En 'Asil' adı Allium Sativum!

'Asil' adı Allium Sativum!

26.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Biz onu 'sarmısak' diye tanıyoruz ama asıl (ya da asil) adı Allıum Satıvum. Gıda olarak önemli olduğu kadar ilaç olarak da büyük önem taşıyor. Çiğ sarmısak yemeyen Avrupalılar 'hap' olarak yutuyorlar. Türkiye'de de 66 mg'lık sarmısak tozu içeren 100 drajelik 'cirkulin' hap üreten firmalar var

Asil adı Allium Sativum





Prof. Turhan Baytop, "Türkiye'de Bitkiler ile Tedavi" kitabında şunları yazıyor: "Ünlü tarihçi Heredot, Mısır'daki Keops piramidinin üzerindeki kitabede, piramitin inşaasında çalışan işçilere 1600 gümüş talen değerinde soğan, turp ve sarmısak dağıtıldığının yazılı olduğundan bahseder. MÖ 2800 yıllarında inşa edilen Keops piramidinin inşaatında çalışan işçilere soğan, turp, sarmısak dağıtılmasının nedeni önceleri anlaşılamadı. Bugün bunun, o inşaatta çalışan pek çok sayıdaki işçileri salgın hastalıklara karşı koruyucu mahiyette kullanıldığı anlaşılmıştır."
Bilimsel adı Allium Sativum olan sarmısağın nimetlerinden söz edeceğim. İnsanoğlu 4.800 yıldır sarmısağı biliyor ve kullanıyoruz. Önce nasıl kullanıldı acaba?... Gıda olarak mı ilaç olarak mı? Prof. Baytop'un makalesindeki bilgilere bakınca da bu sorunun yersiz olmadığı anlaşılıyor. Çünkü her iki özelliğinin de aslında birbirinden aşağı kalır yanı yok.
Tansiyon ve kolesterol düşürücü etkisi biliniyor. Antidiabetik, anti bakteriyel, lipit düşürücü, dolaşım bozukluklarında tamamlayıcı özellikleri olduğu anlaşılınca çiğ sarmısak yiyemeyen Avrupalılar, sarmısak hapı yapıp yutmaya başladılar. Türkiye'de Münir Şahin ilaç firması sarmısak hapı üretiyor. Bu haplar, bağırsakta çözüldüğü için koku yapmıyor. Türkiye eczanelerinde 66 mg. sarmısak tozu ihtiva eden 100 drajelik bir kutu Cirkulin 6 milyon liraya satılıyor. İnternet sitelerinde ise 100 adetlik sarmısak tabletleri 35 milyon liradan satışa sunuluyor.

Tozunu, sirkesini ithal ediyoruz
Fakat, derler ya nereye el atsan elinde kalıyor... Bizim işler biraz buna benziyor. Dünyanın en kaliteli sarmısağını yetiştiren Türkiye, Fransa'dan sarmısak sirkesi, Almanya'dan sarmısak tozu ithal ediyor. Münir Şahin'in fabrikası sarmısak hapı üretmek için Almanya'dan toz ithalatı yapıyor.
Türk insanı sarmısağı seviyor, Türk çiftçisi de bol bol sarmısak yetiştiriyor. Pazarcısı, manavı, bakkalı, marketi sarmısak satıyor ama Türk sarmısağı bir türlü çağı yakalayamıyor. Zaman zaman bol yetişen sarmısak para etmediği için tarlada çürüyor. 2001 - 2002 sezonunda olduğu gibi bazen de üretim tüketimi karşılamadığı için sarmısak fiyatı 9 milyon liraya kadar çıkıyor ve Çin'den sarmısak ithal ediliyor.
Taşköprü sarmısağı dünyanın en iyilerinden. Raf ömrü ve bünyesindeki özellikler açısından rakiplerinden üstünlüğü var. Ama sarmısak tarlalarını çağdaş yöntemlerle işleyemiyoruz, sarmısağımızı fabrikalarda işleyip dünya pazarlarına sarmısak mamulleri satamıyoruz. Tam tersine, dededen kalma yöntemlerle yetiştirdiğimiz Taşköprü sarmısağını, gümrük yasaklarıyla Çin sarmısağına karşı korumaya çalışıyoruz. Fransa'dan sarmısak sirkesi, Almanya'dan sarmısak tozu ithal ediyoruz.

