En Her vekile beş memur kontenjanı

Her vekile beş memur kontenjanı

11.01.2004 - 00:00 | Son Güncellenme: 11.01.2004 - 00:00

Özelleştirmedeki kırık kalpler katı

Askeri istihbarat kaynaklarından sekiz ay önce gelen bir bilgi, bugün güncel bir soruya dönüştü. Sorunun anahtar üç unsuru var: (1) Çukurova (Karamehmet) Grubu, (2) Bağdat düşmeden Kuzey Irak'a (Northern Iraq) geçen TIR'lar ve (3) Northway Petrolium Services (Kuzey Geçişi Petrol Hizmetleri) şirketi.
Şimdi soruyu açık biçimde formüle edelim: Çukurova Grubu'na 5 milyar dolar kredi temin edeceği belirtilen Northway Petrolium Services'in acaba Kuzey Irak'ta petrol yatırımı var mı?

Yap - boz tahtasındaki bilgiler
Dağınık ve henüz belgelendirilememiş durumdaki bilgileri yap - boz tahtasına yerleştirince, ortaya şöyle bir resim çıktı:

Askeri istihbarat kaynaklarının bulgularına göre geçen yıl nisan ayında 20'ye yakın yüklü tır, Amerikan Ordusu'nun izni ve Türk Genel Kurmayı'nın bilgisi dahilinde Habur'dan Kuzey Irak'a giriş yaptı. Tır'lar Habur'dan geçtiklerinde henüz Bağdat düşmemişti. Yani savaş Irak ordusu aleyhine de gelişse devam ediyordu.

Petrol arama - tarama teçhizatı taşıdığı tespit edilen TIR'lar yüklerini Kuzey Irak'ta Talabani bölgesine boşalttı. Aralarında Tüpraş ve TPAO kökenli mühendislerin de bulunduğu ekip, savaşın anforunu dikkate almadan hummalı bir çalışmaya girişti. Kısa sürede '40 gravite' kalitede olduğu tescil edilen petrole ulaşıldı. Dünyada tüketilen petrolün ortalama gravitesinin 30'lar, Türkiye'de çıkan petrolün gravitesinin 20 - 21 olduğu dikkate alındığında Talabani petrolü "harika" olarak nitelendiriliyor.

TIR'lar Türkiye'den yüklendi, ekipte Türk mühendisler de yer aldı. Bunlar biliniyor. Ancak sahipleri konusunda net bilgi yok. Teyit edilebilen tek isim, Çukurova Grubu.

TIR'lar Kuzey Irak'a geçerken, hemen hemen aynı günlerde Northway Petrolium Services adlı bir şirketin temsilcileri Devlet Bakanları Abdüllatif Şener ve Ali Babacan'ı ziyaret ettiler.

Şirket temsilcileri Çukurova Grubu'nun Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na rehinli mallarını satın almak istediklerini bildirdiler. Hükümet "Gidin Çukurova Grubu'yla anlaşın" dedi.

Amerikalı ve Avrupalı 15'e yakın uluslararası fonun oluşturduğu belirtilen şirket, Çukurova'ya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) rehinli mallarını teminat kabul ederek 5 milyar dolarlık kredi temin etme taahhüdünde bulundu. Taahhüt protokole dönüştürülürken, TMSF'ye de sunuldu. Süreç devam ediyor.

İstihbarat çalışması yapıyor

BDDK ve TMSF, kurucuları sır gibi saklanan Northway Petrolium Services ile ilgili istihbarat çalışması yapıyor. Bildiğimiz kadarıyla henüz çalışma tamamlanmadı. Ancak şirket ismi içinde yeralan İngilizce "North" (kuzey) kelimesinin, şirketin Kuzey Irak'taki yatırımlarına işaret edip etmediği sorusunu istihbarat defterimize not ediyoruz.

