Ekonomi Tüketici güveni korkutuyor

Tüketici güveni korkutuyor

22.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Kişilerin tasarruf etme, alışveriş ve yatırım yapma isteklerini ortaya koyan ‘tüketici güven endeksi’ 6.5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Bu ortamda tüketiciler harcamalarını sonuna kadar kısıyor ve asla yeni bir borcun altına girmiyor

Tüketici güveni korkutuyor

Bir süredir düşüş halindeki tüketici güven endeksi, eylülde de geçen aya göre yüzde 6.1 azalarak yüzde 58.52’yle 6.5 yılın dip seviyesine indi. TÜİK verilerine göre, 2012’de güncellenmiş endeksin geri çekme yöntemi ile 2004-2011 değerlerinin mevcut endekse uyarlanmış haliyle eylül endeksi, Ocak 2009’da görülen 58.3 seviyesinden bu yana en düşük seviyeye geriledi. Tüketicinin tasarruftan uzaklaştığı görülürken, ekonomistler kur, siyasi belirsizlik ve hayat pahalılığına dikkati çekti.

Haberin Devamı

Tüketici güven endeksi, eylülde geçen aya göre yüzde 6.1 azalış gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), eylül ayına ilişkin tüketici güven endeksini açıkladı. TÜİK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliğiyle yürütülen anket sonuçlarından hesaplanan ve ağustosta 62.35 olan endeks, bu ay 58.52 oldu. Hanenin maddi durum beklentisi endeksi de söz konusu dönemde yüzde 4.7 azaldı. Geçen ay 86.17 olan endeks, bu ay 82.08’e geriledi. Bu azalış, gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durumunun daha iyi olacağını bekleyenlerin oranının azalmasından kaynaklandı.

