En İyi ki doğdunuz Suna Hanım

İyi ki doğdunuz Suna Hanım

20.08.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

İyi ki doğdunuz Suna Hanım

İyi ki doğdunuz Suna Hanım




Burada okuyacağınız bir kitaptan alıntılar... "Doğum Günün Kutlu Olsun - Suna Kıraç'a Mektuplar - 03 Haziran 2003" yazıyor ağır ve yüklüce kitabın kapağında. Bu kitap bildik tanıtım kokteyllerinden çıkma değil, yürekten yüreğe bir gezinti. Ne parası verilip yazdırılmış, pahalı ciltlerle süslenip pazarlanmış; ne de gizli kuyularda gezinilmiş... Gazetecilik bu ya, elime geçen ve yazanların birbiri ile paylaşmaktan öte geçmediği "özel bir hayatın" içine aktım. Geçmişten derin izler taşıyan bu duygu seline kapıldım: Kitabın sayfalarını araladım.
Karıştırdım, okudum, baktım, düşündüm; 565 sayfa boyunca düşündüm. Mektuplar dizilmiş arka arkaya...
Suna Kıraç'ın doğum gününü kutlayan mektuplar.
Hiçbir abartı bulamadım, gri alan da görmedim. Anlamlı ve anlaşılası bir yaşamın örgüleri atılmış.
Mektup yazanları kategorize etmeye kalktım; aile, siyasetçi, kadın, erkek, mesai arkadaşı, rakip; hayır hiçbiri değil kitap, 400 ayrı kalemden çıksa da ortak bir dili yakalamış; gençlik umutlu, Suna Hanım'la yarınlara hazırlanıyor. Yaşı son gençliğe atlamış olanlar anıların lezzetini hatırlıyor. Yenisine hasret!..
Bende umut tarafı ağır bastı.
Kitabın son sayfalarına yerleştirilen albümü çeviriyorum, Suna Kıraç "Küçük Seymen", kardeşi Semahat ile bisiklet üzerinde, Ankara Keçiören'deki bahçede "Yakın akrabalar", Ara Güler'in objektifinden... Baba - kız, bir aile bir tarih, iş kadını, dinmeyen fırtına (Açılışlar), Suna Kıraç ve çocuklar, İpek'li yıllar, özel günler unutulmaz anılar, sonra okullu olduk (İpek'in okul yılları), tatil mutlulukları, New York'tan karlı dağlara, deniz ve rüzgâr tutkusu, ana - kız, ve son kare:
Sevgi hiç tükenmeyecek (İpek'in annesi ile birbirlerinin gözlerinden içlerine aktıkları bir resim.)
Servete vurgu yaparak, hani hep denir ya; "Sanki Koç'un kızı."
Sahiden hiç de kolay gözükmüyor "Koç'un küçük kızı Suna" olabilmek... Anlatılan anılar, beslenen duygular, taşınılan görüşler alt alta dizildiğinde, Vehbi Koç'un maddi servetinden öte bir yerlere gidiyorsun.
Suna Kıraç'ın kızı İpek Kıraç'ın "Konsept" olarak imzasını taşıyan bu kitabı tanımlamayı eşi İnan Kıraç'a bırakmalıyım; kitapta şöyle diyor:
Bu kitap, dostlarının ve yakınlarının Suna Kıraç'a doğum günü armağanıdır. Bu kitap Suna Kıraç'a 3 Haziran 2003 günü sunulmuş bir sevgi çiçekleri demetidir.
"Sevgili Suna'ya, Annemize" "Doğum günün kutlu olsun" diyoruz.


Sevgili Suna'cığım,
Doğum gününü kutlarım.
36 yılımız beraber, dolu dolu geçti. Yıllar bizi birbirimize bağladı. Şu satırları yazarken düşünüyorum da yaşam süreci içinde verdiğim en doğru karar seninle evlenme kararımdır. İpek kararımız, mutluluğumuzu perçinlemiştir.
Pek çok şeyi birlikte öğrendik. Birbirimizin fikirlerine daima saygı gösterdik. Aile bağının gücünü bana sen öğrettin. Çalışma disiplinin, ülkeni ve Türk insanını sevmen, çalışkanlığın ve hayırseverliğinle örnek kişi oldun. Eğitimsizliğin getirdiği sorunları ilk görenlerdensin. Babanı etkilediğin gibi, beni de bu yola soktun ve sonuçta Koç Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi gibi iki mükemmel kurumun Türkiye'ye kazandırılmasına neden oldun.
İş hayatımız zor ve mücadeleli ama ahenk içinde çalışan bir grup ile oldu.
......
Bana gelince; son yıllar, sevginin güzelliğini, büyüklüğünü, mutluluğunu ve sonsuzluğunu öğrendiğim yıllar oldu. Evet, sevgiyi de beraber öğrendik. Ama, bu sevgi diğer sevgilerden çok farklı...


