Tofaş’tan sürpriz 2 model hazırlığı

Türkiye’nin önemli otomotiv üreticilerinden Tofaş, yeni projelere hız verdi. Doblo’nun Amerikan versiyonunun yanı sıra elektriklisi üzerinde de çalışan Tofaş, şirketin geleceğine yönelik olarak iki yeni binek otomobil projesinin hazırlığını da sürdürüyor. Temmuz ayında onay sürecinin tamamlanması beklenen projelerle Tofaş, yıllık 400 bin adetlik kapasiteye ulaşmayı hedefliyor.
İki yeni binek otomobil yatırımı için düğmeye basan ve bu projelere ilişkin tüm ön çalışmaları da yürüten Tofaş, bu konuda son aşamaya gelmiş durumda. 2015 yılından sonra yollara çıkması beklenen ve yurt dışı pazarları da hedefleyen modeller, Tofaş’ın binek otomobildeki etkinliğini de artıracak.
Nitekim Albea ve Palio’nun üretimini bitirdikten sonra sadece Linea ile binek otomobil üretiminde yer alan Tofaş, kapasitesini de üst düzeye çıkarmayı hedefliyor. Bununla birlikte Tofaş, bu iki yeni modelin hangi marka altında üretileceği konusunda da net bir açıklama yapmıyor.

Fikri hakları Tofaş’ın
İç pazarın yanı sıra yurtdışına ihracatı da olacak modellerden ilkinin B ve C sınıfını arasında konumlandırılacak bir sedan olacağını söyleyen Tofaş CEO’su Kamil Başaran, projelerin temmuz ayına kadar onaylanmasını beklediklerini vurguladı.
Fikri ve sınai mülkiyet haklarının, tıpkı Doblo ve MiniCargo projesinde olduğu gibi tamamen Tofaş’a ait olacağına da dikkat çeken Başaran, klinik testlerine varıncaya kadar tüm hazırlıkların da yine kendileri tarafından gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
Projelerin yatırım maliyeti, üretim adetleri ve pazardaki konumuna ilişkin detayların temmuzda belli olacağını ifade eden Başaran, “Tofaş’ın binek otomobilde gerek iç ve gerekse dış pazarda etkin bir oyuncu olarak yoluna devam etmesini istiyoruz.
Bu hedef doğrultusunda iki binek otomobilin tasarım ve modelleme çalışmalarına başladık. İki modelin üretimiyle, Linea’yla binek otoda ortaya koyduğumuz iddiayı artırarak sürdüreceğiz” ifadesini kullandı.

2015’e hazırlık
Gelecek 2 yılda Tofaş’ın geleceğini inşa etmeyi hedeflediklerini ve bu doğrultuda çalıştıklarını anlatan Başaran, “Fiat-Chrysler Grubu, bu yıldan başlayarak 38 yeni modeli devreye almaya başlıyor.
Fiat-Chrysler dünyasında markaların atağa kalkmaya hazırlandığı bu sürecin, Tofaş için de yeni fırsatlar yaratacağını öngörüyoruz. Bu yüzden 2013-2015 yılları arasında yeni projeleri hayata getirmek için daha fazla çalışacağız. 2015’ten sonra da bu ürünlerimizi pazara sunmayı istiyoruz” diye konuştu.
Ar-Ge kabiliyetlerini geliştirdiklerini, mühendis sayısını 500’e çıkarmak için çalışmalar yaptıklarını belirten Başaran, şöyle devam etti:
“Yeni bir Ar-Ge inşa ediyoruz. Fiat’ın yeni modellerinin geliştirilmesinde de roller üstlendik. Örneğin Linea’nın Hindistan versiyonunu biz geliştirdik.
Mühendislik firmaları ve yan sanayi şirketlerimizin Ar-Ge bölümleriyle de işbirliği halindeyiz. Elektrikli araçlar üzerinde TÜBİTAK’la ortak çalışmalarımız da sürüyor.”

Ram Doblo 2014’ü bekliyor

Doblo’nun Ram markasıyla Kuzey Amerika’da satılması için çalışmaların sürdüğünü hatırlatan Tofaş CEO’su Kamil Başaran, aracın ABD standartlarına uyumlu hale getirilmesine yönelik teknik çalışmaların bittiğini, sıranın tasarıma geldiğini bildirdi. Tüm bu çalışmalar için 160 milyon dolarlık yatırım yapıldığını, aracın 2014 yılı sonunda ABD pazarında satılmaya başlanacağını kaydeden Başaran, bu ülkeye ihracatın yıllık 20 binli rakamları bulmasını beklediklerini, bunun da sürekli olmasını istediklerini ifade etti.
Bu yılki yatırım tutarlarının toplamda 130 milyon euro’yu bulacağını, 2013 için yaklaşık 255 bin adetlik bir üretim planladıklarını, bu rakamın 160 binden fazlasını ihraç edeceklerini belirten Başaran, ihracat ve iç pazar dahil toplamda yaklaşık 270 bin civarında araç satışı gerçekleştirmeyi hedeflediklerini de sözlerine ekledi.

