Ekonomi IMF'den destek mektubu

IMF'den destek mektubu

19.08.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

IMF'den destek mektubu

IMFden destek mektubu

Uluslarası Para Fonu (IMF) Anasol Hükümetine destek mektubu göndererek her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi

İKTİDARA geldiğinden bu yana zamlara dayalı olarak yürütülen ekonomi politikalarından dolayı eleştirilen Anasol - D hükümeti, Uluslararası Para Fonu'nun takdirini aldı. Dahası, IMF Devlet Bakanı Güneş Taner'e gönderdiği mektupta, Eylül ayında Hong Kong'da detayları görüşülmek üzere, hükümetin uygulamalarına her türlü desteğin verileceği taahüdünde bulundu. Bakan Taner, verdiği bilgide, IMF'nin iki numaralı adamı olan Stanley Fisher'den gelen mektubun öneminden sözederken, uluslararası kuruluşların ekonomi politikalarına olan güvenini gösterdiğini söyledi.
Hükümetin uygulamalarının olumlu karşılandığı bildirilen mektubun son kısmında, "IMF, Türk otoritelerinin istediği şekilde ekonomi programına katkıda bulunmak üzere hazırdır. Bu konuda hazırlanacak program üzerinde görüşmelere açığız." deniliyor. Mektupta Hong Kong'ta verilen randevu ile bitiyor.

Hükümetin 1.5 aylık geçmiş uygulamalarını da anlatan Taner, bu dönemin ekonominin fotoğrafının çekilmesiyle geçtiğini söyledi. Refahyol hükümetinin denk bütçesinin uydurma, kaynak paketlerinin de gerçekçi olmadığını belirten Taner, 43 milyar dolar olarak hesaplanan kaynak paketlerinin 1.2 milyar dolarlık bölümünün Ziraat Bankası'ndaki düşük faizli hesapların, daha yüksek faizli bedelsiz hesaplara aktarılmasından oluştuğunu anlattı.
900 milyon dolar özelleştirme yaptık denmesine karşılık, fiili girişin 100 milyon dolarda kaldığını anlatan Taner, yanlış politikalar sonucunda 80 milyar dolarlık dış borcun 20 milyon dolarının 1 yıl vadenin altına inerek, tehlikeli bir durum ortaya çıktığını anlattı.

Siyasi kaos ortamı devletin borçlanmasını Libor artı Libor haline getirdiğini, bunun zararının da yıllık 1 milyar dolar olduğunu ifade eden Taner, hükümetin işbaşına gediğinden bu yana yaptığı zamları da savundu. Bakan şöyle konuştu:
'Üç yıldan beri ertelenmiş olan zamları biz yaptık. Eğer biz de ertelesek, 1998'de enflasyon yüzde 150'ye çıkardı. Ancak bizden beklenen ekonomide frene basmaktı, soğutmaktı. Fakat biz ne soğutma ne de ısıtma düşündük. Nüfusun yüzde 20'sinin işsiz olduğu ülkede üretim artışına bağlı olarak Türkiye'yi büyütmek amacımızdır. Kısacası pastayı büyütmek istedik. Genellikle programlar ekonomiyi soğuttuktan sonra uygulanır ama o zaman başarısız olunuyor. Biz baştan itibaren programımızı uyguluyoruz. Ama acı ilaç şeklinde değil."
Amaçlarının enflasyonu düşürmek olduğunu anlatan Taner, Türkiye'de nüfusunun yüzde 70'in kendi işinin sahibi olduğunu ve bunların enflasyonu fiyatlarına yansıttığını belirtirken, yüzde 30'u oluşturan memur, işçi ve emekli gibi kesimlerin bu durumdan kendisini koruyamadığını söyledi.
Taner, "Türkiye'de krnonik enflasyonla yaşanmasının altında da yatan nedenlerin başında da bu geliyor. Ancak sürdürülebilir enflasyon yüzde 70 ya da 40 olamaz, yüzde 20 bizim için hedeftir" dedi.
Bunun için harcama disiplinin yapılacağını anlatan Taner, vergi gelirlerini de oranları yükseltmeden arttıracaklarını belirtti. Akaryakıt zammının arkasında da vergi artışı olduğunu hatırlatan Taner, bunun etkilerinin 1998'de daha çok belli olacağını anlattı.
Petrol zammına bugün yüzde 10 zam yapılmadığı takdirde, bütçe açığının doğduğunu, devletin yüzde 120 borç alarak bu açığı kapattığını belirten Taner, bunun da enflasyon olarak bir yıl sonra 4 - 5 kat topluma yansıdığını söyledi.
Destekleme alamlarındaki yüksek fiyat politikasının geçmiş hükümetin verdiği sözlerinden kaynaklandığını savunan Taner, ekonominin yüzde 85 oranında serbest olduğunu, yüzde 15 için de düzenleme yapacaklarını söyledi. Serbest olmayan alanların başında bankacılık, sigortacılık, KİT sistemi ve özelleştirme gibi bölümler olduğuna değinen Taner, Türkiye'de sermaye arasındaki yerli ve yabancı ayrımını da kaldıracakalarını anlattı.
Dünyada sermayenin kar maksimizasyonu, hammade ve işçilik ucuzluğu ile tam serbesti aradığını belirten Taner 'amacımız bunları sağlamaktır. Öncelikle 6224 sayılı Yabancı Sermaye Kanunu'nu ortadan kaldırılacak. Teşvik sistmi değişecek. Yerli ve yabancı yatırımcıların tümüne ister kira, ister satış yoluyla arazi tahsis edilecek, 5 - 10 yıl vergi istisnası getirilecek, teknoloji yüksek ürün ithalatlarında yüzde 100 gümrük vergisi istisnası verilecek. Bir destek sistemi getirilecek." dedi.

Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner Milliyet'e çarpıcı açıklamalar yaptı:
GSM Lisans Devri: Devirle ilgili bu hafta açıklamayı yapıp, bu ay içinde de devri tamamlamış olacağız. Buradan 1 milyar dolar gelecek.
Bankaların özelleştirilmesi: Emlakbank, Vakıflar Bankası özelleştirilecek. Ziraat Bankası'nın ihtiyacı olmayan şubeleri satılacak.
Enerji santralleri satılacak: Enerji santralleri bu yıl bitmeden satılmış olacak.
Özelleştirmede DSP faktörü: Eğer DSP özelleştirmenin önünü kesmeye kalkarsa onla ilgili bir formülüm var. Satılan kurumlarla ilgili sigorta sistemi kuracağım.
THY: Daha iyi hizmet açısından iç hatlar özel şirketlere açılacak.
Büyükşehirde şube pahalı: Bankalar büyük şehirlerde açtıkları şubeler için Devlete daha çok para verecekler.
Düzeltme olmadan seçim olmaz: Şu anki ekonomik durumla bir erken seçime gitmeye kalksak enflasyonu patlatırız. Önce ekonomiyi düzeltip sonra seçime gideceğiz.
Bütçe: 1998 bütçesini şimdiden yaparak önümüzdeki yılın önlemlerini hemen alacağız.
Vergi: Vergi miktarını oranını yükseltmeden üretimi artırarak buradan doğacak vergileri toplamak gerekir. Dolaylı vergilerle özellikle lüks tüketim mallarından daha çok vergi alınacak.
Çalışana ek zam: İşçi ve memura bu yıl içinde ek zam yapılmayacak.
Yabancı sermaye kanunu değişecek: 6224 sayılı Yabancı Sermaye Kanunu ortadan kaldıracağız. Çünkü sermayenin yerlisi yabancısı olmaz.
Kapatılan bankalara umut: 1994 krizinde kapatılan bankalardan Impexbank'ı yeniden açabiliriz. Diğerlerini de inceliyoruz.
Ekonomi: Amacamız soğutma ya da ısıtma değil, dengeli büyümeyi sağlamak.
Teşvik: Yerli yabancı yatırımcılara arazi tahsis edilecek. 5 - 10 yıl vergi istisnasi tanınacak. Teknoloji yoğun yatırımlarda yüzde 100 gümrük muafiyeti getirilecek. Ucuz enerji verilecek.