Ekonomi Testte AB’ye emanetiz...

Testte AB’ye emanetiz...

29.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Türkiye, araçların teknik özellikleri ve emisyonlar konusunda Avrupa’daki standartları uyguluyor, buradaki testlerin sonuçlarını tanıyor... Tıpkı Avrupa’daki gibi, ayrıca bir test uygulanmıyor...

Testte AB’ye emanetiz...

Volkswagen’in bazı dizel motorlu araçlarının emisyon testlerinde farklı yazılımlarla manipülasyon yaptığı yönünde ABD’de çıkan ve Avrupa’yı da etkisi altına alan kriz, Türkiye’de de araçların test edilip edilmediği, ithalatına izin verilen araçlarda ne gibi koşullar arandığı yönünde soruların sorulmasına neden oldu.

Haberin Devamı


Otomotivde ciddi üretim tesislerine ve pazarına sahip olan Türkiye, ithal edilecek araçların özellikleri, standartları ve onaylanması gibi konularda Avrupa’nın uyguladığı yöntemlerin izinden gidiyor. Yani Türkiye, ithal edilen ya da ülke sınırları içinde üretilen araçları ayrıca test etmiyor. Zira Türkiye’nin bu konuda Avrupa ve dünyada kabul görmüş test merkezi ya da test pisti bulunmuyor.


Türkiye’de gerçek anlamda emisyon ve performans testlerinin yapılabildiği iki kapsamlı merkez bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, bunun ilkinin, Ford Otosan bünyesinde yer aldığını, şirketin sadece kendi geliştirdiği araçlar için kullanılabildiğini hatırlatıyor. İkinci merkez ise, İstanbul Teknik Üniversitesi bunyesinde, 2007’de Otomotiv Sanayi Derneği, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği ve Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği ortaklığında şirketleşen OTAM.

Haberin Devamı


Avrupa kriteri

Üretilmiş araçların, bir ülkede satılabilmesi için gerekli belgelerin başında “tip onayı”nın geldiğini hatırlatan uzmanlar, Avrupa’da ve Türkiye’de bu işlemin, üreticilerin her bir model için aldıkları emisyon ve diğer değerlere ilişkin belgelerin beyanıyla gerçekleştiğini anlatıyor.


Buna göre üretici firma, uluslararası “akreditasyonu” yani kabul edilirliği bulunan kuruluşlara araçlarını test ettiriyor. Bu testler sonucu aldığı ve Avrupa’nın belirlediği koşullara uyumunu kanıtlayan belgeleri, tip onayı için ülkelere sunuyor. Firma, ayrıca her bir aracın, bu belgelerde belirtilen koşullara uygun olarak üretildiğine ilişkin bir de “uyum belgesi” veriyor. Söz konusu tüm bu belgeler, Avrupa Birliği çapında kabul ediliyor. Aynı şekilde Türkiye de, bu konuda Avrupa’nın kabul ettiği belgeler ve özellikler karşılığında “tip onayı”nı veriyor. Avrupa’da tip onayı için sunulan belgelerin, genel olarak hükümetler tarafından kabul gördüğünü belirten uzmanlar, “Dünyaca kabul görmüş üreticilerin beyanları, saygınlıkları nedeniyle, bugüne kadar sorgulanmadı” ifadesini kullanıyor.


Amerika biraz farklı

Görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar, Amerika kıtasında durumun, Avrupa’ya göre biraz daha farklı olduğunu, VW krizinin de bundan kaynaklandığını belirtiyor.

Haberin Devamı


Nitekim Avrupa’da üreticilerin beyanı esas kabul edilip, ayrıca bir test uygulanmazken, ABD’de üreticilerin “kendi açıklamaları” yeterli bulunuyor. Yani bir üretici, “Ürettiğim şu model, Avrupa’da kabul görüyor” derse, bu yeterli bulunuyor. Ancak, piyasadaki denetleme sıkı tutuluyor. Nitekim ABD’deki piyasa denetleyicisi resmi kurum veya kurumlar, ihbarlar, kazalar ve benzeri olaylar sonrasında testler yaparak, “açıklanan” özelliklerdeki “açık”ları ortaya çıkarabiliyor, buna göre gerekli yasal yollara başvurabiliyor.


İşte bu yüzden AB, EuroNCAP gibi bağımsız, ancak Avrupa’nın sonuçlarını tanıdığı bir kuruluşun oluşturulmasını tartışıyor.

Yaşlı araçlar bile sorun!
Uzmanlara göre Türkiye’de, bir başka sorun da, mevcut araç parkında bulunan ve yüksek emisyona sahip “yaşlı araçlar.” Avrupa’da araç parkının ortalama yaşı 8-10 civarındayken Türkiye’de bu ortalama 16. Trafikteki araçların yarısı, yani tam da yüzde 50’si 12 yaşın üzerindeki araçlardan oluşuyor.

Doğuş hisseleri yüzde 13 düştü
Volkswagen Grubu’nun emisyon manipülasyonu sonrası yaşadığı kriz, Kurban Bayramı’nın ertesinde ilk iş gününde, Türkiye distribütörü Doğuş Otomotiv’in hisselerinde yüzde 13.53 düşüş getirdi.
Bununla birlikte dün, Doğuş Otomotiv’den yazılı bir açıklama yapıldı. İcra Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu imzalı açıklamada, Doğuş Otomotiv olarak süreçle ilgili gelişmeleri yakından izledikleri, VW Grubu ile temas halinde oldukları, Türkiye distribütörü oldukları Volkswagen Grubu’nun hızlı, şeffaf ve kapsamlı bir araştırma gerçekleştirdiği bildirildi. Bilaloğlu, dünyada ve Türkiye’de etkilenen araçların detayının, VW AG’nin yürüttüğü araştırma sonucu belirleneceğini, söz konusu durumdan etkilenen araçlar da dahil tüm araçlarının sürüş ve yol güvenliğine uygun olduğunu da belirtti.

Yazarlar