelerimden birisi Türkiye’de Mars grubundaki ortaklarımızla olacaktı. Daha sonra birlikte gezmek için bir yat gezisi ayarlamıştım.
Ancak görüşme iptal olunca Türk guletinde tek başıma kaldım. Gulette bir sehpa üzerindeki kitap dikkatimi çekti. Kitabın her maço erkeğe korku salan vampir romanı Twilight (Alacakaranlık) olduğunu fark ettim. İnternet ve gazetenin bile olmadığı yatta, kadınların favorisi bu kitapla yalnız kaldım. Ancak romanı elime aldığım an bıraktım. Birisi beni onunla görse maço imajım yer olabilirdi. Sonra bana spor salonunda halter bile kaldırtmazlar.”