Ekonomi Kahveyi bir cezvede yedi isimle kaynattı

Kahveyi bir cezvede yedi isimle kaynattı

01.11.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

Selamlique’ın yeni markası ‘Cezbeli’ 700 noktada satışa çıktı. Pakette günün yedi durumuna özel, yedi ayrı poşette Türk kahvesi bulunuyor. Kahveler, son teknolojiyle donatılmış İzmir’deki fabrikada ‘yüzde 100 Arabica’ çekirdeğiyle üretiliyor

Kahveyi bir cezvede yedi isimle kaynattı

Daha önce Selamlique (Selamlık) markasıyla çıkardıkları Türk kahvesini lüks noktalarda tüketiciyle buluşturan Caroline Koç ve ortağı Banu Yentür, şimdi kahvelerini daha geniş kitlelere yayma hedefinde. ‘Cezbeli’ markasıyla çıkardıkları yeni kahvenin taşınabilir paketinin bir kutusunda farklı isimlerde yedi kahve poşeti var. Tek içimlik poşetler; ‘Sabah Kahvesi’, ‘Dedikodu Kahvesi’, ‘Tok Kahvesi’, ‘Muhabbet Kahvesi’, ‘Yorgunluk Kahvesi’, ‘Aşk Kahvesi’ ve ‘Hayal Kahvesi’ isimlerini taşıyor.
Haremlik Gıda’nın Genel Müdürü Ahmet Nuri Öz pazara sundukları kahvelerin, 125 gramlık fermuarlı poşet, 24 poşetin yer aldığı kutu, 250 gramlık metal kutu ambalajlar sayesinde uzun süre tazeliğini korumasını sağladıklarını söyledi. Yeni ürün başta Migros, Tansaş ve Carrefour’un Gurme ve hipermarketleri olmak üzere 700 farklı noktada satışa sunuldu. Kahvelerin, Türk kahvesi için en ideal çekirdek olan Arabica’dan üretildiğini anlatan Öz şu bilgileri veriyor:

‘Kimyasal’a dikkat!
“Üretimde farklı kalitelerde çekirdek kullanmıyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi ambalajlarımızın üzerinde yer alan ‘yüzde 100 Arabica’ ibaresi ile vurgulamaktayız. Arabica diğer çekirdek türlerine oranla daha az kafein içerir. Bu nedenle içildiğinde rahatsızlık vermez. Cezbeli Kahve köpük artırıcı, yapay aroma veya koruyucu gibi hiçbir katkı maddesi içermez.”
Türk kahvesinin, pişirme ve ikram etme ritüelleriyle dünyada bilinen bir marka olduğuna vurgu yapan Öz şöyle diyor:
“Kahveyi bu şekilde pişirmek, Türkler tarafından bulundu. Bu yöntemde kahve çekirdeklerinden özel bir koku, köpük ve tat elde edilir. İkram edilmesinde kendine özgü bir gelenek var. Bu nedenle günümüzde Türk kahvesi adı altında direkt sıcak suya katılarak yapılan ve Türk kahvesi tadı vermesi için çok çeşitli kimyasal katkı maddeleri içeren ürünleri Türk kahvesi olarak adlandırmak son derece yanlış.” Öz bu sözleri söylerken bir gerçeği de hatırlatıyor: “Buna rağmen Türk kahvesinin şu ana kadar bir kalite standardı yoktu.”

Kaliteyi tescillediler
Kahvenin sebep olduğu kahvehaneler ile sosyal yaşamı, sohbetlerin bahanesi olmasıyla da dostlukları artıran bir büyülü içecek olduğuna dikkat çeken Öz, Türk kahvesine bir kalite standardı getirmeye çalıştıklarını söylüyor. Cezbeli Kahve’nin, Haremlik Gıda’nın İzmir’deki son teknolojiyle donatılmış kahve fabrikasında ISO 9001 Kalite Yönetim ve ISO 22000 Gıda Güvenlik Sistemleri’yle üretildiğini belirten Öz şöyle devam ediyor:
“Cezbeli Kahve üretim prensipleriyle ürünlerinde bir standart sağlamayı amaçladı. Çünkü ülkemizde Türk Kahvesi için özel olarak belirlenmiş bir üretim ve ürün standardı yoktu. Hatta Türk Kahvesi bir gıda ürünü olarak algılanmadığından olsa gerek iyi denetlenmiyor. Oysa toz haline getirilmiş kahvenin içine karışmış yabancı maddeleri görmek hemen hemen imkansız. Bu nedenle üretim şartları sağlık açısından kahve için daha da önemli bir hale geliyor.”




Rahmi Koç özel tablosunu gönderdi
16. yüzyılın ilk çeyreğinde Arap Yarımadası’ndan İstanbul’a getirilen kahvenin dünyaya yayılması İstanbul’dan gerçekleşti. İlk kahvehane Taht-ul Kale’de, şimdiki adıyla Tahtakale’de açıldı.
İstanbul’un çeşitli semtlerinde kısa zamanda 50’ye ulaşan yakın kahvehaneler Osmanlı sosyal hayatında önemli değişikliklere yol açtı. Ünlü işadamı Rahmi Koç, gelini Caroline Koç ve Banu Yentür’ün kurduğu, Harrods mağazasında da satışa sunulan Selamlique markasının ulaştığı başarının ardından Haremlik Gıda’nın raflara çıkardığı Cezbeli markası nedeniyle kendisi için önemli olan bir tablosunu şirkete armağan etti. Nejat Tuğbay’ın yaptığı tablo, ilk kahvehaneyi resmediyor. Avrupa’da ilk kahvehane Osmanlı’dan 100 yıl sonra açıldı.

Yazarlar