Ekonomi Ehliyeti ‘aslanın ağzından’ kapıyorlar!

Ehliyeti ‘aslanın ağzından’ kapıyorlar!

20.12.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Değişen ehliyet sınavları, farklılaşacak sürücü belgeleri, trafiği daha da “renklendirecek” gibi görünüyor. Bu renkliliğe, Avrupa, ABD hatta Japonya’da rastlamak zor. Zira orada ehliyet almak da, araç kullanmak da kolay değil!

Ehliyeti ‘aslanın ağzından’  kapıyorlar

Önce ehliyet sınavlarımızın yöntemlerinin değiştirilmesine karar verildi. “Yokuşta kaldırabilme” şartı geldi. Sonra yokuşta kaldırmayı da “gündemden kaldırdık”, “otomatik vitesli araçla” da girebilmeyi getirdik. Her ne kadar, “yarının sürücüleri”ni yetiştiren merkezlerin kalite ve yeterliliğini sorgulamıyor olsak da... O da ayrı bir mesele. Ancak yakında ehliyetlerimiz de değişecek ve “Avrupa standartları”nda sürücü belgelerimize kavuşacağız. Hatta yazılan haberlerde, “Vatandaşlarımız artık Avrupa’da da rahatça araç kullanabilecek” türünden ifadelerle karşılaştığımı söylemeliyim...

Haberin Devamı

Bu yazının çıkış noktası da, tam bu ifade oldu zaten! Her ne kadar şimdiki ehliyetlerle de yurtdışında araç kullanılabiliyor (kısa süreli) olsa da, daha kapsamlı bilginin zararlı olduğunu söyleyemem. Üstelik de olay, belgede değil, sürücünün kendisinde bitiyor. Yani, kaçımız, yurtdışındaki trafiğe uyum sağlayabilecek, asıl merak konusu bu...

Ehliyeti ‘aslanın ağzından’  kapıyorlar
Aşağıda kedi var mı?

İşin biraz temeline gidersem... Evet, yurtdışında, özellikle Avrupa’da da örneğin “otomatik vitesli araçla” ehliyet sınavına girme olayı var. Hatta Avrupa standardı gibi bir durum söz konusu. Ancak bir kez otomatik vitesle sınava girdiğinizde, size “otomatik vitesli araç ehliyeti” veriliyor. Oldu ki bir araç kiraladınız ya da arkadaşınızın aracını kullanacaksınız... Şayet “manuel” vitesliyse direksiyona geçemiyorsunuz. Çünkü yassak! Bunun için Avrupa’da, sınava bir de “manuel” araçla girmeniz gerekiyor.

Haberin Devamı

Bunun yanında Türkiye’de “stajyer sürücü” olarak adlandırılan “sürücü türü”, Avrupa’da yıllardır var. İngiltere’de bunun için belirli bir süre ‘geçici’ ehliyet alınıyor. Ancak bu ehliyetle kullanırken otobanlara çıkılamıyor, yanında ‘bir bilen’ olması gerekiyor. Ayrıca bu kişinin özel sigorta yaptırması, poliçenin, yanında ona eşlik edecek kişiyi de kapsaması şart. İki yıl sonra tekrar sınava girip kazanmanız da şart! Fransa’da ise benzer ‘geçici ehliyet’in süresi 3 yıl ve size eşlik eden bir kişiyle en az 3 bin km yol yapmış olmanız gerekiyor. 110 km/s’nin üzerine çıkmak da yassak!

ABD’de ise sürücü belgesi alma kuralları eyaletlere göre değişse de, 14-21 yaş arasında bunu almaya hak kazanılabiliyor. Herkes 6 ay kursa gitmek, bir süre de, 21 yaşından büyük biriyle birlikte trafiğe çıkmak zorunda. Tabii gece yarısı hariç! Ehliyet sınavları ise hayli zorlu. Tabii daha da zoru var! Deyim yerindeyse, Japonya’da ehliyet “aslanın ağzında” gibi bir şey. Başarı oranı yüzde 35 imiş. Zira, şayet sınav öncesi araca binerken lastikleri kontrol etmiyor, aracın altında “kedi olup olmadığı”na bakmıyorsanız, üzgünüz! “Kavşağı kaçırmak”, “ışıkta geçmek” de kalma nedenlerinden...

