Dış Ticaret Müsteşarlığı şirket gibi

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, her krizden Türk sanayicisi ve ihracatçısının ders çıkardığını belirterek, son yaşanan küresel krizin de ihracatçılara dünyanın sadece belli yerlerden müteşekkil olmadığını, dünyanın mal satacak bir çok ülkesi olduğunu gösterdiğini ve Türkiye’nin küresel krizi en hafif atlatan ülkelerden biri olduğunu bildirdi.
Bakan Çağlayan, dün akşam Türkiye’nin Paris Büyükelçiliğinde verilen resepsiyonun ardından basın mensuplarıyla düzenlediği sohbet toplantısında temasları hakkında bilgi verirken, soruları da yanıtladı.
Paris’te Türk firmalarının katıldığı iki fuarı ziyaret ettiğini hatırlatan Bakan Çağlayan, Türk firmalarının tekstil sektörünün şampiyonlar ligi olarak nitelendirilen bu fuarlara katılımı ve gördükleri ilgi dolayısıyla gurur duyduğunu dile getirdi. Bu fuarlara daha önce Türk firmalarının alınmadığını hatırlatan Çağlayan, şimdi ise standların önünde sıraların oluştuğuna dikkat çekti.
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi ve diğer birlik başkanları ile birlikte Türk firmalarının standlarını mümkün olduğunca ziyaret etmeye çalıştığını söyleyen Çağlayan, görüşme yaptığı bir çok firmanın Mart ayına kadar siparişlerini doldurduklarını, fuarın sonuna kadar, önümüzdeki iki üç gün içinde, haziran ayına kadar doldurabileceklerini kaydettiklerini ifade etti. Tekstil hazır giyim sektörünün Türkiye’nin göz bebeği dev bir sektör olduğunu belirten Çağlayan, her iki sektörün toplamda geçen yıl 19,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Bu iki sektörde kaydedilecek daha çok mesafe olduğunu da dile getiren Çağlayan, artık katma değeri yüksek ürünler üreten bu sektörlere hükümet olarak Ar-Ge teşvikleri, fuarlara katılma, yurtdışında ofis açma gibi 13 değişik destek verdiklerini anlattı.
Çağlayan, her krizden Türk sanayicisi ve ihracatçısı ders çıkardığını bildirerek, şöyle devam etti:
“Bu en son yaşadığımız küresel kriz de ihracatçımıza dünyanın sadece belli yerlerden müteşekkil olmadığını, dünyanın mal satacak bir çok ülkesi olduğunu ve dünyanın bir çok ülkesinin gelişmiş ülkeler sıkıntıya girerken bir çok kapalı ekonominin de yüzde 9-10 büyüdüğünü göstermiştir. Bunu bağlayacak olursak, Türk sanayicisinin, ihracatçısının gelmiş olduğu yeri fazlasıyla önemsiyor. Bu yeter mi yetmez ama çok önemlidir, daha gideceğimiz çok yerler var. Atatürkümüzün bize söylediği gibi muassır medeniyetlere gelme noktasında ki bu konuda hükümet olarak kesinlikle bir kararlılığımız var. Bunun göstergesi de bizin için 2023 yılında dünyanın en ilk 10 ekonomisi içine girmek ve yine 500 milyar dolar ihracatı olan, yaklaşık 1 trilyon dolar dış ticareti olan bir Türkiye, en az 10 tane de uluslararası marka oluşturmak. Bu konuda çok kararlı çalışıyoruz.”

ÜLKE MASALARI OLUŞTURULUYOR
Bir özel sektör mantığıyla çalıştığını, Dış Ticaret Müsteşarlığına şirket gibi baktığını anlatan Çağlayan, bir çok ülkeye ihracat yapılamamasının sebebinin o ülkeleri yeterince tanıyamamaktan ve Türkiye’yi onlara yeterince tanıtmamaktan kaynaklandığı konusunda yaptıkları çalışmalarda hem fikir olduklarını belirtti. Çağlayan, “33 tane ülke masası oluşturduk. Özellikle 4 tanesine ülke gözüyle de bakmayıp eyaletler bazında inceliyoruz. Bunlardan biri ABD, biri Çin, biri Kanada biri de Almanya’dır” dedi.
Her ülkeyi ayrı ayrı, sektörel bazda, ürün bazında ve ülke bazında incelediklerini belirten Çağlayan, bu çalışmalar için her masaya 4 eleman yerleştirdiklerini kaydetti.
Çağlayan, bir başka çalışmalarını anlatırken de 5 milyondan fazla Türk vatandaşının dünyaya yayılmış durumda olduğunu belirterek, “Almanya başta olmak üzere çok ciddi müteşebbislerimiz vardır. Dünyadaki Türk iş adamlarını elektronik ortamda bir araya getirip, onların kendi arasındaki ticareti sağlayacak bir yapı üzerinde çalışıyoruz” dedi.

