Tofaş ‘fark’a koşuyor!

Egea projesiyle pek çok yeniliğe imza atan Tofaş, bu yılın ilk 6 ayında 182 bin adetlik üretime ulaşarak Türkiye’deki pek çok fabrikayı geride bıraktı. Tofaş, bir yandan Egea Sedan’ı “Dodge Neon” adıyla Meksika’ya da ihraç etmeye başlarken, diğer yandan da “denenmemişi deneyerek” üretimi artırmanın planlarını yapıyor.

Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, ilk 6 ayda geçen yılın aynı dönemine göre üretimi yüzde 33 artırdıklarını, 182 bin adetle söz konusu dönemde hem Tofaş hem de Türkiye otomotiv tarihinin en yüksek üretim adedine eriştiklerini anlattı. Böylece yılın ilk 6 ayında Türkiye’nin otomotiv üretiminin yüzde 25’ini kendilerinin gerçekleştirdiğini anlatan Eroldu, ihracatta ise paylarının yüzde 18’den 24’e çıktığını belirtti. Tofaş, ilk 6 ayda ihracatını geçen yıla göre yüzde 54 artırarak 134 bin adet araç ihraç etti.

Tatili kısalttı

Tofaş’ın, Egea projesi sayesinde “boyut atladığını” da ifade eden Eroldu, bu yıl ürettikleri kadar satabilecekleri bir dönemde olduklarını hatırlatırken, mühendislerinin, mevcut şartlarda süreçleri değiştirerek üretimi artırmanın yollarını aradıklarını söyledi. Eroldu şöyle devam etti:

“Ne kadar üretirsek, o kadar satacağımız dönemdeyiz. Günlük üretimi 1483’e çıkarttık. 1.500 ve üzerini hedefliyoruz. Mühendislerimiz, süreçler üzerinde değişiklikler yaparak, bugüne kadar otomotivde ‘denenmemişi deneyerek’ üretimi artırmanın yollarını arıyor. Ağustos tatili sırasında deneyeceğiz. Amacımız yıllık 450 bin adede ulaşmak. Ayrıca tatili de 3 haftadan ikiye düşürdük. Tatile çıkılacak son dakikaya kadar da üreteceğiz. Çünkü artık kapasiteyi artırmak için saatlerin bile hesabını yapar hale geldik.”

‘Yolunu buluruz!’

450 bin adede çıkıp çıkamayacaklarını, tam olarak 2017 yılında görebileceklerini anlatan Eroldu, bunu başarmaları halinde dünyada bu çapta üretim yapan sayılı tesisler arasına gireceklerinin de altını çizdi.

Bu yoğunluğa rağmen, ellerindeki modellerin başka fabrikalara taşınmasına razı olamayacaklarını da vurgulayan Tofaş CEO’su Eroldu, “Bize giren müşteri bir daha çıkamaz! Bu projeleri alabilmek için çok emek harcadık. Dolayısıyla Türk insanı bir yolunu bulur. Biz de bunun çaresini illa ki bulacağız” ifadesini kullandı. Mevcut fabrikada yeni bir modelin daha üretilmesinin neredeyse imkansız olduğunu söyleyen Eroldu, “Yine de kapasiteyi artırdıktan sonrasına bakacağız” dedi.

Sadece 4 saat ara!

Darbe girişimi gecesi üretime sadece 4 saatlik ara verdiklerini anlatan Eroldu, “15 Temmuz gecesi, işçilerin ailelerinin yanında olmak isteyebileceğini düşünerek vardiyayı evlerine yolladık. 6.15’te de diğer vardiyayı fabrikaya aldık. İlk etapta işçilerin yüzde 80’i geldi. Ancak 1-2 saat içinde tamamı fabrikaya ulaştı. Sadece 300-400 araçlık kayıp oldu” dedi.

