Ekonomi ‘Kemer sıkma yasası geçmezse bankaları ordu koruyacak’

‘Kemer sıkma yasası geçmezse bankaları ordu koruyacak’

28.06.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:

İflasın eşiğindeki Yunanistan’da meclis, kritik önemdeki yeni kemer sıkma paketini görüşmeye dün başladı. Başbakan Yardımcısı Teodoros Pangalos, ‘Eğer paket geçmezse bankaları ordu koruyacak’ dedi

‘Kemer sıkma yasası geçmezse bankaları ordu koruyacak’

Yunanistan parlamentosu, uluslararası kreditörlerin ülkenin iflastan kurtulması için uygulamasını şart koştukları tasarruf önlemlerini içeren paketi dün görüşmeye başladı.
Muhafazakâr muhalefet partileri, Avrupa Birliği’nin (AB) bir ulusal birlik hükümeti kurulması çağrısını reddettikleri için, sosyalist Başbakan Yorgo Papandreou, paketin onaylanması için meclisteki küçük çoğunluğuna güvenmek zorunda. Meclis, vergilerde artış ve kamu harcamalarında kısıntı öngören 28 milyar euro’luk tasarruf önlemlerini çarşamba gecesine kadar oylayacak. Bu önlemlerin yasalaşmaması halinde AB ve Uluslararası Para Fonu (IMF) 110 milyar euroluk kurtarma paketinin beşinci dilimini serbest bırakmayacak.
Yunan Başbakan Yardımcısı Teodoros Pangalos ek vergiler ve maaş kesintileri öngören “acı reçete”nin hafta içinde Yunan parlamentosunca onaylanmaması durumunda ülkede bankaları “tankların koruyacağını” söyledi. İspanyol “El Mundo” gazetesine yaptığı açıklamada Pangalos, parlamentonun yeni önlemleri oylamaması durumunda IMF-AB-Avrupa Bankası üçlüsünün vaat ettiği kredinin 5. dilimini ödemeyeceklerine ve dolaysıyla Yunanistan’ın iflas ederek yeniden, eski parası drahmiye döneceğine dikkati çekti.

Bankalara hücum tehlikesi
Pangalos,bu ortamda korku içindeki vatandaşların paralarını almak için bankaları kuşatacağını belirterek “O zaman ordu, bankaları korumak için yollara tankları çıkaracak çünkü, polis gücü yeterli olmayacak. Her yerde olaylar yaşanacak, dükkanlar boşalacak, bazı insanlar da pencerelerden atlayarak intihar edecek” ifadesini kullandı. Pangalos, ülke içinde Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkma yanlısı olanları “salak” olarak nitelendirdi.

Akropol işgal altında
Mecliste tasarruf paketi üzerindeki oylamanın çarşamba günü yapılması bekleniyor. Bunun kabulü halinde milletvekilleri perşembe günü de önlemlerin uygulama esaslarını belirleyen yasalar için oy kullanacaklar. Yunan ekonomisinin üç yıl süren zorlu bir resesyon döneminin ardından şimdi beklenen daha da sert kısıntı önlemlerinden hoşnut olmayan halk, gece parlamento binasının önündeki Syntagma Meydanı’nda toplanarak aleyhte gösteri yaptı. Komünist Parti üyeleri ise Atina’nın sembolü Akropol‘ü basarak üzerinde “İşçilere İktidar” yazan dev bir pankart açtı. Ülkedeki sendikalar bugün ve yarın saatlik grev düzenleyecek. Anketlere göre 11 milyon nüfuslu Yunanistan’da halkının dörtte üçü, tasarruf önlemlerini desteklemiyor.

Oylar henüz belirsiz
İspanya’da yayımlanan El Mundo gazetesine verdiği demeçte Pangalos, vergi ve harcama hedefleri ile özelleştirme kurumunun oluşturulması konusundaki genel oylamanın ilk turunu geçmede PASOK’taki memnuniyetsizliğin üstesinden geleceklerinden umutlu olduğunu ancak bireysel bütçe önlemleri ve bazı özel varlıkların özelleştirilmesiyle ilgili yasanın kabul edilip edilmeyeceği konusunda kaygıları bulunduğunu ifade etti.
Pangalos, “Kısa ve orta vadeli önlemler paketinin zorlanmadan onaylanacağını düşünüyorum. Acı veren mali reformlar ve özelleştirmelerle ilgili özel yasaların onaylanması daha zor olabilir. Burada bazı sorunlarla karşılaşabiliriz. Bizim bazı milletvekillerimizin aleyhte oy kullanıp kullanmayacağını bilmiyorum. Bu mümkün” ifadelerini kullandı.


‘Adını koyalım, bu Yunan krizi değil bankacılık krizi’

Yunanistan’ın borç krizinin hızla bir bankacılık krizine dönüşme riski bulunduğu görüşü giderek daha yüksek sesle dile getirilmeye başladı. Son olarak ABD’li düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü’nün ekonomik politika direktörü Irwin Stelzer, Wall Street Journal için kaleme aldığı makalede, “Bir krizle karşı karşıyayız, tamam ama bu Yunanistan’ın ne zaman iflas edeceğiyle ilgili belirsizlik bir kenara bırakılırsa bir Yunanistan krizi değil. Eğer bu küçük ülkenin borcunu ödeyememesi dünyanın tek sorunu olsaydı ‘kriz’ kelimesi durumu anlatmak için çok hafif kalırdı. Bizim Yunan krizi dediğimiz aslında uluslararası bankacılık krizi” dedi.
Yunanistan’ın batmak için çok büyük olmadığını, ancak küresel finans sistemiyle fazla entegre olduğunu vurgulayan Stelzer, “Yunan bankalarının elinde 70 milyar euro’luk Yunan devlet tahvili var. Şayet Yunan tahvillerinin değeri yarı yarıya azalsa, birçok mevduat sahibi bu bankalardan parasını çekecek ve Avrupa Merkez Bankası, sistemdeki likiditeyi korumak için kuralları esnetip bu bankalardan devlet tahvilini karşılık olarak kabul etmeye devam etmek zorunda kalacak” diye konuştu. Stelzer, üç Fransız ve 29 İtalyan bankasının elinde de hatırı sayılır miktarda Yunan tahvili olduğuna dikkat çekti.