Tasarruftan gittikçe uzaklaşıyoruz
Ağustosta 77.60 olan genel ekonomik durum beklentisi endeksi, yüzde 7.2 azalarak eylülde 72.04’e düştü. Bu azalış, gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha iyi olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin sayısının bir önceki aya göre azaldığını gösteriyor. İşsiz sayısı beklentisi endeksi de aynı dönemde yüzde 2.6 azalarak eylülde 61.86 değerine geriledi. Bu düşüş, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısında artış bekleyenlerin oranındaki yükselişten kaynaklandı.
Tasarruf etme ihtimali endeksi de bu dönemde yüzde 18.3 azaldı. Ağustosta 22.16 olan endeks değeri, eylülde 18.11’e düştü. Bu azalış, tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme ihtimallerinin bir önceki aya göre azaldığını gösteriyor.
‘İkisi birden düşüyorsa...’
Prof. Dr. Taner Berksoy ise, tüketici güveni ile tasarruf eğiliminin aynı anda düşmesi konusunda, “Aslında çelişik. Belirsizlik olduğu zaman tüketiciler tasarruf eder. Büyük bir ihtimalle aylık bir şey. Onu takip etmek lazım. Tasarruf da azalıyorsa geliri azaldığı için” dedi. Berksoy, kurun etkisi için de, “Özellikle dayanıklı tüketim malları... Mevsimlik de olabilir. Evlenme vs’nin yoğun olduğu, büyük eşya alışverişinin yoğun olduğu dönemde tasarrufun bir miktar düşüyor olması düşünülebilir. (Tüketici endeksi) güvensizlikle ilgili. Bununla tasarrufun düşüyor olması için çok net bir şekilde gelirin düşmesi lazım. O ölçüde bir gelir düşüşü olduğunu sanmıyorum. Aylık göstergeleri biraz beklemek lazım” diye konuştu.
Bu endeks neden önemli?
Tüketiciler, yatırımcılar ve devlet, geleceği değerlendirerek hareket ederler. Para harcarlar, riske girerler. Belirsizlik dönemlerinde elde para olsa da harcanmaz. Yatırıma ve üretime niyet olsa bile riske girilmez. TÜİK tarafından hazırlanan Tüketici Güven Endeksi, 0 ile 200 aralığında tüketicinin güven durumunu sergiliyor. Endeksin yüksek olması tüketici güveninde iyimser durumu, düşük olması ise tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.
Konut ve otomobil alma umudu azalıyor
Tüketici eğilimindeki alt endekslere göre, dayanıklı tüketim malı alma eğilimi 98 puandan 95 puana, otomobil alma ihtimali 12 puandan 10 puana, konut alma veya inşa ettirme eğilimi 11 puandan 7 puana düştü. 2014 ve 2015 yılları eylül ayı karşılaştırmasına göre genel ekonomik durum beklentisi de 102 puandan 72 puana indi. “Mevcut dönemin tasarruf etmek için uygunluğu” da bir yılda 71 puandan 55 puana düştü.
‘DOLARIN YÜKSELİŞİ GÜVENİ AZALTIYOR’
Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, “Tüketici güvenini düşüren ana unsurlardan birisi kurlardaki yükseliş, özellikle dolar kurudur. Kurdaki yükseliş, Türkiye’de birçok ithal ürün, otomobil başta olmak üzere kurla çok alakalı olduğu için, tüketicinin enflasyon beklentisi artmaya başlayabiliyor. Fiyatı artacak diye hemen almayı tercih edebiliyorlar. İkincisi, olumsuzluk artıyor, hayat pahalılığı artıyor, tasarruf etme azalıyor” dedi.
‘Faiz, tasarrufu artırır’
Ekonomi yönetiminin ‘tüketim yerine tasarruf’ vurgusu konusunda Aslanoğlu, şunları söyledi:
“Tüketicinin reel olarak enflasyon üzerinde bir getiri beklentisi olması gerekiyor. Enflasyon yukarı gidebilir, mevcut faizler, yüzde 10-11 civarındaki mevduat faizleri şu anda tüketici bakımından reel getiri anlamına gelmiyor.
Merkez Bankası’nın atacağı adımlar ya da genel anlamda faizlerde yukarı bir adım, tüketiciyi tasarrufa yönlendirebilir.
Mevcut politikalar ya da yapı, bunu teşvik edecek bir boyuta yeterince ulaşmamış görünüyor. Büyüme kaygısı da var. Şu anda iç taleple de biraz büyüyoruz. Siyasilerin bu kararı (faiz) alması çok da kolay değil.
Büyüme yüzde 2’lere doğru giderken, dışarda da çok talep bulamıyorken, kolay olmayan bir adım olabilir.”
Güzel günleri heba ettik
Eski SPK Başkanı Prof. Dr. Doğan Cansızlar da şunları söyledi:
“Tüketici güven endeksi 5-6 yılın en altına geldi. Bunda hem dış, hem iç konjonktürün etkisi var. Bir belirsizlik ortamına daha girildi. Bir sene içinde 3 seçim kaldırılacak bir pozisyon değil. Hiçbir aklı başında ülkede böyle bir şey olmaz.
Tüketicilerin eğilimini dikkate almak lazım, ki bunu TÜİK yayımlıyor. Demek ki olay daha ne kadar vahim. Tüketiciler açısından güven azalıyor, yani yatırım yok. Tüketicilerin güveninin azalması demek, hem tüketim harcamalarının azalması, hem de yatırım harcamalarının azalması anlamına gelir. Tasarruf açığı var, hiç olmazsa tasarruf edelim diye bakıyorsunuz fakat dolar yükseliyor, enflasyon artıyor.”
‘Tedbir yok’
Cansızlar, şöyle devam etti:
“Doların enflasyona etkisini birkaç ay içinde göreceğiz. Fiyatlara ilaveten yüzde 15-20’lik, önümüzdeki 3-5 ay içinde katkı sağlayacak. O nedenle tasarrufa zemin hazırlamıyor. Vatandaş dövize yatırım yapmaya çalışıyor. Döviz hesapları artıyor. Terör, siyasi ve ekonomik belirsizlik nedeniyle bu duruma gelmiş vaziyetteyiz. Güzel günleri gerekli tedbirleri almayarak heba ettik. Ekonomideki kırılganlık belliydi. Bugünlük hadise değil.”