Ekonomi Ek vergi yardımı azaltır

Ek vergi yardımı azaltır

27.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ek vergi yardımı azaltır

Ek vergi yardımı azaltır


Gönüllü olarak deprem bölgelerine yardımda bulunan vatandaşlar hükümetin ek vergi alma girişimini tepkiyle karşıladı


       Hükümetin deprem felaketi nedeniyle hazırladığı ve Meclis'e sevkettiği ek vergi yasa tasarısına kamuoyundan tepkiler yağıyor. Dün gazetemizi arayan ya da faks çeken yüzlerce vatandaş, kararı prosto etti.
       Verginin kendilerini ekonomik açıdan çok güç durumda bırakacağını söyleyen vatandaşlar devletin bu vergileri doğru yerlere kullanıp kullanmayacağından emin olmadıklarını söylediler.
       Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Fuat Miras, deprem felaketi nedeniyle ek vergi konulmasının çok yanlış olacağını belirterek "deprem vergisi adı altında getirilen ek vergi uygulaması çok yanlıştır ve gönüllü bağışların azalmasına neden olacaktır" dedi.
       Miras, konulacak ek verginin zaten zor günler geçiren Türk ekonomisinin önünü iyice tıkayacağını savunarak, şöyle konuştu: "Hükümetin ekonomiyi düzlüğe çıkartmak amacıyla bir dizi tedbirler aldığı şu günlerde, ortaya çıkan bu felaket zaten zor günler geçiren ve düzlüğe çıkma çabası içindeki ekonomimize olumsuz etki yapmıştır. Buna hükümetimizin bir de "Deprem Vergisi" adı altında ek vergiler getirmesi, ekonominin önünü iyice tıkayacaktır."
       Kayseri Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ali Kilci, bir defalık da olsa deprem vergisi istenilmesini mantıklı bulmadıklarını belirterek, "Deprem Vergisi, sanayi ve ticareti kesinlikle kilitleyecektir. Kamu harcamalarını artırmaktan öteye hiçbir işe yaramayacaktır. Fay hattı üzerine sanayi tesisleri ve şehirler kurduranlar, rafineri yangınını günlerce önleyemeyenler, beceriksizliklerinin bedelini faizcilerden ve rantçılardan almalıdır" dedi.
       Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (ASMMO) Başkanı Mehmet Çelik, Ek gelir vergilerinden finans kurumlarının, tefecilerin etkilenmeyeceğini ve bu vergilerin adaletli olmadığını ileri sürdü.
       Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal, deprem vergisinin gönüllü yardımların önünü keseceğini belirterek "Vatandaşlarımızın çok istekli oldukları halde, kamu kurumları aracılığıyla yardım göndermekte çekingen davranmaları, kaynakların kullanımı konusunda devlet yönetimine artık güven duymamalarının bir sonucudur. Depremzedeler için yapılacak kamu yatırımlarına da kuşkuyla bakılmaktadır" dedi.
       Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Ali Bayramoğlu, hükümetin deprem vergisi hazırlıklarını "aceleci ve sonuçları iyi düşünülmemiş" olarak değerlendirerek, bu davranışın, halkın depremzedelere yönelik yardımlarını sekteye uğratabileceğini, ayrıca toplanacak ek verginin iç borç faiz yükünün finansmanına gitmesinden endişe ettiklerini kaydetti.
       Ek vergi yasasınına tek destek depremzedelere 1 trilyon 50 milyar lira bağış yapan Gaziantepli işadamı Abdulkadir Konukoğlu'ndan geldi. Konukoğlu, zararın giderilmesi için bazı ekonomik önlemlerin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

       Vergi, rantiyelerden alınsın
       Toplumun değişik kesimleri depremin verdiği zararları tazmin amacıyla hazırlanan ek vergi uygulamasını eleştirirken alternatif çözüm önerileri de getirdiler. Bu önerilerin ortak noktası verginin zaten vergisini ödeyen halk yerine devletten para kazanan rantiyelerden kesilmesi oldu. İşte önerilen bazı alternatif kaynaklar;
       TOBB Başkanı Fuat Miras hükümetin deprem felaketi nedeniyle kaynağı rantiye kesimi ile devlet tahvili alan kurum ve kuruluşlardan sağlamasının daha doğru
       olacağını bildirdi.
       ASMMO Mehmet Çelik, "ek verginin alınması zorunluysa, ticari ve kişisel servetler üzerinden alınması gerektiğini" kaydetti.
       Konya Anadolu Grubu Başkanı Suphi Soğancı, futbolcu transferlerinden, loto, toto ve at yarışlarına kadar "afet payı" alınması önerisinde bulundu. Soğancı; "Ek vergi yerine yardım miktarına göre belirli vergi muafiyeti getirilmeli, Yurt dışına çıkışlardan her 6 ayda bir 100 dolar alınmalı, petrole yapılan zamlar afet zammı altında değerlendirilerek, normal, süper benzin ve LPG otogazın haricinde, mazot, fuel-oil ve tüpgaza zam yapılmamalı, yabancı sigara ve yabancı içkilere afet fon payı konulmalı, yeni inşa edilecek inşaat projelerinden alınan ruhsat ücretine afete yardım fonu getirilmeli, eğitime katkı payı miktarına, afet payı ilave edilmeli" dedi.
       MÜSİAD Başkanı Ali Bayramoğlu, deprem yaralarının sarılabilmesi için en sağlıklı kaynağın, "iç borç stoğuna ilişkin alacağın yüzde 10'nunu deprem fonuna aktarılması" olduğunu savundu.
       İzmir iş dünyası da yaptığı ortak açıklamada "yeni vergi yerine, iç ve dış yardımlar oluşturacak yerli ve yabancı fonlar sağlayarak AB Bütçesi'nden, Avrupa İmar Bankası'ndan ve Avrupa Yatırım Bankası destekli çıkarılacak bonolardan kaynak yaratarak, bölge insanının bir an önce barınma ve diğer ihtiyaçlarına kalıcı çözümler sağlanması mümkündür" dedi.

