Ekonomi Krizin kazananı, mücevher sigortası!

Krizin kazananı, mücevher sigortası!

05.10.2008 - 00:11 | Son Güncellenme:

Piyasalarda yaşanan dalgalanmanın altın, mücevher ve koleksiyonlara olan ilgiyi artırması, bu kategorideki sigorta faaliyetlerinde de ciddi hareketliliğe yol açtı

Krizin kazananı, mücevher sigortası

Global ekonomik kriz, başta hisse senedi ve tahvil olmak üzere varlık fiyatlarını geriletirken güvenli liman olarak kabul edilen altına olan talepte artış yaşanıyor. Türkiye ve yurtdışı ofisleri aracılığıyla yaklaşık 25 milyar dolarlık riski yöneten Martin&Martin Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Can Ateş, son dönemde kendilerine gelen taleplerde, sigorta yapılması için aracılık edilmesi istenen kalemler arasında koleksiyonlar ve mücevherlerin ön plana çıktığını belirtti.
Daha çok büyük ticari kurumların sigorta taleplerini yerine getirdiklerini söylemekle birlikte bireysel alana da hizmet verdiklerini dile getiren Ateş, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

Para, koleksiyona gidiyor
“Çalıştığımız kurumların üst düzey yöneticilerinin bireysel sigorta ihtiyaçlarını da bireysel departmanlarımız aracılığıyla planlıyoruz. Ekonomik krizin başladığı 14 aydan bu yana bireysel bazda sigorta poliçelerinde önemli bir artış var. Bu da insanların sahip oldukları varlıkları yerine koymanın çok zor olduğu bir dönemde sigortaya yöneldiklerini gösteriyor.
Ayrıca bu aralar önemli resim koleksiyonlarını da teminat altına almaya başladık. Bu koleksiyonların değeri bazen 3 ile 5 milyon doları, hatta daha fazlasını bulabiliyor. Bu dönemde koleksiyonlara para yatırmayı uygun bulanlar olduğu gibi, kriz nedeniyle nakde sıkışanlar da koleksiyonlarını yeni alıcılara satıyor.
Mücevher sigortasında ise gözle görülür bir artış var. Bu da insanların güvenlik amacıyla altına yöneldiklerini gösteriyor.”

Haberin Devamı

Krizin kazananı, mücevher sigortası

Dalgalanma, risk sigortasını patlattı
Küresel kriz döneminde değişik sigorta türlerinin gündeme geldiğini anlatan Ateş, son dönemde öne çıkan unsurlardan birinin, sayısı hızla artan finansal risk sigortalarına yönelik ilgi olduğunu söyledi.
Ateş, pek çok kuruluşun ticari riskler, finansal riskler, kredi riskleri gibi yatırımın bir şekilde durması veya hak edişlerin tahsilatların yapılamaması gibi risklere karşı kendilerini sigortalatmak istediklerini belirtti.
Ateş ayrıca, büyük gayrimenkul geliştirme risklerinde kâr kaybı ve iş durması gibi ekstra teminatların da poliçelere dahil edildiğini belirtti.

İkinci dalga yolda
Gelişmekte olan ülkelerin yaşanan krizin etkilerini henüz tam hissetmediğini söyleyen Ateş, “Ama daha çok etkilenecekler” diyerek, şunları söyledi:

Krizin kazananı, mücevher sigortası

“Yabancı yatırımcılar bizim iş yaptığımız Türkiye, Ukrayna, Kazakistan, Rusya, Bulgaristan ve Azerbaycan gibi ülkelerde yaptıkları yatırımlarla ilgili, geçmişin aksine daha detaylı sigorta türlerini devreye sokmaya başladı. Hatta birçok yatırımcı bize, “Mevcut poliçeleri daha donanımlı hale nasıl getirebiliriz’ diye sormaya başladı bile. Bu nedenle önceden poliçelerine yüksek prim maliyeti nedeniyle dahil etmedikleri ek teminatları satın almaya başladılar.”

Haberin Devamı

‘Lehman’ı değil,  AIG’yi kurtardılar’
Ülkelerin sağlıklı ekonomik büyüme sağlayabilmeleri için sigortanın bir anlamda ‘emniyet supabı’ olduğunu anlatan Ateş, sözlerine şöyle devam etti:
“FED, Lehman Brothers’ı kaderiyle baş başa bırakırken, iki gün sonra iki katı maliyetle bir gece operasyonuyla AIG’ye 85 milyar dolarlık ödenek yarattı. Bunun temelinde kuşkusuz sigortanın, nihayetinde tüm finansal enstrümanların arkasındaki tek güvence olması yatıyor. Sigorta sektörüne baktığımızda global piyasalarda bir sarsılma yaşandığı muhakkak. Ancak tek başına AIG’nin tüm dünyada sigorta sektörünü direkt etkileyeceği teorisi de çok gerçekçi değil. Sonuçta AIG, onlarca dev sigorta şirketinden bir tanesi ve yaşanan AIG Amerika’nın aktiviteleriyle ortaya çıkan bir zarar.”