Singapur’a da açıldı
Tofaş, geçen yıl yaklaşık 256 bin adet araç üretirken, 154 bin adet araç ihraç etti. İç pazar ve ihracat dahil 2012’de toplam 272 bin adet araç satan Tofaş, Avrupa pazarındaki daralmadan kaynaklanan açığı, ihraç pazarlarını çeşitlendirerek düşük düzeyde tutmaya çalıştı. Tofaş, bu kapsamda Singapur gibi yeni pazarlara girerken, başta Arjantin olmak üzere Güney Amerika pazarına yaptığı ihracatı da artırdı.

‘Rakipler, elektrikliye ilgiyi artırır’

Geçtiğimiz günlerde DMA’nın elektrikliye dönüştürdüğü ve piyasaya sunduğu Toyota Corolla ile birlikte Türkiye’de elektrikli araçlar pazarı iyice hareketlendi. Neredeyse bir yılı aşkın süredir Bursa’da üretimi devam eden Renault Fluence Z.E’nin şubat ayına özel daha ucuz bir versiyonunu satmaya başlayan Renault Mais, rakiplerin çıkmasını, “elektrikli araçların farkındalığını artıracağı” için olumlu buluyor.
Şubat ayı boyunca elektrikli Fluence’ı 46 bin 300 TL’den satışa sunduklarını anlatan Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, bu sayede elektrikli versiyonun dizel motorlu Fluence’a göre dikkat çekici bir avantaj elde ettiğini söyledi. Elektrikli araçlar konusunda farklı girişimlerin çıkmasının kendileri açısından da faydalı olduğuna değinen Aybar, “Bu sayede elektrikli araçların farkındalığı artacak. İnsanlar bu araçları daha fazla merak edecek ve konuşacak. Bu, elbette bizim için de iyi” ifadesini kullandı.

Makam şoförü eğitmen
Türkiye’de şarj altyapılarının çoğalması gerektiğini, bunun, elektrikli otomobillerin avantajını daha da belirgin hale getireceğini vurgulayan Aybar, Fluence Z.E satışlarının 200’ü geçtiğini anlattı.
Kendisinin de İstanbul içinde Fluence Z.E kullandığını, dizelle karşılaştırıldığında yakıt avantajının çok yüksek olduğunu söyleyen Aybar, “Ayda yaklaşık 2 bin kilometre yol yapıyorum. Bu kilometre için 65 lira elektrik, 230 TL de akü fiyatı harcaması var. Dizelle kıyaslandığında yakıt ve bakımdan yılda 5 bin TL avantaj sağlıyor. Zaten yılda 10 bin km yapıldığında elektrikli araç kara geçmeye başlıyor” dedi. Makam şoförünün, aracın tek şarjla 180 km olarak verilen resmi menzilini 200 km’ye çıkartmayı başardığını, bunun imkansız olmadığını da anlatan Aybar, “Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz filo teslimi sonrası, kendisini eğitmen olarak yolladık. Püf noktalarını, bu şirkete de anlatacak” diye konuştu.

Symbol’de rönesans dönemi

Renault’nun Türkiye’deki popüler modellerinden Symbol, yenilenen versiyonuyla satışa sunuluyor. Fiyatları 27 bin 990 TL’den başlayan Symbol, eskisine daha teknolojik motor ve donanım seçenekleriyle dikkat çekiyor.
Yeni Clio ile başlayan ve “rönesans” diye nitelenen yeni tasarıma sahip Symbol, öncekilerinin aksine artık ithal. Yeni Symbol, artan boyutlarıyla daha geniş bir otomobil olurken, 510 lt’lik bagaj hacmine kavuştu. İki farklı donanım paketi bulunan Symbol’de, iç mekan daha işlevsel ve konforlu hale getirilmiş. Üstelik standart donanımları da bir hayli yüksek.

