ZMO Başkanı: Tarım desteklenmiyor, vergilendiriliyor

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Gökhan Günaydın, 16 Ekim Dünya Gıda Gününün bir kutlama günü olmadığını belirterek, "insanı, toprağı, hayvanı aç olan ülkede kutlama yapılmaz" dedi.
TMMOB ZMO ve Kimya Mühendisleri Odası (KMO) tarafından düzenlenen Dünya Gıda Günü toplantısı açılışında konuşan Gökhan Günaydın, Türkiye’de yaklaşık 20 milyon kişinin mutlak yoksulluk sınırında bulunduğunu, dışardan yardım almadan karnını doyuramadığını belirtti.
Bunun insanları önce yoksullaştırıp, sonra her türlü istismara açık hale getirmeye yönelik siyasal projenin parçası olduğunu savunan Günaydın, Türkiye’de son yıllarda tarımdaki üretim artışının, nüfus artışının gerisinde kaldığına dikkati çekti.
Ana temaları "gıda egemenliği" ve "21. yüzyılın ayıbı açlık" olarak belirlenen toplantıya, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yetkililerinin katılmamasını eleştiren Günaydın, "Katılmadılar çünkü söyleyecek sözleri yok, burada söylenecek şeylere cevapları yok. Bakanlık odasına kapanarak yapılan çalışmalar ülkeye hayır getirmiyor, ülkede ciddi gıda güvenliği sorunu var" diye konuştu.
Son yıllarda tarımsal üretimde gerçekleşen düşüşlerin, sadece kuraklıkla açıklanamayacağını, verimi artırmaya yönelik herhangi bir önlem alınmadığını anlatan Günaydın, gıda açığının ithalatla kapatılmaya çalışıldığını belirterek, "TMO, Kanada kırmızı mercimeğini dağıtmakla görevli bir kurum haline geldi" dedi.
Şeker pancarı ve tütün üretimindeki düşüşe de işaret eden Günaydın, özelleştirilen sigara ve alkol fabrikalarının teker teker kapandığını, yakında özelleştirilecek şeker fabrikalarını alacak uluslararası şirketlerin de bunun en az üçte 2’sini kapatacağını kaydetti.
Türkiye’nin tarımsal dış ticarette bu yıl, 3,5 milyar dolar açık vermesinin öngörüldüğünü ifade eden Günaydın, son 1 yılda gübre türlerine göre fiyatın yüzde 80-180 arasında, mazot fiyatlarının da yüzde 40 artmasına karşın tarıma verilen desteğin artırılmadığını söyledi.
Türkiye’de 11,5 milyar litrelik mazot tüketiminin 3-3,5 milyar litresinin tarımda kullanıldığına işaret eden Günaydın, tarımda kullanılan mazottan 5 milyar YTL ÖTV ve KDV tahsil edildiğini belirterek, "Bu, tarım sektörüne ayrılan 5,3 milyar liralık destekleme bütçesi ile aynı tutar. Türkiye’de tarım, desteklenmiyor, vergilendiriliyor. Verilen destek, mazot ile geri alınıyor" diye konuştu.
Günaydın, dolar kurundaki gelişmeler nedeniyle Türkiye’deki GSMH artışının suni olarak şişirildiğini öne sürerek, tarımda hiçbir üretimin gerçekleşmediği kış mevsimine denk gelen 4. dönemde de tarımın büyümüş gibi gösterildiğini savundu.
ZMO Başkanı Gökhan Günaydın, TİGEM ve TEKEL’in özelleştirilmesine ilişkin eleştirilerini dile getirirken, biri geleneksel Arap kıyafeti, diğeri ABD’yi simgeleyen "Sam Amca" kostümü giymiş 2 tiyatrocu gülümseyerek, salondaki katılımcıların arasında dolaştı.

"TİGEM’E MİMAR GENEL MÜDÜR ATANDI"
Türkiye’de tahılda tohumluk üretiminin büyük bölümünün TİGEM işletmelerinde yapıldığını ancak, hükümetin bunları özelleştirmek için çalışma başlattığını anlatan Günaydın, şöyle devam etti:
"TİGEM’in Genel Müdürü bir mimar. Bu arkadaş, 2006’da İdari ve Mali İşler Daire Başkanı olarak Bakanlığa girmiş, 2007’de Et ve Balık Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı olmuş. Eğer Araplar ile birlikte TİGEM işletmelerinde otel kuracaksanız, TİGEM Genel Müdürlüğüne tabii ki bir mimarı atarsınız. Ama tohum üretmeye devam edecekseniz genel müdürün ziraat mühendisi olması gerekir."
Zirai mücadele bayisi olmak isteyen ziraat mühendislerine sınav şartı getirilmesini de eleştiren Günaydın, uygulamadan sorumlu gördüğü Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan’ı da istifaya çağırdı.

"DÜNYA GIDA PİYASASINA 5-10 ŞİRKET EGEMEN"
Kimya Mühendisleri Odası (KMO) Başkanı Mehmet Besleme de konuşmasında, dünya gıda piyasasında 5-10 tane çok uluslu şirketin egemen olduğunu, bunlardan 6’sının tahıl ticaretinin yüzde 85’ini, 8 tanesinin kahve ticaretinin yüzde 60’ını yönlendirdiğini söyledi.
Bu şirketlerin alt şirketleri olan yerel şirketler aracılığıyla kendilerini maskelediğini belirten Besleme, gelişmiş ülkelerin, uluslararası kuruluşlar aracılığıyla "en acımasız uygulamaları" yaptığını kaydetti.
Türkiye’de son yıllarda AK Parti hükümeti tarafından çıkarılan tohumculuk, lisanslı depoculuk gibi yasaların gıda politikasını tehdit ettiğini, bu yasalarla uluslararası açılımın hız kazandığını anlatan Besleme, "Gıda sektöründeki özelleştirmeler de sadece üreticileri değil, Türkiye’nin gıda güvenliğini tehdit ediyor" dedi. Gıdanın borsalarda satılan bir meta olamayacağını vurgulayan Besleme, sağlıklı ve sürdürülebilir gıdanın ancak yerli çiftçi ve yerel üretim ile mümkün olabileceğini belirtti.
Besleme, "Gıda güvenliğini sağlamak için IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların genel düzenleyici işlem yapması engellenmeli, AB’nin dayattığı neoliberal yasalara da karşı çıkılmalı. Üreticiden tüketiciye yeni bir gıda ekseni kurulmalı" dedi.
TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı da, küresel krizin daha derinleşmesini beklediklerini belirtirken, krizin faturasının yoksullara çıkarılacağını, yoksullar ile zenginler, kadın ile erkek, kuzey ile güney arasındaki farkın daha da artacağını söyledi.
Dünyada 860 milyondan fazla kişinin aç olduğuna dikkati çeken Soğancı, Türkiye’de son yıllarda uygulanan politikaların da yoksulluk sürecini artırdığını savundu.