Ekonomi TURİZMİ KURTARMAK İÇİN HERKES SOSYAL MEDYAYA

TURİZMİ KURTARMAK İÇİN HERKES SOSYAL MEDYAYA

24.06.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

TUROB Başkanı Timur Bayındır, Gezi Parkı olayları nedeniyle yoğun rezervasyon iptalleriyle karşı karşıya kalan turizm sektörünün hızla yeni bir imaj çalışmasına başlaması gerektiğini vurguluyor. Bayındır, “TV, Twitter, Facebook. En şiddetli şekilde karşı atağa geçmeliyiz” diyor

TURİZMİ KURTARMAK İÇİN HERKES SOSYAL MEDYAYA

Gezi Parkı olayları en çok turizm sektörünü etkiledi. Taksim civarındaki otellerde rezervasyon iptalleri yüzde 80’leri buldu. “Faiz lobisi” kadar olmasa da başta Divan olmak üzere göstericilere yardım eden oteller de Başbakan Erdoğan’ın eleştirilerinden nasibini aldı. Sektör, olayların olumsuz etkisinin sınırlı kalması için hemen harekete geçti. Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, bakanlığın Rusya ve Almanya’da tur operatörleriyle görüştüğünü ancak bunun yeterli olmadığını söylüyor. TV’nin yanı sıra Twitter ve Facebook kanallarının da “işin ustaları” tarafından imaj için kullanılması gerektiğini vurguluyor.

Haberin Devamı

Taksim’deki iptaller % 80’leri buldu

Gezi parkı direnişinde gelişen ortamda, rezervasyon iptalleri ne durumda?

Taksim ve civarında yüzde 80 iptal var. Aksaray, Laleli, Fatih, Havaalanı civarında iptaller yüzde 55’te. Anadolu Yakası’nda ise yüzde 30’lara kadar iniyor. Haziran ayında işin yarısını kaybettik. Olaylar başladığında bu kadar sert müdahale edilmese aslında hiçbir etki olmazdı. Taksim’de 20 bin yatak var. The Marmara, Hilton, Divan, Point Otel, Intercontinental, Hyatt... Bütün büyük oteller orada. Tabii böyle bir kaotik ortam, göz yaşartıcı gazlar, plastik mermiler derken, otellerden hemen kaçışlar başladı. Kaçışlar ilk önce Aksaray, Sultanahmet, Anadolu yakasına oldu. Hadiseler biraz daha şiddetlenince iş çığırından çıktı. Rezervasyonlar zaten durmuştu. Bu sefer iptaller de gelmeye başladı. Üzücü olan İstanbul turizmde adeta rekora gidiyordu. Tabii bu arada insan birtakım şeyler bekliyor.

Haberin Devamı

Bakanlıkla temasımız çok zayıf kaldı

Ne gibi?

20 bin turisti barındırdığınız bir bölgede böyle şeyler olurken Turizm Bakanlığı hemen, ‘Ya çocuklar ne yapıyorsunuz, nedir vaziyet?’ deseydi hiç olmasa bir moral olurdu. Böyle bir şey göremedik. Örnek belki yanlış gibi görülebilecek ama Mısır’da gösteriler başladıktan iki gün sonra PR firmaları hemen bütün ülkelere dağılıp kötü hadiselerin üstünü küllendirdiler.
Biz epeyce söylendik, eksik olmasınlar müsteşarımız Rusya ve Almanya’ya gitti. Ama Rusya ve Almanya’da tur operatörleriyle görüştüler. Bu da güzel PR çalışması. Ama İstanbul’u asıl besleyen, tur operatörlerinden ziyade kendi imkanlarıyla gelen, elektronik ortamda, direkt otele rezervasyon yapan, uçak biletini kendisi alanlar gibi daha varlıklı bir kitle. Tur operatörlerine yapılan bir PR çalışması hepsini kapsamaz. Onun için daha ziyade televizyonlarda ve bugün artık çok geçerli olan Twitter, Facebook’ta, bütün iletişim kanallarını kullanarak en şiddetli şekilde, en iyi şekilde karşı atağa geçip bu işi düzenlememiz lazım. Bu işi yapan ustalar var. Bunlar bulunabilirdi.

Haberin Devamı

Bütün oteller krizi muhteşem yönetti

Başbakan özellikle Divan otelini işaret ederek, göstericilere yardım edilmesinden rahatsızlığını dile getirdi. Bu gibi durumlarda etiğiniz nasıl?

Başta Divan olmak üzere çevredeki oteller krizi daha iyi nasıl yönetebilirdi bilmiyorum. Muhteşem bir yönetim sergiledi Divan ve civardaki bütün oteller. Sessiz, sakin, insanları yatıştırarak işi neticelendirdiler. Hatta polisi dahi yatıştırarak. Polise de yardım ettiler. Su isteyene su verdiler de, polise vermemezlik etmediler ki. Polise de su verdiler, isteyen herkese verdiler. İnsanlık görevi yaptılar. Türk insanı böyledir. Evimizin önünde birisi düşse hemen başına koşarız, yardım ederiz, kolonya dökeriz, su veririz. Bu Türk milletinin yapısında var. Kapıları mı kapatacaksınız. Otellerin kapısı her zaman açıktır. Oteller halka açık yerlerdir. Bir nevi kamu hizmeti verir. Siz şimdi bana, otelimin kapısının kilidi nerede diye sorsanız, anahtarı bulamam. Civardaki bütün otellerimizi tek tek dolaşıp teşekkür ettim, sizin aracılığınızla bir kere daha teşekkür etmek isterim. Başta Divan olmak üzere muhteşem bir kriz yönetimi sergilediler.