Haberin Devamı

Kaydırmayasın sakın...

Güney Afrika da, ehliyet almanın zor olduğu yerlerden. İngiltere’dekine benzer bir sistem var. Ancak biraz daha zor. 18’inden önce başvuru yasak. Önce pistte, sonra da yolda sınava giriliyor. Yol sınavına giren, aracın altını üstünü kontrol etmez, her durduğunda el frenini çekmez, yokuşta kaydırırsa, kesinlikle kaybediyor. Başarı yüzde 39’muş. Buna karşılık ‘torpil’ nedeniyle, yol güvenliği biraz sıkıntılı.

En başarılı ralli sürücülerinin yetiştiği Finlandiya’da ise farklı bir sistem söz konusu. 18 saat trafikte ders alıp, bu sürede “yolcu bölümünde de fren pedalı olan” araçlar kullanmak zorunda. Sürüş derslerinde, ‘kaygan yolda’ araç kullanma eğitimi de almak zorundalar. Yani parkurlarda ‘yanlayan’ rallicilerin Finlandiya’dan çıkmasına şaşırmayın! Ayrıca stajyer sürücülerin 19 teorik ders alması, bilgisayarlı teste girmesi ve kent trafiğinde 30 dakikalık sınavı geçmesi gerek. Bundan sonra bile 2 yıllık ‘geçici’ ehliyete hak kazanılıyor. Bu sürede ikiden fazla ‘hata’ya, ceza yemeye izin yok! ‘Çakıyor’ o zaman sürücü!

Haberin Devamı

“Kolay ehliyet alınan yer yok mu?” derseniz... Meksika’yı örnek verebilirim. 18’ine gelen, 28 doları bastırıp ehliyeti alıyor! Sınava girmek bile gerekmeyebiliyormuş! Pakistan’da yazılı ve direksiyon sınavları aynı gündeymiş. Eğitim şartı yokmuş. Direksiyon sınavı da, kısa bir parkurda ‘kuka’ların arasından geçerek yapılıyor. Girenlerin yüzde 80’i ilkinde ehliyet alıyormuş.

Peki dışarıda kullanmak kolay mı?

Ehliyeti ‘aslanın ağzından’  kapıyorlar
Maharet “sürücü standardı”nda diye boşuna söylemedim. Çünkü Avrupa, ABD ya da bir başka ülkede araç kullanmak pek de kolay değil. Yabancılık çekilmeyecek ülkelerin olmadığını söylemiyorum tabii. Doğu Avrupa ülkeleri olabilir mesela. Ancak, Batı Avrupa’da araç kullanmak, hele de Türkiye’deki “alışkanlık”larla, hiç kolay değil!

Bir kere “döner kavşak” olayı, büyük bir önem taşıyor. Hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin, burada döner kavşak önceliğinin “soldan gelen” ve “ilk giren”e ait olduğunu göreceksiniz. Zira o ülkelerin sürücüleri bunu çok iyi biliyor. Şayet buna dikkat etmez ve “Geçerim ben!” derseniz, ceza geliyor... Ayrıca yaptığınız muhtemel bir kazada da kasko ödemesi alınamıyor!

Haberin Devamı

Bunun yanında “emniyet şeridi ihlali” kesinlikle yapılan bir uygulama değil. Yani ola ki yaparsanız, öncelikle diğer sürücülerden şikayet geliyor! Hele de Almanya’da asla mümkün değil! Ayrıca işaret parmağıyla “meyve”yi kapatarak havalı şekilde telefonla konuşmak da pek hoş karşılanmıyor. Hatta bazı Avrupa ülkelerinde, “telefonla konuşmasa bile” kulağında kulaklık olduğu için ceza kesilmesi mümkün!

İsviçre’de gece yarısında bile yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmek isteyenlere “yol vermek” bir “trafik adabı”nın ötesinde zorunluluk. İskandinav ülkelerinde “tek kadeh” bile içip, yola çıkanlara af yok! Misafirinin alkollü araç kullanmasına izin veren “ev sahibi” bile cezalandırılabiliyor! Almanya’da yanlışlıkla bile olsa “başkasının park yerine” parkettiyseniz, çevredekiler polis çağırabiliyor!