PTT de altın satışına başladı

Tural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PTT Genel Müdürlüğü ile İstanbul Altın Rafinerisi AŞ (İAR) arasında gram altın satışına yönelik geçen yıl bir sözleşme imzaladıklarını belirterek, ”Bu sözleşme, gram altınları, sertifikalı bir şekilde PTT Şube ve Pttmatik’lerden satışının yapılmasını kapsıyor. 1,5 yıl içinde hem bizim hem de onların tarafında yazılımla ilgili çalışmalar tamamlandı” diye konuştu.

BANKALAR DA SATACAK

Ankara, İstanbul, Antalya, Adana, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Sakarya ve Trabzon’da belirlenen 14 baş müdürlük ile Ankara’da Ulus ve İstanbul’da Bakırköy’de pilot olarak seçilen 2 Pttmatik’ten ”Pttaltın” satışına başladıklarını anlatan Tural, pilot uygulamada görülen eksikliklerin giderilmesinin ardından altın satışlarının ülke geneline yaygınlaştırılacağını ifade etti.

Tural, PTT’nin öncelikli olarak 0,50 gram, 1 gram ve 1,5 gram altın satışları yaptığını, ilerleyen süreçte 2,5 gram, 5 gram ve 10 gram altın satışlarının da yapılacağını kaydetti.

Sertifikalı olarak satılan gram altınların, PTT şubelerinden mesai saatlerinde, Pttmatiklerde ise 7 gün 24 saat alınabileceğini dile getiren Tural, sadece PTT müşterilerinin Pttmatiklerden altın alabileceğine dikkati çekti.

Tural, PTT’de satılan sertifikalı gram altınların yine PTT şubelerinde paraya çevrilebileceğini söyledi.

"Başkalarının işinden pay almak gibi niyetimiz yok"

PTT Genel Müdürlüğü’ne yönelik altın satışıyla ilgili gelen eleştirilere de değinen Tural, şöyle konuştu: ”PTT niye altın satıyor, neden altınla ilgileniyor? şeklindeki değerlendirmeler zaman zaman yapılıyor. Burada önemli olan insanların ihtiyaçlarının görülmesine yönelik hizmet sunabilecek mekanizmaların üretilmesidir. Altın alımı da insanların ihtiyaç duyduğu bir sistem. Aynı zamanda altın yatırım aracı. PTT olarak biz bu anlamda vatandaşlara bir başka hizmeti sunuyor olmanın huzuru ve mutluluğunu yaşıyoruz. Hiç kimseye ya da başkaların işine engel olmak veya başkalarının işinden bir pay almak gibi niyetimiz söz konusu değil. Zaten bu, bankaların da yaptığı bir uygulama. Kuyumculara engel olacak bir uygulama değil.”

"Hedef 5 ton altın satışı"

Tural, bu yıl sonuna kadar PTT şube ve Pttmatiklerden yaklaşık 5 ton altın satmayı hedeflediklerini dile getirerek, ”İnşallah seneye tekrar röportaj yaptığımızda amacımıza ulaştığını anlatırız” dedi.

PTT şubelerinden satışı sunulan ”Pttaltın”ların İstanbul Altın Rafinerisi AŞ tarafından özel olarak üretildiğini ifade eden Tural, altının fiyatlarının da İAR tarafından belirlendiğini, PTT’nin özel bir fiyat belirlemesinin söz konusu olmadığını söyledi.

”Burada birisinin malını pazarlıyoruz” diyen Tural, belli bir ücret karşılığında İAR’ın ürünlerinin pazarlandığını kaydetti.

Ülke genelinde satışa sunulacak Pttaltın’ın Türkiye genelindeki Pttmatik’lerde satışa sunulacağını bildiren Tural, pilot uygulamanın kendilerine yol göstereceğini, küçük şubelerden ziyade büyük merkezlerin olduğu yerlerde satışın gerçekleşeceğini anlattı.

BANKALARIN ALTIN SATIŞI MAHKEMELİK

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankalara Cumhuriyet ve ziynet altınları alıp satma yetkisi vermesinin ardından İstanbul Kuyumcular Odası, yönetmeliğin iptali için Danıştay’da dava açtı.

İstanbul Kuyumcular Odası, bankalara da Cumhuriyet ziynet altını alıp satma yetkisi verilmesi ile ilgili yönetmeliğin, para ve sermaye piyasalarının dev kuruluşu olan bankalar ile sarraf ve kuyumcu esnafını eşit olmayan rekabet koşullarında rekabet haline soktuğu gerekçesiyle iptalini istedi.

İstanbul Kuyumcular Odası tarafından yapılan yazılı açıklamada, "2012 yılında toplam 23 milyar lira net kar elde etmiş olan bankalara esnafla rekabet edecekleri bir ticari faaliyet alanı yaratmak esnafın ihmal edilmesi, gözden çıkarılması anlamına gelmektedir" denildi.

İptal davasında, bankalara Cumhuriyet altın sikkeleri ile Cumhuriyet ziynet altın ticareti yapma yetkisinin verilmesinin bankaları bu alanda tekelleştireceği, esnafın bu piyasadan silinmesi yönünde gerekçeler yeraldı.

Gerekçede, yönetmelik ile bankalara farkında olunmadan, normalde katma değer vergisine tabi olan bir ticareti katma değer vergisiz yapma olanağı getirildiği ve devletin vergi kaybına uğrayacağı vurgulandı.