Kılıçdaroğlu: BDDK ile SPK’yı birleştireceğiz

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile CHP Genel Başkan Yardımcıları İzzet Çetin, Faik Öztrak ve Umut Oran Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu toplantısına katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tüm siyasi partilere eşit mesafede olduklarını, daha önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı misafir ettiklerini, şimdi de Anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu’nu ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirtti. Seçim süreçlerinin reformları engellememesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’nun iktidar ve muhalefetin işbirliğiyle Meclis’ten geçtiğini anımsatarak bu destek için CHP’ye teşekkür etti.

-"İNCE BELLİ BARDAĞI BİLE İTHAL EDER HALE GELDİK"-

Hisarcıklıoğlu’nun ardından konuşan Kılıçdaroğlu, CHP’nin iş dünyasında olumsuz bir algısı olduğunu ve bu tabloyu kırmak istediklerini ifade etti. İş dünyasının rahat çalışabileceği, üretebileceği, istihdam yaratabileceği bir modeli kurmak istediklerini de kaydeden Kılıçdaroğlu, sanayiciyi "ekonominin kamu görevlisi" olarak tanımladıklarını vurguladı. Ekonominin iyi yönetilmediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "İyi yönetilen bir ekonomide 4 kez mali af çıkmaz. Eğer 9 yılda 4 kez mali af çıkıyorsa bilin ki ekonomi iyi yönetilmiyor" dedi. Türkiye’nin artık ince belli bardağı bile ithal eder hale geldiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Eğer bu kur politikası böyle devam ederse bu sorun sadece sizin değil hepimizin sorunu olmaya devam edecek" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yeni bir büyüme ve istihdam politikası öngördüklerini kaydederken "Biz başarılı mıyız, değil miyiz? Bunu bizimle aynı kulvarda olan ekonomilerle karşılaştırmak zorundayız. Güney Afrika’yı düşünün, bir de Türkiye’yi. Biz otomotivde bir marka yarattık; Anadol. Bugün var mı, yok. Aynı süreçte onlar da iki marka yarattılar, bugün o iki marka dünya markası oldu. Oturup düşünmemiz lazım. Sorun bizim sanayicide mi, sorun ekonomiyi yönetemeyen politikacılarda mı. Ben sanayicide sorun olduğuna inanmıyorum. Sorun başka bir yerde" diye konuştu.

-"FARKLI DÜNYA GÖRÜŞLERİNE SAHİP OLABİLİRİZ AMA ORTAK PAYDA YARATMALIYIZ"-

Hisarcıklıoğlu’nun "Tüm siyasi partilere eşit mesafedeyiz" sözlerinden memnuniyet duyduğunu, kendileriyle aynı dünya görüşünü paylaşmayan sanayicinin önündeki engelleri de kaldırmak istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Farklı dünya görüşlerine sahip olabiliriz ama bir ortak payda yaratmak zorundayız. Çalışana, üretene, alınteri dökene, risk üstlenene bizim saygı duymamız gerekir. Bu saygıyı göstereceğiz. İster doğuda ister batıda, ister kuzeyde ister güneyde bunu yapacağız" dedi. Kılıçdaroğlu, Türk tekstilcilerin son yıllarda Mısır’a gittiklerini anımsatarak "Mısır’ın Türk tekstilcilerine sağladığı olanakları Doğu-Güneydoğu’da biz niye kendi tekstilcimize sağlamadık? Ne eksikliğimiz vardı; politik tercih eksikliğimiz vardı" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, yeni yapılacak olan nükleer santralden üretilecek elektriğin kilovat saat ücretinin dünyadaki diğer örneklerden çok yüksek bir maliyet olan 15.5 cent olduğunu, bu santralde tek bir Türk mühendisinin de çalışmayacağını belirterek "Her şeyi Ruslar yapacak, riski biz üstleneceğiz. Bunun bize bir faydası olmayacak. E ben Rusya’dan değil belki başka bir ülkeden daha ucuza elektrik alırım. Bir de alım garantisi veriyoruz 15.5 cent’e. Bunu iyi düşünmemiz lazım" dedi.

