Elazığ Elazığ'daki 61 Sanıklı Fetö Davası Devam Ediyor

Elazığ'daki 61 Sanıklı Fetö Davası Devam Ediyor

04.07.2017 - 17:16 | Son Güncellenme:

.

Elazığdaki 61 Sanıklı Fetö Davası Devam Ediyor

Elazığ’da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz’daki darbe girişimi nedeniyle 61 asker sanık hakkında açılan davanın ikinci gününde Elazığ’a sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan Tunceli Hozat 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü ile Jandarma İstihbarat Müdürü Adem T. ifade verdi.
Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesi ek duruşma salonunda görülen davaya sanıklar, taraf avukatları, müştekiler ve sanık yakınları katıldı. Davanın bugünkü celsesinde FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz darbe girişiminde Elazığ’a sözde sıkıyönetim komutanı olarak atanan Tunceli Hozat 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Abdulkerim Ünlü’nün ifadesine yeniden başvurulurken, Jandarma İstihbarat Müdürü Binbaşı Adem T. de hakkındaki suçlamalarla ilgili savunma yaptı.
’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs ve Fetullahçı Terör Örgütü’ne üye olmak’ suçlarından yargılanan Ünlü ile Binbaşı Adem T., haklarındaki suçlamaları reddetti.
Mahkeme Başkanı Adem T.’ye, ByLock kullandığı, Ünlü’den çıkan listede adının bulunduğu ve O.S.’nin aleyhine verdiği ifadeleri hatırlatarak söz verdi.

İstihbarat Müdüründen ’ByLock’ çıkmış
Kendisinin aleyhine ifade veren O.S.’yi istihbarattan tanıdığını belirten Adem T., "O.S., bizimle birlikte istihbaratta çalıştı. Daha sonra kendi isteği ile istihbarattan ayrıldı. Biz FETÖ hakkında bilgi toplarken O.S., çocuğunu FETÖ dershanelerini yazdırdı. Yardımcım bana bu bilgiyi getirince bende ona durumu anlatıp kaydının oraya yapmasının doğru olmadığını kendisine iletilmesini istedim. Çünkü biz bu dershaneler hakkında bilgi topluyorduk. Üzerime kayıtlı ByLock’lu telefonu uzun süredir kullanıyorum. Ben ByLock programını cezaevindeyken öğrendim. Bu programı hiçbir şekilde kullanmış değilim. Bunu bilseydim bu cahilliği yapmazdım. Milli İstihbarat Teşkilatı 15 Temmuz’dan önce listeler gönderdi ve birçok kişiyi görevinden açığa aldı. Bizimle ilgili bir tespit yoktur. Jandarmadan 13 kişi listede yer alıyor. Benim telefonumda ByLock çıktığını çok sonra öğrendim. Telefonumun incelenmesini istiyorum. ByLock konuşmalarımın neler olduğunu merak ediyorum. Bu iddiaları kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.
Sözde sıkı yönetim komutanı Ünlü’yü tanımadığını aktaran Adem T., "Telefonla görüşmüşlüğüm yoktur. 19 Temmuz’da askeri cezaevinden normal cezaevine götürülürken üzerinden ‘orduevi 302 nolu oda da klimanın üzerinde bulunan poşeti al yok et’ notu çıktığında ben komutanlıkta Albay İlker’in odasındaydım. İlker Albay’a Whatsapp üzerinden bu notun fotoğrafı geldi. İlker Albay, fotoğrafı Mahmut Albay’a gönderdi. Telefon ederek olayı anlattı. Telefonu kapattıktan sonra Mahmut Albay ile Mehmet Albay 302 nolu olay yerine gidiyorlar. Olay yerine yetiştiklerinde İlker Albayı aradılar. İlker Albay ne var içinde dedi. Ben de İlker Albaya bulunan adli bir delil diye uyarıda bulundum. Savcılığa haber versinler dedim. Söylediklerimi Mahmut Albay’a söyledi. Karşıdaki sesi duymadım. Sonra ne oldu bilmiyorum. Daha sonra yapılan araştırmada hiçbir parmak izine rastlanmadı. Bu şaşkınlık veren bir olaydır. En azından Ünlü’nün parmak izi çıkmalıydı. Bulunan deliller üzerinde bir temizleme yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu.
Daha sonra Adem T., Sanık Ünlü’ye savcılıkta bulunan not hakkında nasıl bir ifade verdiğini ayrıntılı sorulmasını talep etti.
Mahkeme heyeti de sözde sıkıyönetim komutanı Abdülkerim Ünlü’ye söz hakkı verdi.

"Çantamda liste olabilir, listeyi ben koymadım"
Ünlü, “Benim çantamda atama listesi olabilir. Ben poşetin içerisine liste koydum gibi yazılmış. Dünkü ifademde de belirttim. Çantamda liste bulunabilir dedim. Ama onlar poşette liste ele geçirilmiş gibi çarpıtılarak yazdı. Ben poşete liste koymadım. Benimle iki saat konuştular. Konuşanlar cumhuriyet savcısı ve bilmediğim bir kişiydi. Beni tehdit, vaat ve birçok şeyle korkuttular. Poşette bulunan flaş belleğin birinde FETÖ elebaşı kitabının bulunduğunu söylemiş olabilirim. Ama o anki psikolojik durumdan ve baskıdan kurtulmak için söylemiş olabilirim” ifadelerini kullandı.
Duruşma daha sonra diğer sanıkların ifadesinin alınmasıyla devam etti.