Ekonomi gazetecileri cari siyaset gündemine uzaktır. Buna rağmen kulağımıza ilginç iddialar geldi. İddialara göre her AKP milletvekili seçimlerden önce 5'er kişiyi memur olarak devlete aldıracak.
'Aldıracak' kelimesini kullanıyoruz, çünkü AKP grup başkanvekilleri 'kontenjan uygulaması' kararını milletvekillerine iletmiş durumda.
"Aramızda sır olarak kalacak" denilen uygulamanın nasıl yapılacağı belli değil. Ancak anlaşılan o ki hükümet 'iş' taleplerinden bunalmış vaziyette.
AKP'de yerel yönetim başkan adayı listelerine girmek için de inanılmaz mücadele yaşanıyor. Müstakbel başkanların anket yoklamasına girerken aday adayı listesinin üst sıralarında yer alabilmek için 'her türlü' aracı kullandığı iddia ediliyor.
Örneğin bir büyükşehir belediye başkanı yeniden aday olabilmek için AKP Ankara İl Binası'nın yapımını üstlenmiş. Ankara Kocatepe Camii'nin arkasında yeralan ve üç hafta önce açılışı yapılan camlı, mermer döşenmiş, lüks AKP binası için partiden tek kuruş çıkmadığı konuşuluyor.

Özelleştirme İdaresi'nin (ÖİB) 9'uncu katına 'kırık kalpler katı' deniyor. Bu katta Metin Kilci başkanlığındaki ekibin yönetimi devralmasından sonra görevinden alınan çok sayıda daire başkanı ve başkan yardımcısı oturuyor. Görevden alınanların sayısı çok olunca "Bu bürokratlar ne işe yarar" diye düşünülerek ÖİB'in kısa tarihinde örneği bulunmayan bir uygulama başlatıldı.
Kırık kalpler katının sakinleri geçen haftanın ilk iki günü idari soruşturma nasıl yapılır, nasıl rapor düzenlenir konularında kurs aldı. Eski başkan yardımcılarının da katıldığı kursun sonunda memurların disiplin suçlarını tespit etmek ve soruşturmakla görevli 'muhakkik kadrosu' yetiştirilmiş olacak.
Muhakkikler sırayla Türkiye'nin dört bir tarafındaki KİT'lere dağılarak denetim yapacak. Bu karar uluslararası finans kurumlarıyla ya da büyük şirketlerle pazarlıklarda mesleki kariyer yapmış eski yöneticiler için bir anlamda 'sürekli sürgün' anlamına geliyor.

Yılbaşının 2'inci gününden başlayarak dört gün boyunca Hazine'de tek bir telefon çalmadı, fakslar çalışmadı.
Hazine, yurtdışı piyasalarda işlem gören milyarlarca dolarlık tahvilin akıbetini, katrilyonlarca liralık yurtiçi ödemelerinin gerçekleşip gerçekleşmediğini takip etmekte biçare bırakıldı.
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın ne ticaretle ne de dışarıyla ilişkisi kesildi. Çünkü telefon santralı değiştirildi. Tesisatı kuran firma cuma günü işe başladı. Hafta sonunda bütün telefon numaralarını dışarıdan direkt aranabilecek hale getirmeyi taahhüt etti. Ancak planlar tutmadı, yeni santral ancak pazartesi akşam saatlerinde devreye sokulabildi.
Posta güvercini ödeneği bulunmayan Hazine, ödemelerin yerlerine ulaşıp ulaşmadığını memurların cep telefonunu kullanarak takip edebildi. Yurtdışı ya da yurtiçi piyasalarda ani dalgalanmalarla karşılaşılsaydı Türkiye Cumhuriyeti'nin Hazinesi neylerdi bilemiyoruz.

Devam notları:

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "kefilim" dediği Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in Türk Hava Yolları'ndaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle müfettiş sorgusuna çağırılıp çağrılmayacağına ilişkin yazımıza devletin değişik birimlerinden tepkiler geldi. Gelen telefonlara göre müfettişler Dinçer'in Gaziosmanpaşa Lisesi ve Amerika'daki eğitim masraflarının hangi şirket ya da finans kuruluşunca karşılandığını da araştırıyormuş.

Meclis lojmanlarını satmakla görevli Maliye Bakanı Kemal Unakıtan lojmanda oturan tek bakan olduğuna ilişkin yazımız karşısında suskun kalmayı tercih etti. Yazıya gelen tepkilerden Gelirler Genel Müdürü Osman Arıoğlu ve SPK Başkanı Doğan Cansızlar'ın bakana lojman komşusu olduğunu öğrendik. Cansızlar halen neden Maliye lojmanında oturuyor, bu konuyu çözemedik.