Değeri 1 milyar dolar arttı

Egea/Tipo ailesinin, ihraç pazarlarında çok ciddi ilgiyle karşılaştığını, tanıtıldığı her pazarda beklenenin üzerinde talepler aldıklarını anlatan Tofaş CEO’su Cengiz Eroldu, “Avrupa’daki sedan satışlarında öngörülerimizin önüne geçtik. Üç aylık bekleme süreleri var. Hatchback ve Station Wagon’dan da ciddi talep bekliyoruz” dedi. Eroldu, Egea’ya olan ilginin, FCA’nın (Fiat Chrysler Automobiles) sonuçlarına da etki ettiğinin, özellikle İtalya’da pazar payını ciddi şekilde toparladığının da altını çizdi.

Fiat, bu yılın ilk 6 ayında da Avrupa’daki otomobil satışlarının yüzde 13, hafif ticari satışlarının da yüzde 16 arttığını açıkladı. Yılın ilk yarısında Tipo’nun lanse edilişi ve artan hafif ticari araç satışları sayesinde geliri de yüzde 5 artışla 5.8 milyar euro oldu.

Meksika’ya gitti

Egea’nın, Dodge Neon adıyla Meksika’ya ihracatının 1 ay önce başladığını, temmuz ayı ortasında da satışa sunulduğunu anlatan Eroldu, “Orada da umduğumuzdan büyük ilgi gördü. Bu pazardaki satış hedefi ikiye katlandı ve 6 bin adede çıktı” dedi.

Aracın hedef pazarları arasında Kuzey Amerika’nın da olabileceğine değinen Eroldu, Hindistan için o ülkede üretilmesinin mümkün olabileceğini de belirtti. Bu yılın ilk 6 ayında Tofaş’ın cirosunun 6.4 milyar TL olduğunu anlatan CEO Cengiz Eroldu, “Tofaş’ın hisse değeri de bu dönemde 4 milyar dolara yükseldi. Geçen yıl ortalama 3 milyar dolardı. 2009 krizinde 500 milyon doları bile görmüştük” dedi.

Fiat İş Birimi Direktörü Altan Aytaç da, iç pazardaki satışlarının yüzde 93’ünün yerli modellerden oluştuğunu, özellikle binek otomobilde dizel-otomatik seçeneklerle bunun daha da artacağına inandıklarını söyledi.

ALJ Türkiye’de yeni yatırıma hazırlanıyor!

ALJ Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt, ALJ Grubu’nun Türkiye pazarının potansiyelini çok iyi bildiğini ve yatırım yapılmaya değer bir ülke olarak gördüğünü belirterek, “Bu fikrimiz hiç değişmedi. Büyük bir istek ve kararlılıkla yatırıma devam edeceğiz. ALJ olarak, halen üzerinde çalışmakta olduğumuz yeni bir yatırım projesini de yılın son çeyreğinde kamuoyuna açıklayacağız” dedi.

15 Temmuz’daki kalkışma hareketinin doğal olarak satışlara olumsuz yansıdığını vurgulayan Bozkurt, “Ancak sağlam temeller üzerinde oturan ekonomimiz, kırılmaya yol açacak bu tip gelişmeler karşısında eskiden olduğu gibi uzun süreli durgunluğa girmiyor. Önümüzdeki 5 aylık süreçte bu düşüşün toparlanma sürecine gireceğini ve normal seviyelere geleceğini düşünüyoruz” diye konuştu. Bundan sonraki süreçte satışların ciddi etkileneceğini düşünmediklerini de belirten Bozkurt, “15 Temmuz öncesinde planlanan ekonomik teşviklerin bir an önce gerçekleştirilmesi durumunda, normalleşmenin tüm sektörlere yansımasıyla, otomotiv satışları da toparlanacaktır. Bu durumda geçen yıla yakın bir pazar gerçekleşebilir” tahmininde bulundu.