Çin'e araştırmacı gidecek
Kastamonulu işadamı Mehmet Reis'in girişimi ile inşa edilen Taşköprü Sarmısak Fabrikası, ülkemizde bu konuda ilk ve tek yatırım. Reis Gıda yönetimindeki Sarmoni Sarmısak Fabrikası, işlediği sarmısakları soyup salamura, püre ve ezme yaparak gıda sanayiine satıyor. 1999 yılı sonlarında faaliyete geçen bu fabrika, bugüne kadar çeşitli zorluklar yaşayarak sıkıntı çekmiş. Sıkıntıların başında düzenli ve uygun fiyatla hammadde temini geliyor.
Fabrikanın yetkilisi Faik Kömeçoğlu'nun verdiği bilgiye göre, dünya piyasalarında Çin sarmısağının kilosu Türk lirası ile 800 bin liraya geliyor. Türkiye'de ise kilosu 2 milyon liradan aşağı inmiyor. Sarımsağın pahalı olmasının nedeni verim düşüklüğü. Çin'de dekardan 1.200 kg. sarmısak alınırken Kastamonu'da en fazla 600 kg alınabiliyor. Reis Gıda, bu verim düşüklüğünü aşmak için Yalova Bahçe Kültürleri Enstitüsü'nden Dr. Gülay Beşirli'yi araştırma için Çin'e göndermek istedi. Ancak sars hastalığı nedeniyle henüz gerçekleşmedi.

Deneme ekimi yapıyorlar
Kömeçoğlu'nun verdiği bilgiye göre, Türkiye'de sarmısağın pahalı oluşu ihracatının önünü kesiyor. 3 bin 500 metrekare kapalı alanda 800 bin dolar harcanarak birinci aşaması hizmete giren sarmısak fabrikasında, hammadde sıkıntısı nedeniyle sarmısak tozu, unu, yağı ve suyu imal etmek için gerekli olan 4.5 milyon dolarlık ikinci aşama yatırımı hayata geçirilemiyor.
Kömeçoğlu, "Dededen kalma yöntemleri terk etmeliyiz. Geçen yıl 4 dönüm araziye deneme ekimi yaptık. Firmamızda çalışan ziraat mühendisi arkadaşımız ve Yalova Bahçe Kültürleri Enstitüsü'nden Dr. Gülay Beşirli'nin de yardımı ile çağdaş teknikleri uyguladık. 4 dönümden 4 bin 280 kg. sarmısak aldık. Bu yıl 38 ve 8 dönümlük iki tarlada yine aynı denemeyi yapacağız" diyor.

Kastamonu sarmısağından marka...
Atatürk'ün vasiyetinde millete bağışladığı Yalova'daki çiftliklerden birinde faaliyet gösteren Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü, Kastamonu Sarımsağını tescil etmek için çalışmalara başladı.
Yalova'da faaliyet gösteren Enstitüsü'nün uzmanlarından Dr. Gülay Beşirli'nin yönettiği çalışmalar sonucunda Taşköprü sarımsağının gen özellikleri belirlenerek tescil edilecek. Böylece Taşköprü Belediyesi'nin, Taşköprü sarımsağını marka yapmak yolundaki çalışmalarında en önemli adım atılmış olacak.
Bu tescil sonucunda Taşköprü sarımsağı hem iç hem de dış piyasalarda koruma altına alınmış olacak. Türkiye'deki başka yörelerde yetişen sarmısak Taşköprü sarımsağı diye satılamayacak. Taşköprü'den götürülen tohumlarla başka ülkelerde aynı özelliklere sahip sarmısak yetiştirilemeyecek. Tüm özellikleri saptanmış ve tescil edilmiş olan Taşköprü sarımsağı, tıpkı yeni icat edilmiş bir buluşun patentinin alınması gibi koruma altına alınmış olacak.

Çin sarmısağı 9 milyona satılıyor
2002 yılının ocak ayında, gecenin bi vaktinde, baldızım Sibel telefon etti. "Enişte!" diyordu heyecanla, "Carrefour'dan sarmısak aldım. Kilosu 9 milyon lira... Acaba bir hata mı var... Bu kadar pahalı sarmısak olur mu?"
Sibel, marketten eve gelip kasa fişine bakınca gözlerine inanamamış, bir hata olduğunu düşünerek beni aramıştı.
Kasa fişinde hata falan yoktu. Sibel'den 3 - 5 gün önce, ben de Maxi Market'te 9 milyon liraya satılan Çin sarmısağını görmüş ve hayretler içinde kalarak fotoğrafını çekmiştim. Sorup soruşturunca da sarmısak üretimi az olduğu için fiyatların yükseldiğini ve Çin'den ithalatın başladığını öğrenmiştim.
İthalat başlayınca, 9 milyon liraya kadar çıkmış olan fiyat önce 4, daha sonra da 2 milyon liraya kadar gerilemişti o yıl. O dönem, gazetelerde bol bol 'Çin sarmısağı...' haberleri okumuştuk.
Şu günlerde yeni mahsul sarmısak, pazarlarda ve marketlerde kilosu 2.5 - 3.5 milyon liradan satılıyor. Bu fiyat yüksek. Dekar başına verimlilikte dünya ölçekleri yakalansa bu fiyatlar düşecek. Hem tüketici ucuza sarmısak yiyecek hem de fabrikalar daha düşük maliyetle sarmısak temin ederek, ihracatta fiyat tutturma şansı yakalayacaklar.



BUSINESS