Futbolda anlaşamadı ama enerjisi pozitif

Sabancı Holding bünyesindeki Enerjisa ve Alman enerji devi E.ON’un ortaklığı 1 yaşına bastı... Geçen hafta perşembe, yağmurlu bir Düsseldorf gecesinde küçük bir kutlama yapan iki ortağın artık Enerjisa için büyük hayalleri var: İlk hedef bölgesel bir güç olmak.
Şu an 2560 megavat kurulu güce ulaşan Enerjisa, 2020’ye kadar bu rakamı 7500 megavata çıkarmak istiyor. Ortaklığın radarına artık İsrail, Kuzey Irak ve Azerbaycan doğalgazı da girmiş durumda. Bilindiği gibi Enerjisa İsrail’in Leviathan sahasından Türkiye’ye doğalgaz getirmek üzere Turcas ile işbirliği kararı aldı.
122 milyar euro’luk cirosuyla Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden olan E.ON’un CEO’su Johannes Teyssen, “Türkiye’de doğalgaz sektöründe tüm projelere açığız. Fakat henüz somut karar almadık. Dünyada yeterince gaz var. Fakat gaz üreticileri sağduyulu olmalı. Çünkü bazen yenilenebilir enerji, bazen ucuz kömürle rekabet ediyorlar” diyor.

‘Bana gazı göster...’
Türkiye’ye gaz getirme seçeneklerini incelediklerini vurgulayan Teyssen şunu ekliyor:
“İnsanlar sıkça gazı kimin aldığı ve gazın nereye gittiği konusunda spekülasyon yapıyor. Bense şöyle bakıyorum: Aynı bir Amerikan filminde ‘Önce parayı göster’ denildiği gibi, ‘Bana önce gazı göster...”

‘Galli Sabancı’
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Selahattin Hakman, Alman ekolüne uzak değil. İş hayatına 1980 yılında Almanya’da başlamış ve Almanca’ya da hâkim. Hakman yaptıkları ortaklığın çok önemli bir özelliğinin, iki hissedarın birbirini destekleyen kabiliyetleri olduğunu belirtiyor.
E.ON ve Enerjisa yönetimi bir sinerji oluşturmuş. Enerjisa ekibi, E.ON Kıdemli Başkan Yardımcısı Keith Plowman’a, “Galli Sabancı” diye takılıyor.
Çünkü İngiltere’nin Galler bölgesinden olan Plowman’ın soyadı Türkçe’ye Sabancı olarak çevrilebilir. Ortaklığın ilk zamanları şaka yollu Sabancı ailesiyle akrabalığı olup olmadığı bile sorulmuş.
Keith Plowman futbola aşık. Ortaklığın yıldönümü için verilen yemekte de futboldan söz etmeden duramadı.
Konuşmasında, Türk ve Alman tarafının futbolda anlaşamasa da, çok başarılı bir ortaklığa imza attığını söyledi. Meğer Plowman, geçen yıl Şampiyonlar Ligi’nde Alman Schalke 04 ve Galatasaray arasında oynanan maça atıfta bulunuyormuş.
Galatasaray geçen yılki maçta Schalke’yi Almanya’daki maçta 3 - 2 yenerek çeyrek finale adını yazdırmıştı. Maçı seyreden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı’nın sevincini E.ON yönetim kurulunun Norveçli üyesi Jorgen Kildahl hâlâ unutmamış. Bilindiği gibi Schalke’nin sponsoru Rus Gazprom. Gazprom ise E.ON’un 40 yıllık ortağı...

‘Nükleerde yokuz, riske çok açık’

Enerjisa’nın elektrikte 9 milyon aboneye ulaştığını hatırlatan CEO Teyssen, “Yeni dünyada müşteriyi dinlemeniz gerekiyor. Ne istiyor, neyi kendi başına yapmak istiyor, size ne rol sunuyor? Dünya çapında tüketiciler artık kendi hayatları ve işlerini kontrol etmek, büyük şirketlerin dayatması olmadan hareket edebilmek istiyorlar. Bu Türkiye’de de yaşanıyor” diyor.
Nükleer enerji konusunda ise pek istekli gözükmeyen Teyssen şunları söylüyor:
“Anti-nükleer değiliz. Fakat yeni nükleer santraller, ekonomik olarak risklere açık. Bir nükleer santralin inşaat maliyeti 5-6 milyar euro’dan 10 milyar euro’ya kadar çıkabilir. Hem projeyi yaparken, hem de proje boyunca birçok riske açık hale geliyorsunuz.
İngiltere’de 40 yıllık nükleer anlaşma yapıldı. 40 yıl demek 10 seçim demek ve bir ülkenin 10 kez nükleer isteyip istemediği konusunda karar değiştirmesi demek. Tabii Almanya’da bu tek seçimde de değişebiliyor. Önümüzdeki yıllarda inşa edilecek nükleer santrallerin hemen hemen tümünde riskin özel şirket değil ülke üzerinde olduğunu göreceğiz. Ülkenin yıllık bilançosunda pozitif veya negatif olarak yer alacak.”