       Kamu - Sen Başkanı Resul Akay, hükümetin getirmek istediği ek vergiler yerine, devletten 11 katrilyon lira alacağı olan kesimin, faiz alacaklarını dolara çevirmek suretiyle 5 yıllık bir süreye yaymasını önerdi.


'Afet vergisi bir afet!'

       Günseli Önal Ankara
       Hükümetin cep telefonu sahiplerinden 50 milyon lira almak istemesi nedeniyle TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda çok gergin başlayan "ek vergi yasa tasarısı"nın görüşmeleri 4.5 saat sürdü. Ancak atılan geri adım üzerine neşelenen milletvekillerinin arka arkaya patlattıkları espriler nedeniyle tasarı kahkahalarla komisyondan geçirildi.
       Hükümetin Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi'nden almak istediği yüzde 10 oranındaki ek vergiyi tepkiler üzerine yarı yarıya indirmesine bir anlam veremeyen FP Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, önce ortamı esprilerle yumuşattı. Ergezen devlete yönelik tüm eleştirilere sert tepki gösteren MHP'lileri, "Ne zaman `devlet' desek, Devlet Bahçeli sanıp MHP'liler cevap veriyor. Tamam, Devlet sizin olsun. Ama Türkiye Cumhuriyeti devleti hepimizin" sözleriyle güldürdü. Ergezen sonra da, "Bu hükümet, hormonlu bir hükümet. Milletin ağzının tadı kalmadı" diye eleştirdi.

Mahsun'laşan Masum

       Birçok maddede değişiklik önergesi veren DSP İstanbul Milletvekili Masum Türker Maliye Bakanı Sümer Oral'ın kafasını öylesine karıştırdı ki, Oral Türker'e, "Mahsun" diye hitap etmeye başladı. Buna uzun süre ses çıkarmayan Türker dayanamayıp, "Sayın Bakan, benim adım Mahsun değil Masum" diye düzeltme yaptı. Komisyon Başkanı Metin Şahin, "Ama önergeleri reddedildikçe Mahsun hale geliyor" diye espri yaptı.
       FP'li Altan Karapaşaoğlu, hükümetin Akaryakıt Tüketim Vergisi'ni (ATV) yüzde 300'den 500'e çıkarma yetkisini almasını eleştirirken köylülerin bütün gün kendisini telefonla arayıp tepki gösterdiklerini söyledi. Komisyon Başkanı Şahin'in, "Biz tasarıyı size bile dün gönderdik. Köylü nasıl öğrendi?" diye sorması, salonu kahkahaya boğdu. ATV'nin, deprem için değil bütçe açığını kapatmak amacıyla artırıldığını savunan Karapaşaoğlu, "Bu vergi, ismi afet de olsa, asıl afet olmayan bir vergi" deyince MHP'li Hakkı Duran geceyarısından sonra salonu kahkahaya boğan espriyi patlattı: "Bunun kendisi bir afet...!"

'Reklam olur'

       MHP Erzurum Milletvekili Mücahit Himoğlu bölgede Kızılay'ı göremediğini belirterek, "Bir firma hastane olarak kullanılması için 200 kişilik çadır kurmayı önerdi. Vali, reklam olur diye kabul etmedi. Zor ikna ettik" dedi.
       MHP Burdur Milletvekili Süleyman Coşkuner depremin ilahi boyutu olduğunu belirterek, "Yüce Allah insana bir nefes sayısı vermiştir. O bitince kiminin sebebi deprem, kiminin sebebi trafik kazası olur" görüşünü dile getirdi. Bu kaderci yaklaşıma FP'liler bile, "Ne demek bu? Biz burada niye çalışıyoruz?" sözleriyle tepki gösterdiler.

Kızılay'a eleştiri

              FP Kütahya Milletvekili Ahmet Derin, bugüne kadar Kızılay'a yardım etmediğini belirterek, "Yardımım Kızılay'ın bürokratlarına rakı parası olacağına, ben gider bizzat ihtiyacı olana veririm. Başkalarına da, `Göndermeyin. Yükleyin arabalarınıza bizzat dağıtın' diyorum. Bizde bir Mercümek olayı çıkardılar. Mercümek yediyse benim paramı yedi. Cavit Çağlar devletin parasını yiyor" dedi.