Anneme,
Bir ekim akşamı. Eve geldiğini topuklu ayakkabılarının sesinden anlardım. Sen gelmeden önce genelde eve gelme saatinden yarım saat evvel, pencerenin önünde oturup seni beklerdim. Biliyorum ödev yapıyor olmam gerekirdi ama, seni beklemek her zaman benim için daha önemli idi.
Nedense "Annem gelecek mi, gelmeyecek mi?" diye merak ederdim. Evde bir koşturma olursa anlardım geldiğini, odama koşardım hemen, kitapların başına. Sonra işte sesin... "İpooo" diye bağırırdın aşağıdan. Benden cevap gelmezse, "Nerede İpek?" diye sorup çabuk adımlarla odama gelirdin.
Seni görebilmenin bana verdiği mutluluğu anlatamam.
Hatam: Sana hiçbir zaman o sevgiyi, mutluluğu ve heyecanı gösteremedim. Bilmiyorum ama, bilseydin yıpranır, eskir diye korkuyordum. Göstermeliymişim meğer...
Bir şubat gecesi. Antalya'dan arayan teyzem, büyükbabamın vefatının haberini verdi. Hatırlıyorum, ilk tepkin "Ay İnan..." idi. Apar topar çıktınız evden. O gece ikinizin arasında yatmıştım.
Sana söylemek istediğim bir şey vardı o gece anne. Belki de artık bana daha fazla vakit ayıracaktın. Sana, "Merak etme, artık ben sana bakarım anne" diyecektim, 13 yaşımdaki aklım ile... Benim seni sahiplenmeme imkân vermişti. Evet, artık sen benimdin...
.........
Sen benim elimden tut, beni asla bırakma.
Gün gelir kendi hatıralarımı yazarsam, ilk cümlelerim hazır bile. "Günlerden 1 Şubat 1985. Yani doğduğum gün. Bir kadın, beni kucağına aldı, sarıldı ve İpek'im, ailemize hoş geldin dedi..."


Suna Kıraç için damlalar
Her ikimiz de ikizler burcuyuz. O, Haziran'ın 3'ünde, ben ise 5'inde, aynı odada, Keçiören, Ankara'da doğduk. Apayrı karekterlere sahip olsak da çok müşterek taraflarımız bulunmaktadır. Örneğin aynı adamları beğeniriz, Allah'tan aynı adamlara âşık olmadık.
........
Beraberce hoş bir kardeşlik geçirdik ve hâlâ geçirmekteyiz.


Sevgili Suna'cığım
Senin çocukluğun, o zamanki inadın, kararlılığın, anne ve babamın Sevgi'yi Amerika'ya kulak ameliyatı için götürdüğünde onları özlemen sonucu şişmanlayıp hasta olman, Büyükdere'de evde geçen anılarımız, bahçıvan Sülü, kurt köpeğimiz Reks, akşamları yemekten sonra dondurmacı Şakir'e yürüyerek kâğıt helva içinde yediğimiz ve eve getirdiğimiz dondurmalar...
.........
Hatırlar mısın Semoş ile benim zamanımda partiler yalnız kızlar yahut erkekler arasında olurdu. Sevgi ve sen o kaideleri değiştirdiniz, annemi ikna ettiniz ve kızlı erkekli partiler verilmeye başlandı.
..........
Lise ve üniversite projelerinin bitirilerek eğitime başlamalarında oynadığın rol, topladığımız güzel resimler ile kurmayı düşündüğümüz müze, ailenin para pul işine sarf ettiğin emek, babamızın vefatı, dengelerin tekrar yerine oturtulması gözümün önünden film şeridi gibi geçti. O kadar ki Sevgi'nin makalesini anlamak için iki defa okumak durumunda kaldım.
...........
İnan'ın sana ne kadar şefkatle baktığına şahit olmak, böyle müşfik bir kocanın olması, hepimizi memnun ediyor. Allah ona kuvvet, kudret versin...
Böyle bir mektubu talep ettiği için İpek'i öpüyor, hepinizi kucaklıyorum sevgili Suna'cığım benim.