Haberin Devamı

İmaj için dünyayı iki kez turladık

Turizm, tanıtım ve imajla birlikte anılan bir sektör... Her ne kadar polis şiddeti öne çıksa da gezi olayları aslında gençliğin dinamizmini, zekasını, demokrasiyi içselleştirişini ortaya koydu. Bu anlamda Türkiye’nin imajına katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?

Şimdi bakın bunlar güzel hadiseler. Ama bizde hadisenin rengi değişti sonlara doğru. Kötü imajı veren bu. 50 yıldır bu sektördeyim, daha rahat konuşabiliyorum. Bir ara İstanbul’a 1 milyon kişi gelir mi diye düşündüğümüz bir devreden sonra çok sıkı bir çalışmayla İstanbul’u 10 milyonlara getirdik. Burada verdiğimiz imaj şuydu. İstanbul çok güzel bir şehir. İstanbul’da din, dil, ırk herhangi bir ayrımcılığa hiç kimse karışmaz. İstanbul’un yaşam tarzı çok keyiflidir. Gelin İstanbul’da, İstanbullu gibi yaşayın. İnsanlar İstanbul’da yaşamı merak etmeye başladılar. Hele bu yıl Almanya üzerinden İstanbul’a çok büyük talepler gelmeye başladı. Bu imajı oluşturmak için yaptığımız kilometreleri toplasanız iki dünya turu yapar herhalde.
Bakanlığımızın, devletimizin, dış işlerimizin çok büyük çalışmaları oldu. 12 yılda oluşmuş bu imajın 15 günde yok olmasına kimsenin gönlü el vermez.

Haberin Devamı

Türkiye’yi Gezi’deki gençler yönetecek

Olaylar süresince hiç Gezi’ye gittiniz mi? Neler hissettiniz?

Ofisim Divan Otel’in yanında. Bütün hadiseleri gördüm. Büyük üzüntü hissettim. Biz de gençtik, biz de bazı konuların şiddetli taraftarı olduk. Masum gençliğimizin içinden gelen çığlıklardı. Onları orada birebir gördüm. Ama bizden farklı olarak yepyeni bir gençlik gördüm. 35 yaşındaki oğlumdan dahi çok farklı bir gençlik vardı orada. Daha modern, daha elektronik, daha esprili, yeni bir jenerasyon var ortada. Bunu inkar edemeyiz. Bunlar geleceğin büyükleri, yarın onların eline geçecek idare. Bunlar inşallah Türkiye’yi çok ileriye götürecekler dünyada. Dünyada adımızı duyuracak insanlar herhalde bu gençlik.

Keşke Ömer Çelik Dışişleri Bakanı olsaydı

Bu süreçte Turizm Bakanlığı’nın sesini pek duyamadık. Kriz yönetimi nasıl olmalıydı?

Turizm bakanının değişmesi çok zamansız oldu bana göre. Seçimlere 1.5 yıl kala başarılı bir bakanı yerinden alıp yerine başka bir bakanı getirmek. Ha bu bakan daha mı kötü, katiyen değil, çok daha iyi belki, çok daha akıllı. Ama yeni bakanımızın ilgi alanı daha çok dış ilişkiler ve hariciye. O zaman keşke Sayın Ömer Çelik hariciye bakanı yapılsaydı. Biz sektör olarak açıkta kalmasaydık. Biz biraz boşlukta kaldık. Bakan değişikliğinin arkasından bütün kadrolar da değişti bakanlıkta.
Yani bizim birebir temas edebileceğimiz kadrolar dağıldı. Tabii yeni gelenlerle tanıştık. Ama tanışır tanışmaz, şu şöyle olsa iyi olur deme noktasına gelemiyorsunuz. Böyle olunca bakanlıktan çok kopuk kaldık. Geçen gün de söyledim, ‘bizi bir çağırın, size bir durumu özetleyelim, ne oldu, ne bitti, anlatalım’... Maalesef işler yanlış yönetildi. Mutlaka birlikte çalışmalıyız. 30 milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz turizm derken. Başından belki hemen irtibata geçebilseydik, bu kriz çok daha az hasarla atlatılırdı.
İnşallah tamamen bitmiştir. Sükunet sağlanmazsa sektör çok olumsuz etkilenir.

TURİZMİ KURTARMAK İÇİN HERKES SOSYAL MEDYAYA

İptaller durursa kayıp % 30’da kalır

İstanbul’a kaç milyon turist bekliyordunuz? Gezi’nin etkisi ne olur?

Bu yıl 10 milyonu geçeceğimizi tahmin ederek başlamıştık. Rezervasyon iptalleri durursa, herhalde yüzde 20-30 eksikle bunu kaparız. Ama eğer hadiseler devam ederse yarı yarıya kaybederiz işimizi. Ülke toplamında ise 33 milyon kişi bekliyoruz. 30 milyar doları geçeriz.