Ekonomili Öğrencilerden Kuşadası'na 'Sıfır Atık' Restoran

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İç mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri, Kuşadası’ndaki TARİŞ binasını tarihi dokuyu koruyarak, yiyecek israfının da önleneceği restorana dönüştürmek için kolları sıvadı.
Aydın Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınan 9 bin 958 dönümlük arazi içerisinde bulunan tarihi bina için projeler geliştiren İzmir Ekonomili tasarımcılar, yiyecek israfının da önleneceği ve tarihi dokuya zarar vermeyen restoran projeleri hazırladı. Bölgede keşfe çıkan İEÜ İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü 2. sınıf öğrencileri, ellerinde mezurelerle ölçüm yaptı, binanın çizimini gerçekleştirdi. Yapının rölövesini alan öğrenciler, bina ve çevresini kent halkı için yeniden tasarladı. Alanda dikey bahçeler, yemek atıklarının hayvan barınaklarına bağışlanabileceği sistemi ile sebze ve meyve bahçeleri oluşturan öğrenciler, projelerini Aydın Büyükşehir Belediyesi’ne de iletti.
İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Hasırcı, öğrencilerin tarihi dokuyu koruyarak, yiyecek israfının da önleneceği restoran tasarımı yaptığını ifade etti. Öğretim Görevlileri Didem Özdel, Zeynep Edes, Haluk Tatari, Selin Anal ile öğrenci asistanları Beril İşçi ve Fatih Uçar’ın projede öğrencilerle çalıştığını aktaran Doç. Dr. Hasırcı, “Her tarihi bina farklıdır. Yeni bir işlev kazandırırken, binanın tarihini ele almalı, durumuna özel yaklaşmak gerekiyor. Kuşadası’ndaki tarihi binanın da özü korunarak öğrencilerimiz tarafından projesi geliştirdi. Asma katları, pencere ve kapıları dahi aynı şekilde ele almaya gayret ettik” dedi.
Doç. Dr. Hasırcı, restoran konseptinin binayla oldukça uyumlu olduğunu, öğrencilerin projeler arasında zeytinyağı, çeşitli füzyon mutfakları, yerel yemekler için restoran tasarladığını belirtti. Dikey bahçe, israfa karşı tekrar işlevlendirilen yapı malzemeleri, yemek yapımını öğreten ve sunan mekan tasarımları üzerinde çalışıldığını kaydeden Doç. Dr. Hasırcı, şunları söyledi:
“Genç nesillerin, mimari eserleri, kültürlerinin bir parçası olarak görüp tanımaları kendilerinin ve çevrelerinin farkındalıklarını arttırmaları temel amacımız. Gençler, kültürlerini tanıdıkça çevrelerine karşı daha duyarlı eserler yaratabilirler. Bu bağlamda, çalışmamızın, bina ve çevresine de olumlu bir geri dönüşünün olmasını ummaktayız.”