Sevgili Suna Hala,
Ailenize girdiğim günden beri bana gösterdiğiniz yakınlık ve yardımlarınızdan dolayı kendimi çok şanslı ve mutlu hissediyorum.
Her zaman çocuklarımıza şefkat ve ilgi gösterdiniz, Esra'nın tahsili ile birebir ilgilendiniz ve her türlü problemde yapıcı bir çözümle yanımızda oldunuz.
Bir gün Mustafa ile ilk evlendiğimiz zaman, siz ve ben birlikte motorla karşıya geçiyorduk ve bana çocuk konusunda kesinlikle acele etmememizi söylemiştiniz. Hiç unutmuyorum aradan bir yıl geçtikten sonra, "Acele etme dedimse de bu kadar demek istememiştim!" demiştiniz. Esra doğduğu zamanki mutluluğunuz her zaman gözümün önünde.
Doğum gününüz vesilesi ile Mustafa'yla birlikte size, çocukların ve İpek'in kolajını yaptık, umarım hoşunuza gider.


Sevgili Suna'cığım
"Allah bize yardım etti - şansımız varmış - bizleri yürekten seven insanlarla evlendik. Laf aramızda biz de fena eşler olmadık.
....
Allah'tan, geçirdiğimiz güzel günlerin ve hatıraların devamını diler, doğum gününü kutlar, yanaklarından öperim."


Sevgili Dostum Suna,
Geçenlerde (çok olmuş gitmeyeli) Divan Oteli'nde bir iş yemeğine gittim. Rahmetli kadim dostumuz Ali Koçman'ı hatırladım... Ali Bey, bizi öğlen yemeklerine davet ederdi ve ne kadar keyifli geçerdi o saatler; o karşılıklı "haberleşmelerimizden" ne kadar eğlenirdik, hatırlıyor musun? İkinizin de resim topladığı zamanlardı ve ben kendi adıma sizden resim piyasası hakkında çok şey öğrenirdim. (...)
Senin gerçek bir eğitim gönüllüsü olarak Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşunda da çok katkın olduğunu biliyorsun. Senin bana verdiğin akıllar, yönlendirmelerin ve uyarıların Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşu sırasında bana çok destek oldu. Sana ne kadar teşekkür etsem azdır.
Hiç şüphe yok ki, Koç Lisesi, Koç Üniversitesi ve Eğitim Gönüllüleri Vakfı seni her zaman hatırlayacaklar. Ancak ben de bize olan katkılarını hiç unutmayacağım.
Sevgili İpek ve İnan sana yaş gününde verilmek üzere bir yazı istediğinde, dostun olmak ayrıcalığına sahip olduğum için çok gurur duydum.
Suna'cığım iyi ki doğdun, iyi ki varsın. Doğum günün kutlu olsun.
Sevgilerimle.


Sevgili Suna,
(...)
Seni nasıl tanıdım, hiç anımsamıyorum. Genç bir kız olarak hep gözümüzün önündesin. Bizim evde doğmuş büyümüş gibisin. Sanata, daha da çok şiire meraklı, biraz da çocuksu bir genç kızdın. Thilda'yla karşı karşıya oturmuş gülümseyerek konuşmalarınız geliyor aklıma.
Sen bizim evimizin bir kızıydın. Zeki ve her düşünceye açıktın. Bizim için apaçık, aydınlık genç bir insandın.
.......
Sevgili Suna, kötü günler yaşıyoruz, ne kadar üzüleceğini biliyorum, üzülme diyemeyeceğim. Seninle savaşları da konuşmuştuk. Sen Thilda'yla beni teselli etmiştin. Şimdi... Kanlı bir savaş sürüyor, gene insanlar ölüyor. Gene dünya çığlık çığlığa... Ve masallar, efsaneler şehri Bağdat'ın yerinde yeller esecek.


Sevgili Suna Hanım,
.........
Geleceğimizin teminatı olan çocuklar ve gençlere sunduğunuz değerli hizmetler, sizin ebediyete kadar anılmanızı sağlayacaktır.
Her bakımdan sizi örnek insan sayıyoruz.
.........
Duamız sizinledir. .
Nazmiye ve ben, size sevgi ve saygı sunuyoruz.


Canım Güzelim Suna,
Uzun zamandır kimseden mektup almadım.
Kimseye mektup yazmadım. Tuhaf, mektup almayı da, mektup yazmayı da özlemişim.
.....
Ben Kıraç'lara, Koç'lara, şöyle bir geriye bakınca, yalnız teşekkür mektupları, kartları yazmışım.
Sıkışık günlerimizde tiyatromuzu destekleyen İnan Kıraç'a, sponsorum tarafından son anda ortada bırakıldığımda, ne yapayım, ne yapayım? Koş Suna Kıraç'a! Hastanede Semahat Arsel, Rahmi Koç yetişirler imdada... "Sen bizim aileden sayılırsın" dedi Semahat Arsel. Onurlandım. İpek hep içimde taşıdığım bu duyguyu yineleme fırsatı verdi bana.
Ona da teşekkürler.




BUSINESS