Ekonomi ‘Herkesi kucaklayan yeni hikâye lazım’

‘Herkesi kucaklayan yeni hikâye lazım’

25.05.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Türkiye’nin küresel yarışta öne çıktığı dönemlerde umut aşılayan bir hikâyesi olduğunu belirten Tuncay Özilhan, şimdi de herkesi kucaklayan yeni bir hikâye gerektiğini söyledi.

‘Herkesi kucaklayan yeni hikâye lazım’

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, Türkiye’nin küresel eğilimleri doğru okuyup dünyayla eş zamanlı olarak değişime uyum sağladığı zamanlarda küresel yarışta öne çıktığını aktararak, böyle dönemlerin her birisinin bir hikâyesi, toplumu heyecanlandıran, halka umut aşılayan bir gelecek vizyonu olduğunu, bugün de yeni bir hikâyeye ihtiyacın bulunduğunu, bu yeni hikâyenin herkesi kucaklaması, kimseyi dışarıda bırakmaması gerektiğini dile getirdi.

Haberin Devamı

Özilhan, TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin gündeminde seçimin bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:

“En başta uzlaşma, barış ve istikrar istediğimizi bir kere daha vurgulayalım. 2007’den bu yana ortalama 12 ayda bir yapılan seçimlerden yorgun düştük. Toplumu geren, kamplaştıran, arkadaşı, arkadaşla, akrabayı, akrabayla, komşuyu, komşuyla karşı karşıya getiren bu gergin havadan kurtulmak istiyoruz.

Artık ekonomik ve siyasi ortamın olgunlaşmasını istiyoruz. Kamplaşmayı, kavgayı, gürültüyü geride bırakmayı, enerjimizi Türkiye’mizi nasıl daha iyi yaparız, daha mutlu insanların ülkesi yaparız konusuna ayırmayı istiyoruz. Beraber hareket edersek, küresel güç mücadelesinde Türkiye’mizin çıkarlarını en iyi biçimde savunabiliriz.”

Haberin Devamı

‘Herkesi kucaklayan yeni hikâye lazım’

7 madde sıraladı

Demokratik ölçüler içinde kalan herkesin ve her kesimin temsil edildiği bir meclisin her türlü yeni hikâyenin çıkış noktası ve enerji kaynağı olduğuna işaret eden Özilhan, seçimler sonrası oluşacak siyasi iradeye yönelik olarak bazı başlıklara değinerek, şunları aktardı:

“Birincisi devletin kurumsal kapasitesini güçlendirilmesi. Devlet mekanizmasının işleyişi kişilerle kaim değildir. İkincisi güçler dengesinin sağlanması. Üçüncüsü bürokrasinin, etkin, hızlı ve iyi işleyecek biçimde yapılandırılması ve atamaların sadece liyakata göre yapılması.”

Dördüncü önemli başlığın hukuk devletinin ve adaletin yeniden tesisi olduğunu anlatan Özilhan, beşinci olarak çoğulcu demokrasi idealine işaret ederek, “Çoğunlukçuluktan çoğulculuğa geçiş, bir demokrasinin gücünü ve gelişkinliğini gösterir” diye konuştu.

Altıncı olarak ifade özgürlüğünün tartışma konusu olmayacak biçimde tanınmasının önemine dikkati çeken Özilhan, yedinci olarak laikliğin öneminde herkesin uzlaşması gerektiğini söyledi.

Bıçak kemiğe dayanmadan önlem alınmalı

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Merkez Bankası tarafından önceki gün atılan adımın son iki haftadır yaşanan süreçte bir nebze olsun rahatlık sağladığını belirterek, “Bundan sonraki süreçte istikrarı önceliklendiren politika ve söylemlerin devam ederek, ekonomi yönetimimizin uyum ve ahenk içerisinde politika yapım sürecini devam ettirdiğini görebilmeyi arzuluyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Bilecik, toplumsal ve siyasal olayların, ekonomiyi doğrudan veya dolaylı yoldan etkilediğini herkesin bildiğini aktararak, “Siyasal istikrar ve güven ortamıyla, ekonomik istikrar ‘at başı’ gider. İyi siyaset, güçlü ekonomi; güçlü ekonomi de güçlü ülke demektir” diye konuştu.

Yeniden güven tesisi

İşletmelerin düzgün çalışması için kendilerinin ellerinden geleni yapmakla yükümlü olduklarına işaret eden Bilecik, “Ancak bunun yanı sıra tutarlı, küresel ve ulusal verilere dayalı, rasyonel ekonomi politikaları uygulandığını görmeye ihtiyacımız var. Ekonomi yönetimlerinin, bizim de bazen göremeyeceğimiz gelişmeleri takip ederek, bıçak kemiğe dayanmadan gerekli önlemleri alması, iş dünyası açısından kritik önemdedir” yorumunu yaptı.

‘Herkesi kucaklayan yeni hikâye lazım’

Bilecik, yapısal reformlar ile yabancı kaynak bağımlılığını azaltmayı kendilerinin de istediğini ancak bugünkü durumun sebebinin reformların sürekli ertelenmesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

Haberin Devamı

“Ekonomide dengelerin değişebileceğine yönelik en ufak bir sinyal geldiğinde hem dış hem iç piyasadaki oyuncular anında pozisyon değiştiriyorlar. Böylece faizler ve kurlar her siyasi gelişmede hareketleniyor. Dünyanın tüm ekonomileri için geçerli bir gerçeği anımsatmak isterim; kural temelli, öngörülebilir politikalara dayanmayan günübirlik tedbir ve paketler, bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliğini sorgulanır hale getirir.

Nitekim; kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Aksi takdirde; ekonomimiz sert bir düzeltme ile karşı karşıya kalacaktır.”

‘Cari Açık ve enflasyon patinaj yaptırıyor’

Mayıs 2013’te yurt dışında ucuz para döneminin sona erdiğini ve o tarihten itibaren faizlerin artmaya, sermaye akımlarının tersine dönmeye başladığını anlatan Bilecik, “Yüksek büyümeyi reform ve verimlilik artışlarıyla sağlayamadığımızda, parasal ve mali genişlemeyle; yani bol ve ucuz parayla büyüdüğümüzde, hep aynı sorunlarla karşılaşıyoruz: Yüksek cari açık, yüksek enflasyon. Yüksek büyümeyle ekonomimizin tekerlekleri hızlı dönüyor ama aynı anda yüksek cari açık ve yüksek enflasyon nedeniyle ekonomimiz patinaj yapıyor” yorumunu yaptı.