Ekonomi Kendime 100 puan verdim

Kendime 100 puan verdim

25.11.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kendime 100 puan verdim

Kendime 100 puan verdim



Kendime 100 puan verdim


G20 Bakanlar toplantısına katılmak için Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’ye giden Babacan, Viyana üzerinden Ankara’ya dönerken zirvede yaşadığı deneyimi uçakta gazetecilerle paylaştı. "Uluslararası alanda ilk sınavınızı nasıl buluyorsunuz?" sorusu üzerine Babacan, kendisine 100 verdiğini söyledi.
Dünyanın en büyük ekonomik gücünü oluşturan G7 ülkelerinden 6’sının ekonomi ve maliye bakanlarıyla resmi görüşme yapan ve Kanada’lı bakanla 10 dakikalık bir gayriresmi buluşma gerçekleştiren Babacan, "G7 ülkelerinin hepsiyle ve IMF Birinci Başkan Yardımcısı Anne Kruger ile görüştüm. Onlara programımızı ve acil eylem planını anlattım. Hepsi yapacaklarımıza çok olumlu bakıyor. Fransız bakan da etkilendiğini söyledi" diye konuştu.

Japonca ve Almanca konuştu
Babacan, Alman Maliye Bakanı ve Japonya Maliye Bakan Yardımcısı ile görüşmeleri sırasında bir süre Almanca ve Japonca konuştu. Kendisinin daha önce bu iki dilde ders aldığını söyleyen Babacan, G7 ülkelerinin bakanlarıyla arasında gözle görülür bir yaş farkı olduğunun söylenmesi üzerine, "Genç oluşumu, dinamik olunacağı, çalışılacağı, canlı bir ortam yaratılacağı şeklinde yorumladılar" dedi.
Kruger görüşmesinde karşılıklı ilk tanışmaların yaşandığını söyleyen Babacan, "Çok olumlu yaklaştı. Mevcut programın iyi yolda gittiğini söyledi" dedi. IMF ile görüşmelerin bayramdan biriki gün önce başlayacağını, aralarında Avrupa Direktörü Deppler’inde bulunduğu üst düzey yetkililerin yapacağı ön ziyaretten sonra teknik heyetin geleceğini söyleyen Babacan, "IMF ile görüşmeler Ocak ayı ortalarına doğru tamamlanacak" diye konuştu. Babacan, "Birçok şeyin değiştiğini göreceksiniz" dedi.

Zırhlı araç ve koruma istemiyorum
İlk resmi gezisinde yanına koruma almayan Babacan, "Yanımda koruma götürmek istemiyorum. Ancak uzun süreli gezilerde bir yardımcıya ihtiyacım olacak. Bunun koruma olması şart değil. Asistan da olabilir" dedi.
Bakan olduğunda ilk gün kendisine zırhlı makam aracı gönderildiğini belirten Babacan, arabayı kullanmadığını söyledi.
Arabaya bindiğinde benzin ibresinin hızla indiğini gördüğünü söyleyen Babacan, "4.5 tonluk araç benzin yiyor. Her bakanın iki makam aracı varmış. Bende 2 tonluk zırhsız olanı kullanmayı tercih ediyorum" dedi. Bazı bakanların görevleri gereği zırhlı araca ihtiyacı olduğunu ve kendisinin şu anda ihtiyaç duymadığını belirten Babacan, "Bu hiç zırhlı araca binmeyeceğim anlamına gelmiyor. Ama genel yaklaşımım binmemekten yana" diye konuştu.

Babacan ailesi ve kişisel zevkleriyle ilgili olarak da şunları söyledi:
• Spor olarak evdeki koşu bandında çalışıyorum. Amerika günlerimde golf oynardım. Futbolla milli maçlar dışında ilgilenmiyorum. Fırsat buldukça kayak yapmaya gidiyorum. Geçen yıl oğluma öğrettim. Hemen öğrendi, iyi bir kayakçı olacak.
• Eşim mütercim tercümanlık mezunu. Evde çalışıyor. Aktif olarak tercümanlık yapıyor.
• Bir süre pilotluk eğitimi aldım. Ama brövem yok. Büyük yolcu uçaklarıyla çok ilgiliyim. (Babacan, İstanbul’dan Zürih’e uçarken bir süre kokpitte kalarak pilota uçağın sistemleri hakkında sorular sordu.)
• Ankara’ya gitmek için Viyana’da uçağını yolcu salonunda bekleyen Babacan, uçağın rötar yapması nedeniyle yolcularla uzun uzun sohbet etti. Babacan, eski hükümetin uygulamalarından şikâyet eden bir yolcuya, "Ne yaptıklarını bilmiyorlardı" dedi.