Kara para demokrasiyi baltalıyor

Dünyaca ünlü kayıtdışı ekonomi uzmanı Prof. Barry Rider, Türkiye'nin kara para konusunda önlem almakta geç kaldığını söyledi

KOMBASSAN ve Yimpaş olaylarından sonra Türkiye'nin gündemine iyice yerleşen kara para dün Yeditepe Üniversitesi'nce düzenlenen bir sempozyumda tartışıldı.
İstek Vakfı Başkanı Bedrettin Dalan, Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dekanı Prof. Doğan Altuner, Prof. Haluk Kabaalioğlu ve yabancı uzmanların katıldığı sempozyumda kara paranın Türkiye'de sadece ekonomiyi değil demokrasiyi de sekteye uğratan bir unsur olduğu vurgulandı.
Kayıtdışı ekonomi ve karapara konusunda dünyanın sayılı uzmanlarından biri olarak kabul edilen Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Barry Rider, Türkiye'deki kayıtdışı ekonomi konusunda Milliyet'in sorularını yanıtladı.
Rider, Türk kamuoyunda kara paranın getirdiği tehlikelerine karşı bir bilinç olduğunu Türk politikacıların da bu bilince sahip olmasına rağmen önlem alınmadığına işaret etti.

Kayıtdışı ekonominin ve bunun bir uzantısı olan kara paranın politik ve sosyal istirarsızlıkla kardeş olduğunu belirten Rider, Türkiye'nin sorunu çözmesi için öncelikle politik ve ekonomik dengelerini yerine oturtması gerektiğine işaret etti.
Rider, Batı tarafından kara para cenneti olarak görülen ve bu konuda hala ciddi önlemler almayan Türkiye'nin gelecekte ne gibi yaptırımlarla karşılaşabileceği sorusuna şöyle yanıt verdi; "Batı'da Türkiye konusunda büyük bir cehalet sözkonusu. Bir ya da iki olay sonucunda böyle bir yargıya varmak doğru olmaz. Türkiye'deki kara para aklama operasyonları, yasal olmayan yollardan kazanç sağlama olayları diğer büyük ülkelerden farklı değil. Ne Amerika'dan ne de Avrupa'dan farklı. Kara paranın politik istikrarla doğrudan ilgisi var. Batı'nın bu konuda Türkiye'yi suçlamadan önce Türkiye'de politik istikrarın nasıl sağlanabileceğini düşünmesi gerektiği kanısındayım."
Rider, Amerika'nın 30 yıl önce mafyanın tekelinde olan kara paraya karşı verdiği mücedelenin benzerini yıllardır Avrupa'nın uyguladığını belirterek "Türkiye Amerika'nın ve Avrupa'nın kara para, mafya ve kayıtdışı ekonomiyi önleme konusunda aldığı tedbirleri uygulamaya henüz başlamadı. Bu konuda geç kalındı. Avrupa, Amerika'nın 30 yıl önce aldığı önlemleri benimsedi ve yıllardır yeraltı ekonomisi engellemek için savaş veriyor, bu Türkiye'nin yararlanabileceği iyi bir tecrübe. Ve bir an önce uygulamaya başlamalı."
Prof. Rider, Türkiye'deki kara paranın radikal islami örgütler ve terör örgütlerince kullanıldığına ilişkin iddialara yönelik olarak ise şu yorumu yaptı; "Yasadışı işler yapmak isteyen her organizasyonun, sistem aleyhtarı örgütlerin veya terör örgütlerinin kirli paraya ihtiyacı vardır. Bu işlerin kimi zaman toplumda saygın bir yeri olan siyasetçiler tarafından da desteklendiğini görüyoruz".

YEDİTEPE Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dekanı Prof.Dr. Doğan Altuner, Türkiye'de kayıtdışı yollardan kazanılan paranın demokratik rejimi yıkmak için kullanıldığını iddia etti. Türkiye'deki kara paranın bölücü PKK ve radikal islamcılar tarafından ideolojik amaçlarla kullanıldığını ileri süren Altuner, devletin kayıtdışı ekonomiyi biran önce ele geçirmek gibi bir kaygısı olmadığını bunun da demokratik bir sürecin yürümediğinin en büyük kanıtı olduğunu vurguladı.
Kara paranın Türkiye'de diğer ülkelerden çok daha tehlikeli boyutlarda bulunduğunu ve tehlikeli amaçlar için kullanıldığını anlatan Altuner, "Başka ülkelerde kayıtdışı yollardan para kazananlar var. Bunlar haksız rekabet yaratıp ekonomik suç işliyorlar. Ancak Türkiye'de kara para, ideolojileri farklı olan kesimlerin eline geçiyor. Bugün Türkiye'de yüzde 42 gibi olağanüstü bir oranda sistem dışı kazanç sözkonusu. Bu kazanç masum bir kazanç değil. Türkiye'de PKK uyuşturucudan para kazanıp harcıyor. İslami kesim de kayıtdışı kazanıyor. Her iki kesim de gayrimeşru yollardan kazandıkları parayı ideolojisini yaymak, sistemi yıkmak için harcıyor" dedi.
Hükümetin kayıtdışı ekonomiyi engellememekte direnmesi halinde ise Türkiye'nin başına büyük dertler açılacağını ima eden Altuner, "Hali hazırda Avrupa'da `Kara para cenneti' olarak görülen Türkiye, riskli ülke haline gelir. Ekonomik yaptırımlar birbiri ardına yağar. Para akımı durabilir. Devletler ve şirketler Türkiye'ye olan tutumlarını kökten değiştirirler. İhracat sıfıra iner. En kötüsü Türkiye'nin ekonomik entegrasyonu durabilir. Çünkü bu haliyle onların ekonomilerine zarar veriyor" diye konuştu.