İş dünyası büyüme rakamlarını değerlendirdi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ikinci çeyrekte, ilk çeyreğe nazaran yüzde 1,2'lik büyüme kaydettiklerini belirterek, tüketim harcamalarındaki daralmanın hız kestiğini, sanayi sektöründeki daralmanın da yüzde 3,9'dan yüzde 2,7'ye düştüğünü aktardı.

Bu durumun büyümede negatif makasın toparlanma yönünde kapandığının işareti olduğunu vurgulayan Avdagiç, gerileyen faiz oranlarının gelecek süreçte yatırımlara da ivme kazandıracağını bildirdi.

Avdagiç, özellikle inşaat sektöründeki dalgalanmanın, yatırım harcamalarında ciddi bir düşüş oluşturduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:

"Ancak düşen finansman maliyetlerinin, yatırım iştahını özellikle yılın dördüncü çeyreğinden itibaren önemli ölçüde artıracağına inanıyoruz. Nitekim 46,7'den 48'e yükselen ağustos ayı İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI) bunu destekliyor. Diğer yandan ihracatın büyümeye 8,1 puan katkı vermesi de gayet memnuniyet verici. Büyümenin kompozisyonunda ihracatın ve yatırımların payını artırdıkça, uzun vadeli ve refah artırıcı bir büyüme döngüsünü başlatacağız. Daralmanın büyümeye dönüşeceği eşiğe gelmiş bulunuyoruz. İbre dördüncü çeyrek için pozitif büyümeyi gösteriyor."

"Pozitif büyüme biraz daha gecikecek"

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, GSYH verilerinin, yıla girerken arzu edilenin aksine, ekonomideki pozitif büyümenin biraz daha gecikeceğini ortaya koyduğunu bildirdi.

İmalat sanayisinin ikinci çeyrekteki yüzde 3,3 daralmasının yanı sıra yatırımlardaki düşüş eğiliminin de devam ettiğini aktaran Bahçıvan, ilk çeyrekte yüzde 12,4 daralan yatırımların, ikinci çeyrekte yüzde 22,8 küçüldüğünü aktardı.

Bahçıvan, "Bu da ülke olarak istediğimiz, arzu ettiğimiz kaliteli pozitif büyümenin biraz daha zaman alacağını bizlere göstermektedir. Ayrıca temel ihracat pazarlarımız ve o ülke ekonomilerinde oluşan negatif gelişmeler de önümüzdeki dönem ihracatın büyümeye katkısında bizde soru işaretleri doğurmaktadır. Bütün bu veriler ışığında özellikle imalat sanayinin büyümesinin pozitife dönmesi noktasında henüz istediğimiz noktada olmadığımızı görmekteyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Kredi büyümesinin pozitife dönüşmediği bir ortamda imalat sanayisinin pozitife dönüşmesi beklentilerinin gerçekçi olmadığını aktaran Bahçıvan, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü bugün finansal koşulların yeteri kadar iyileşmediği ve kredilerdeki büyümenin de buna bağlı olarak henüz çok zayıf olduğu görülmektedir. Netice olarak finansman koşullarında yeteri kadar iyileşme ve yatırım ortamında daha güçlü bir düzelme gerçekleştiği takdirde, önümüzdeki dönemde büyüme rakamlarında sağlıklı bir toparlanma ancak mümkün olabilecektir."

"Sarsıntının son artçılarını geride bırakıyoruz"

İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, iç talepte yaşanan kısmi durgunluk ve yatırımlardaki zayıflamanın etkisiyle ekonomide yüzde 2 civarında daralma beklendiğini kaydederek, "Ancak tahminlerden daha iyi bir performans göstererek yüzde 1,5 daralma gerçekleşti. GSYH, önceki çeyreğe göre yüzde 1,2 arttı. Yaşadığımız sarsıntının son artçılarını geride bırakıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Büyüme rakamlarından çıkartılabilecek en kritik dersin "yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemi" olduğunu belirten Kopuz, şu ifadeleri kullandı:

"Kamu yatırımları artış göstermesine rağmen, gayri safi sabit sermaye oluşumu yani yatırımlar yüzde 22,8 azalmış durumda. Türkiye olarak büyümek istiyorsak yatırım ortamının iyileştirilmesi en önde gelen hedeflerimizden biri olmalıdır. Bu kapsamda yapılan çalışmalarla Dünya İş Yapma Kolaylığı Endeksinde 190 ülke arasında 17 sıralık bir iyileşme göstererek 43'üncülüğe yükselmiştik. Bu atılımı sürdürmeliyiz. TCMB 25 Temmuz'daki faiz indirimi yatırımcılara umut oldu. Bu umudun devam etmesi ve piyasanın yatırımlarla hareketlenmesi için faiz indirimlerinin kademeli olarak devam etmesi gerekiyor. Faiz indirim politikasının olumlu etkilerini ilerleyen dönemde ortaya çıkacak büyüme oranlarında göreceğimize inanıyorum."

Kopuz, tarım sektöründeki yüzde 3,4'lük büyümeye değinerek, diğer sektörlerdeki küçülmeleri toparlayan tarım sektörünün, Türk ekonomisine nispeten bir denge getirerek büyümeye güçlü bir etki yaptığını bildirdi.