-"YANDAŞ İŞ ADAMI KAVRAMI SERMAYE KAYMALARINA YOL AÇAR"-

Ekonomik Sosyal Konsey’in Anayasal bir kurum haline getirildiğini, Anayasa’ya göre 3 ayda bir toplanması gerekirken yıllardır toplanmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bir siyasal iktidar Anayasa’yı ihlal ederse, kendi çıkardığı yasanın gereğini yerine getirmezse o siyasal iktidara nasıl güveneceğiz?" diye sordu. Türkiye’de bir demokrasi ve özgürlük sorunu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ben eminim sizler cep telefonlarınızla rahat konuşamıyorsunuz. Özgürlük ve demokrasinin askıya alındığı veya yara aldığı yerde sorun bizim düşündüğümüzden çok daha hızlı büyür. Eğer bu sorun biraz daha ilerlerse, yandaş iş adamı, yandaş siyasetçi kavramı sermaye kaymalarına yol açar. Bu, bizim demokrasimizin önündeki en ciddi tehlikelerden birisidir. Kişilerin mal varlıklarının güvenceli bir ortamda olması lazım, hukuk içinde olması lazım" diye konuştu.

-"BÖYLE PLANLAMA OLMAZ, DPT’Yİ DEĞİŞTİRECEĞİZ"-

Kılıçdaroğlu, sağlıklı bir planlama politikası oluşturacaklarını, Devlet Planlama Teşkilatı’nı (DPT) da değiştireceklerini ifade ederek şöyle konuştu: "Böyle planlama olmaz. İlk kurulduğuna bakın. İlk kurulduğunda DPT; düşünen, geleceği yaratan insanların örgütüydü. Ast-üst ilişkisi bile bu kadar yoktu. Şimdi bakın planlamaya; müsteşar, müsteşar yardımcısı, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire başkanları, şube müdürleri, en altta da bir grup uzman. Oysa DPT, uzmanların olduğu bir örgüt olmak zorundadır. Eğer sağlıklı bir DPT olsaydı Doğu-Batı arasındaki farklar böyle mi olurdu?" Doğu ve Güneydoğu için hazırladıkları özel raporu geçtiğimiz günlerde açıkladıklarını, önümüzdeki günlerde de CHP’nin Ekonomi Raporunu da açıklayacaklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Arzumuz ve isteğimiz, ekonominin her zaman Türkiye’de birinci gündem maddesi olmasını sağlamaktır. Ekonomiyi birinci gündem maddesi yaparsak sağlıklı bir tartışma ortamı yaratabiliriz. Kaosu önleriz, kısık çekişmelerin, kısır tartışmaların ötesine geçmiş oluruz" diye konuştu.

-"SAĞLIKLI POLİTİKALARLA TÜRKİYE’Yİ UÇURABİLİRSİNİZ"-

"Siz sağlıklı politikalarla Türkiye’yi uçurabilirsiniz. Tutarlı politikalarla Türkiye’yi büyütebilirsiniz, müthiş bir dinamizm var Türkiye’de" diyen Kılıçdaroğlu, buna karşın ekonominin iyi yönetilmediğini, Hükümet’in sağlıklı para ve vergi politikaları uygulamadığını dile getirerek "Ekonomi yönetimi darmadağın. Farklı sesler çıkarmıyorlar diye tutarlı görünüyormuş gibi bakmayın" diye konuştu.

-"DAHA GÜÇLÜ, DAHA ÜRETKEN BİR ORDU İSTERİZ"-

Kılıçdaroğlu, askerliği 15 aydan önce 9 aya daha sonra kademeli olarak 6 aya indirmeyi hedeflediklerini, bu yolla ciddi bir tasarruf sağlanacağını kaydederek "Daha güçlü, daha tutarlı, daha dinamik, daha üretken bir ordu isteriz. Ülkeyi daha iyi savunan, hantallığı aşmış bir ordu isteriz. Savunma sanayiinin daha güçlü olmasını isteriz" dedi.