‘Fikrimiz aynı’

Ali Haydar Bozkurt, başta Toyota Pazarlama ve Satış A.Ş. olmak üzere ülkede farklı alanlarda yatırımları da bulunan ALJ’nin, Türkiye’nin ekonomik potansiyeline çok güvendiğini belirterek, “Şu anda grubumuz, Türkiye pazarının potansiyelini çok iyi biliyor ve yatırım yapılmaya değer bir ülke olarak görüyor. Bu fikrimiz hiç değişmedi. Büyük bir istek ve kararlılıkla yatırıma devam edeceğiz. ALJ olarak, halen üzerinde çalışmakta olduğumuz yeni bir yatırım projesini de yılın son çeyreğinde kamuoyuna açıklayacağız” ifadesini kullandı.

Bozkurt, “Ülkemizde yaşanan son gelişmeler de ALJ Group’un Türkiye’ye bakışını asla değiştirmemiştir. Ülkenin önemli bir sınavdan geçtiğini düşünüyoruz. Türkiye’yi, alınacak bazı önlemlerle birlikte yatırımcılar için çok daha fazla fırsatların ortaya çıkabileceği bir ülke olarak değerlendiriyorum” dedi.

Bulunurluk sorunu

Toyota olarak yılın ilk 7 ayını 7. marka olarak tamamladıklarını belirten Bozkurt, “Araç bulunurluk sorunu yaşadık ve bu durum, satış rakamlarımıza da doğal olarak yansıdı. Marka olarak önümüzdeki 5 aylık süreci değerlendirirsek pazar koşullarının eski dinamiğine kavuşacağını söyleyebilirim. Burada önemli olan konulardan biri de kurlardaki dalgalanmalardır. Öncelikle son yaşanan olayların ardından kurlardaki dalgalanmayı neredeyse fiyatlarımıza yansıtmadık diyebilirim. Sadece bir-iki modelimizde yüzde 2’ler civarında fiyat artışı meydana geldi” bilgisini verdi.

Bozkurt, Türkiye’de üretilen modelleri Corolla’nın haziran sonunda satışına başlanan yeni versiyonu ve yine Türkiye’de üretilecek, kasım sonu satışına başlanacak C-HR’nin satışlarını hızla artıracağını ve yıl sonunda belirledikleri hedeflere ulaşarak geçen yıl olduğu gibi bu yılı da ilk 5 marka arasında yer alarak kapatacaklarını anlattı.

2016’nın ‘konsept güzeli’ seçildi!

İlk kez bu yılki Cenevre Otomobil Fuarı’nda boy gösteren Opel GT Concept, Alman Tasarım Konseyi’nin prestijli “Otomotiv Marka Yarışması”nın konsept kategorisinde “En İyilerin En İyisi” seçildi. GT’nin ödülü, 29 Eylül’de Paris Otomobil Fuarı’nda verilecek.

Sıra dışı tasarımıyla dikkat çeken GT Concept, Opel’in 1965’te tasarladığı “Experimental GT”ye dayanıyor. 3.85 metre boyuyla GT Concept, Corsa gibi çoğu küçük otomobilden bile daha kısa. Heykelsi tasarım yaklaşımına uygun şekilde, yan aynalar, silecekler ve kapı kolları gibi tüm ek parçalar da tasarımdan çıkarılmış. Sonuçta da, gerçekten tek parçadan oluşmuş gibi görünen bir otomobil ortaya çıkmış. Opel GT Concept’te, Corsa’da da kullanılan 1.0 lt turbo benzinli motor bulunuyor.

Jaguar XF’in dört çekerlisi geldi

Jaguar XF modelinin 4x4 (AWD) özellikli versiyonu, 83 bin euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.

Akıllı şekilde çalışan AWD (All Wheel Drive) sistemi, normalde aracın arkadan itişli olarak yol almasını sağlarken, gerektiğinde dört tekerleğin birden devreye sokabiliyor. Sistem, yolun durumunu saniyede 100 kez topladığı verilerle analiz edip, sürücünün amacına ve yolun ihtiyaçlarına göre gücü ön tekerleklere de aktarıyor. Akıllı Güç Aktarım Dinamiği (IDD), otomobildeki muhtemel bir güç kaybını, daha ortaya çıkmadan gelişmiş algoritmalarla belirleyip, gücü ona göre tekerleklere gerekli güç (tork) aktarımını saniyenin onda birinde gerçekleştiriyor. Jaguar XF AWD, 180 HP’lik 2.0 lt dizel motorla donatılmış. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 4.9 lt yakıt tüketiyor.