Araçta internete de girilecek

Yeni Symbol’de donanım seçeneğine göre sunulan dokunmatik ekranlı navigasyon ve multimedya sistemi “Renault R-Nav” sayesinde, ileriki aylarda internete bağlanmak mümkün olacak. Elektronik klima ve tüm versiyonlarda standart sunulan USB ile bluetooth da, teknolojik yeniliklerden. Araçta donanım paketlerine göre değişkenlik gösteren Hız Sabitleyici ve Sınırlayıcı, arka park sensörü gibi unsurlar var. ABS+AFU, ESP, ASR, sürücü ve yolcu hava yastıkları ise tüm donanım paketlerinde standart.
Symbol’de, yeni 0.9 lt turbo benzinli motor da bulunuyor. 90 HP’lik motor, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 5.2 lt tüketiyor. Diğer motorlarsa 1.2 lt (75 HP) benzinli ve 1.5 lt (75 HP) dizel.

Citroen C-Elysee’ye daha ekonomik seçenek
Fransız üretici Citroen’in kasım ayından bu yana Türkiye pazarında sattığı sedan modeli C-Elysee, daha ekonomik 1.2 lt benzinli motor seçeneğiyle de pazara sunuldu. Yeni nesil üç silindirli 1.2 VTi motorla satışa çıkan bu versiyon, 30 bin 150 TL’den başlayan fiyatla satılıyor.
Düşük yakıt tüketimi ve yüksek performansını bir arada sunan Citroen C-Elysee 1.2 VTi, 72 HP’lik güce sahip. Fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 5.3 lt yakıt tüketen bu motor, yılın ikinci yarısından itibaren 5 ileri otomatikleştirilmiş “BMP” şanzıman seçeneğiyle de satın alınabilecek. 1.2 VTi benzinli motor, “Attraction” ve “Confort” donanım paketleriyle satılıyor. Araçta ESP (Elektronik Denge Programı), ABS+EBD, EBA (Acil Fren Desteği) standart.

Ford’un Türk bayisi ABD'den ödülle dönüyorFord Motor Company tarafından her yıl, ülkesinde sosyal sorumluluk projeleri yürüten bayilere verilen ödüllerden biri, Hatay’da bulunan Ovali Otomotiv’e verildi. Bu yıl tüm dünyadan sadece 6 bayiye verilen ödülü, Ovalı Otomotiv’in sahibi Gazi Osman Ovalı aldı. Ford’un Yönetim Kurulu Üyesi Edsel Ford II himayesinde her yıl düzenlenen bu ödül, büyük prestije sahip. Ödül töreni, geçtiğimiz cuma günü Orlando’daki Ritz Carlton Oteli’nde düzenlenen törende verildi. Bu yılki törende, Tayland ve Brezilya’dan birer, ABD’den ise üç bayi ödül aldı.

Peugeot 301’den tek depoyla 1164 km yol

Peugeot, Türkiye’de yeni bir iddialı yakıt tüketim testi gerçekleştirdi. Peugeot Türkiye, dizel motorlarının verimliliğini ve yakıt ekonomisini Türkiye yol şartlarında test etmek amacıyla Demir Bükey Akademi ile yola çıktı. Bu yolculukta Peugeot 301’in 1.6 lt HDi (92 HP) dizel motorlu ve manuel şanzımanlı versiyonu kullanılırken, Türkiye’nin kuzeyinden güneyine doğru gidildi. Araç, 100 kilometrede ortalama 3.5 lt’lik tüketim değeriyle Sinop Burnu’ndan Anamur Burnu’na kadar 1164 kilometreyi geride bıraktı.

Spor otomobil efsanesi Porsche 911, 50 yaşında

Alman Porsche’nin efsane haline gelen spor otomobili 911, bu yıl 50. yılını çeşitli etkinliklerle kutlayacak. Mart ayında Almanya’nın Stuttgart kentinde başlayacak kutlamalar, yıl içinde Porsche Müzesi’ndeki diğer sergilerle de devam edecek. Haziran-Eylül ayları arasındaki sergide efsane otomobilin gelişimi anlatılacak. Şirket, 1967 model bir Porsche 911’i de dünya turuna çıkartacak. 1963’teki Frankfurt Fuarı’nda “901” koduyla tanıtılan model, aynı rakamlara sahip bir modeli bulunan Peugeot ile düşülen anlaşmazlık nedeniyle 911 olarak adlandırıldı. 1964 yılında hava soğutmalı, 6 silindirli 128 H)P’lik boxer motorla piyasaya sunulan otomobil, o dönemde 211 km/s hız yapabiliyordu. Porsche, bugüne kadar 820 binden fazla 911 üretti.