-"VERGİ DENETİMİNİ SİLAH OLARAK KULLANMAYACAĞIZ"-

Türkiye’de uygulanan ekonomik programın, Kemal Derviş ve arkadaşlarının ortaya koyduğu program olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "O program işsizlik yaratıyor, o program ithalatı cazip hale getiriyor. O program Türk lirasını cazip kılıyor, sanayiciyi cezalandırıyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Gelir İdaresi Başkanlığı’nı tümüyle özerk hale getireceklerini de belirterek "Hiçbir zaman vergi denetimlerini silah olarak kullanmayacağız, bu ayıptan Türkiye’yi kurtaracağız. Böyle bir şey olmaz" dedi. Kılıçdaroğlu, Tokat’ta Sanayi ve Ticaret Odası yöneticileriyle yaptıkları toplantının basına kapalı yapılması yönünde talep geldiğini, bir oda başkanının "Ben basına demeç verdim, ertesi günü maliyeciler geldi, hiç hak etmediğim bir ceza verdiler" dediğini kaydederek "Bu demokrasi ayıbıdır, bu ayıptan Türkiye’yi kurtaracağız" diye konuştu.

-"BDDK İLE SPK’YI BİRLEŞTİRECEĞİZ"-

Kılıçdaroğlu, yeni bir istikrar programı, sağlıklı bir rekabet ortamı, bağımsız bir Gelir İdaresi Başkanlığı, güçlü bir DPT öngördüklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "BDDK ile SPK’yı birleştireceğiz. Hazine Müsteşarlığı büyük ölçüde işlevini kaybetti, SPK gitti, BDDK gitti, sadece borç yönetimi kaldı. Maliye Bakanlığı’nı daha güçlü, daha tutarlı bir hale getireceğiz. Yeni bir vergi politikası oluşturulacak, yeni bir teşvik politikası oluşturulacak. Yeniliğe açık, teknolojiye açık, yabancı sermayeye açık, olabildiğince sıcak parayı ürkütmeden ama daha uzun süre Türkiye’de kalmasının yollarını arayarak, onunla ilgili planlarımız da var, üniversiteyle işadamını, sanayiciyi barıştırarak bunları yapacağız, yapmakta kararlıyız. Arkadaşlarım bu konuda deneyim sahibi arkadaşlardır. Ben uzun yıllar bürokraside çalıştım. Bürokraside iş nerede tıkanır, nerede açılır iyi bilirim. Rahmetli Özal’ın başarısı burada yatar, devleti iyi tanıdığı için yatar. Ben onunla da çalıştım. Bir yerde tıkanma varsa o tıkanma hangi gerekçeyle olur, onu bilirdik. O tıkanmayı oradan kaldırırsınız. Sistemin özünde bizim insanımızın yaratıcı gücünü kullanarak onun dünya liginde daha ciddi söz sahibi olmasıdır."

-"ÖZELLEŞTİRMEYE ‘İDEOLOJİK’ BAKMIYORUZ"-

Kılıçdaroğlu, özelleştirmeye de "ideolojik" olarak bakmadıklarını, ihtiyaç olması durumunda özelleştirme yapılabileceğini kaydederken "Özelleştirme ile tekel yaratılmasını uygun görmüyoruz. Tekel olmamalı, sağlıklı bir rekabet ortamı olmalı. Tekel anlamındaki doğal kaynakların özelleştirilmesini doğru bulmuyoruz. Tek bir kaynak varsa onu özelleştirmek doğru değil diyoruz" dedi.

Doğu ve Güneydoğu için özel sektöre hayal edilemeyecek ölçüde teşvik vereceklerini de söyleyen Kılıçdaroğlu, "Özel sektör gitmezse devlet-özel sektör işbirliğini teşvik edeceğiz. En az yüzde 51’i özel sektörde olacak. Ama özel sektör ‘Hayır, ben bu koşullarda gitmek istemiyorum’ diyorsa doğrudan devlet gidip yatırım yapacak" diye konuştu.

-"BİZ YENİ BİR ANLAYIŞA SAHİBİZ"-

Kılıçdaroğlu, CHP’nin dışında proje üreten bir parti bulunmadığını dile getirerek "Biz, yeni CHP’yiz. Proje üreten, ülkesini düşünen, işadamını, sanayicisini, esnafını düşünen, yarattığı değerleri hakça bölüşen, yoksulluğu tarihe gömmek isteyen yeni bir anlayışa sahibiz. İnançlara, etnik kimliklere saygılı, bunları siyasetin odağına koyan siyasal partilerden olabildiğince uzak duran, 19. yüzyılın politikalarını reddeden yeni bir anlayışın sahibiyiz" dedi.

Kılıçdaroğlu, toplantıda bulunan TOBB Yönetim Kurulu üyelerinin kendilerini dilediğince eleştirebileceğini, istediği soruyu da sorabileceklerini söyledi. Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.(