“100’LER LİGİNDEN DÜŞMEDİK” Türkiye’nin küresel krizi en hafif atlatan ülkelerden biri olduğunu belirten Çağlayan, “Eğer kriz iyi yönetilmeseydi çok önemli kayıplara neden olabilirdi. İstihdam kayıplarına neden olabilirdi. Şu anda Türkiye’de işsizlik rakamları Avrupa’nın bir çok ülkesinden daha iyidir. Bu krizi 2009 yılında dünyada 30 milyona yakın insanı işsiz bırakmıştır. Velhasıl küresel krizin bırakmış olduğu tek bir miras var o da işsizliktir. İşsizlik dünyanın başının belası olduğu” diye konuştu.
80 ülkenin kredi notu düşürülürken Türkiye’nin kredi notu yükseltilen 14 ülkeden biri olduğunu belirterek, ayrıca Türkiye’nin kredi notu iki kademe birden artırılan tek ülke olduğunu da vurguladı.
Türkiye ihracatının 2009 yılını 102 milyar dolarla kapattığını hatırlatan Çağlayan, birçok ülkenin 100’ler liginden düşmesine rağmen, Türkiye’nin yine 100 milyar dolar ihracat yapan 30 ülkeden biri olduğunu, bunun ülke adına önemli bir hadise olduğunu vurguladı.
İhracatta değer bazında yüzde 22,6 oranında bir düşüş olduğunu belirten Çağlayan, bunun iki nedeni olduğunu, emtia fiyatlarının düştüğünü bir de Türkiye’nin ihracatının yüzde 48’ini avro, yüzde 46’sını dolarla, kalanını da çeşitli para birimleriyle yaptığını, avro dolar paritesinin oynaması nedeniyle de ihracatın olması gerekenden daha düşük göründüğünü anlattı.
Çağlayan, ihracatta kayıp olduğunu ama dünyadaki gerileme kadar olmadığını belirterek, kayıpların yeni pazarlar bulunarak telafi edildiğini ifade etti.
Türkiye’de ihracatçı açısından bir kaç problem olduğunu dile getiren Çağlayan, bir tanesinin ihracatının önündeki engelin Merkez Bankasının son yıllarda uygulamış olduğu faiz ve kur politikası olduğunu bildirdi.
İhracatçıların maliyetlere rağmen 6 yıl önceki kurla ihracat yapmaya çalıştığını belirterek, bunun Türkiye ihracatını ciddi şekilde engellediğini, bunun da Merkez Bankasının, Para Politikası Kurulunun faizler konusunda proaktif şekilde hareket etmemesinden kaynaklandığını kaydetti. Çağlayan, faizlerin krizden önce indirse idi ihracatçının rekabet edebilecek durumda krize yakalanmış olacağını söyledi.
“Öncelikli olan çarkların dönmesidir” diyen Çağlayan, Merkez Bankasının bağımsızlığına da dikkat çekti.
Çağlayan, bir soru üzerine şu anda Merkez Bankası ile bir sıkıntı olmadığını da bildirdi.
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Fransa’nın AB İşlerinden Sorumlu Bakanı Pierre Lellouche ile yaptığı görüşme ile ilgili bilgi verirken de Türkiye’nin gerekli reformları yapmaya devam ettiğini, bunları AB istediği için değil ülke insanını ihtiyacı olduğu için yapıldığını anlattığını kaydetti. Çağlayan, bir kaç yıl sonra Türkiye’ye haksızlık yaptıklarını dile getirebileceklerini söylediğini de ifade etti.
Bu arada Çağlayan, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, İTHİB Başkanı İsmail Gülle ve aralarında Bülent Eczacıbaşı’nın da bulunduğu çok sayıda işadamı ve ihracatçının katıldığı resepsiyonda, katılımcılara kısa bir süre piyano da çaldı.