CDS ihraç edenler de riskli
Yunanistan’ın uluslararası finans kurumları üzerinde yarattığı bir risk de ülkenin tahvillerini batma olasılığına karşı sigortalama primi olan CDS’ler. Son dönemde Yunan CDS’leri rekor üzerine rekor kırdı ve Yunanistan’ın batması halinde bu kağıtları piyasaya süren kurumlar yüklü bir faturayla karşı karşıya kalabilir. Lehman Brothers battığında ABD’li sigortacılık devi AIG’yi batıran, bu kağıtlar olmuştu.

‘Lehman’dan kötü etkisi olur’
Dün Yunanistan krizinin büyüyüp Avrupa genelinde bir bankacılık krizine dönüşebileceği uyarısını Almanya’nın en büyük bankası Deutsche Bank’ın CEO’su Josef Ackermann da tekrarladı. Ackermann, “Eğer Yunanistan’daki kriz yayılırsa etkisi Lehman’dan büyük olabilir” dedi. Meseleye sadece kamu borcu olarak yaklaşmanın, dar bir pencereden bakmak anlamına geleceğini vurgulayan Ackermann, “Yunanistan CDS’lerine ilişkin 5 milyar euro’luk risk var. Bunun ne şekilde dağıldığını bilmiyoruz. Piyasada şeffaflık yok” dedi.

‘Kemer sıkma yasası geçmezse bankaları ordu koruyacak’

Haberin Devamı

Bartholomeos’un duaları Yunanistan’a

Fener Rum patriği Bartholomeos Atina’da dün görüştüğü Başbakan Yorgo Papandreu’ya, ülkenin bulunduğu kritik durum için “dualarımızla her zaman yanınızdayız” dedi. Bartholomeos, Papandreu ile görüşmesi öncesi kameralar önünde, iflasın eşiğindeki Yunanistan’ın durumu için şu ifadeleri kullandı: “Soydaşlar olarak çok daha zor günler geçirdik, Yunan halkının bu kez de dereyi geçmesini diliyorum, dualarımız ile her zaman yanınızdan olacağız”.
Papandreu ise Bartholomeos’a cevaben “Sizin Ortodoksluk, Patrikhane, çevre sorunları ve medeniyetlerin işbirliği konularındaki mücadeleniz bizim için ilham kaynağıdır” dedi.


Yunan tahvilleri için Fransa modeli

Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy, hükümetin Yunanistan’dan alacakları olan bankalarla bu borcu çevirmek için anlaştığını açıkladı. Çeşitli Euro Bölgesi ülkeleri, geçen hafta banka ve sigorta şirketleri ile bu şirketlerin ellerindeki vadesi dolan Yunan tahvillerini, yani alacaklarını, aynı tutarda yeni tahvillerle değiştirmek için görüşmelere başlamıştı.
Sarkozy, düzenlenen bir basın toplantısında bankaların mevcut alacaklarını 30 yıl vadeli yeni Yunan tahvilleriyle değiştirmek için anlaşıp anlaşamadıkları sorusuna “Evet” yanıtını vererek diğer Avrupa ülkelerinin de benzer anlaşmalara ulaşacağını umduğunu söyledi.

Faizlere müdahale ihtimal dahilinde

Euro Bölgesi ülkeleri maliye bakanları kurulu başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan’daki faiz oranlarına müdahale edilmesi olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini söyledi. Juncker, önceki gün Fransız TV5 Monde televizyonunda yayımlanan söyleşisinde, “Avrupa Birliği tarafından Yunanistan’daki faizlere müdahale edilmesi fikri göz ardı edilmemeli” dedi.
Yunanistan dahil Euro Bölgesi’nde bulunan 17 ülkede geçerli olan politika faizini belirleyen Avrupa Merkez Bankası’nın en son kararına göre faiz yüzde 1.25’te bulunuyor. Juncker’in açık olarak ifade etmemesine rağmen müdahale sözüyle, Yunanistan’ın borçlanma ihalelerinde Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ve Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) doğrudan tahvil alması olasılığına işaret ettiği düşünülüyor.


Almanların dörtte üçü euro’ya güvenmiyor

Alman halkının dörtte üçe yakınının euro’ya güven duymadığı belirtildi. Allensbach Institute tarafından Frankfurter Allgemeine’nin hafta sonu gazetesi için yürütülen anket, katılımcıların yüzde 71’inin ortak para birimiyle ilgili şüpheleri bulunduğunu ortaya koyarken, bu oranda nisan ayına göre yüzde 5’lik bir artış gerçekleşmiş bulunuyor.
Her beş katılımcıdan sadece birinin euroya yüksek düzeyde güven duyduğunu gösteren ankete göre, Alman halkının üçte ikisi ise Euro Bölgesi kurtarma mekanizmalarının para birliğini istikrara kavuşturacağından şüpheli. Almanya’da 2008’de yapılan ankette, halkın yarısından daha az bir bölümü euro’ya güven duymadığını dile getirmişti.
Alman Maliye Bakan yardımcısı Joerg Asmussen de euro’nun güvenilirliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.