ÖTV’siz ticariye üç yıl süre talebi

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, ticari araçların ÖTV’siz yenilenmesine yönelik düzenlemenin 3 yıla yayılması halinde daha faydalı olacağını belirtti. Palandöken, söz konusu tasarıda, ticari taksi, hatlı minibüs, servis aracı, kamyon, kamyonet ve özel halk otobüsünün ÖTV’siz yenilenmesi için 30 Haziran 2017’ye kadar süre tanındığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Eğer araç yenileme süresini 3 yıla yayarlarsa daha faydalı ve hakkaniyetli olacak hem de otomobil fabrikaları yeterince araç üretebileceklerdir. Ancak süre çok kısa. Bu kadar kısa sürede otomotiv fabrikaları araç üretemeyeceği gibi daha birkaç yaşında taşıtı olan esnaflar da araçlarını yenileme hakkını kullanamayacaklar. Bu nedenle süre 3 yıla yayılırsa hakkaniyet açısından da ekonomiye sağlayacağı katkı açısından da olumlu olacaktır.”

Düzenlemeden yararlanmak isteyen, ancak mali imkanı olmayan şoför esnafı için kredi sağlanmasının önemine işaret eden Palandöken, ÖTV indiriminin hurda teşvikiyle desteklenmesi halinde sonuçlarının çok daha olumlu olacağını kaydetti.

Peugeot’nun kompakt güç makineleri

Kısa süre önce 270 HP’lik 1.6 lt turbo benzinli motora sahip “308 GTi by Peugeot Sport”u satışa sunan Peugeot, şimdi de 1.6 lt turbo benzinli motoruyla 208 HP güç üreten “208 GTi by Peugeot Sport”u piyasaya sunuyor. 308 GTi 1.6 139 bin TL, küçük sporcu 208 GTi 208 HP ise 88 bin 400 TL’den satışa çıktı.

Ortak özellikleri, markanın yarış bölümü olan “Peugeot Sport”un imzasını taşıyan her iki model de, yüksek performansını yanı sıra düşük tüketim hedeflenerek geliştirilmiş. Daha önce Türkiye pazarında satışta olan 208 GTi’ın daha güçlü versiyonu olan 208 GTi by Peugeot Sport, özel süspansiyon sistemi, viraj denge çubukları, kilitli diferansiyel, hassasiyeti artırılan direksiyon sistemi gibi farklılıklara sahip. Fırtına boyalı ve mat vernikli 18 inçlik jantlar, önde hava kanallı 323 mm çapında ve arkada 249 mm çapında fren diskleri de farklılıklardan. Ayrıca spor koltuklar, yeni dış tasarım unsurları ve GTi logoları, sportifliği görüntüyle de artırıyor.

Motorda yapılan iyileştirmelerle güç 8 HP ve tork da 25 Nm artmış. Araç, 0’dan 100 km/s’ye sadece 6.5 sn’de (daha önce 7 sn) çıkıyor.

Bir büyük boy!

308 GTi by Peugeot Sport ise, daha büyük bir turboya ve 270 HP güce sahip. Farklı pistonların ve soğutma sisteminin kullanıldığı motor, geniş iç mekana sahip 308’de 6 ileri manuel vitesle birlikte sunuluyor. 308 GTi by Peugeot Sport 0-100 km/s hızlanmasını 6.0 saniyede tamamlıyor. Fabrika verilerine göre 100 km’de 6 lt yakıt tüketiyor.

Yeni Peugeot 208 GTI by Peugeot Sport 88 bin 400 TL’den satılırken, çift renk farkı için 9 bin TL ekstra ödeniyor. Peugeot 308 GTI by Peugeot Sport ise 139 bin TL fiyat etiketiyle satılmakta.