En 'Kadınlardan uzak durmak şart, sarhoş olmak yasak'

'Kadınlardan uzak durmak şart, sarhoş olmak yasak'

14.03.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yılda 300 milyon dolar kazandıracak

Kadınlardan uzak durmak şart, sarhoş olmak yasak





Hintli mühendis Keke, kendisini 'acılı Adana'nın faydalarına ikna etmeye çalışan Türk meslektaşlarıyla tatlı tatlı tartışıyor. İngiliz, Amerikalı ve Avusturyalı üç kalite uzmanı, biralarını yudumlarken ülkelerine has fıkralar anlatıyorlar. Her masadan kahkahalar yükseliyor. Endonezyalı hemşire Yenesia, bilardo masasında bu geceki rakipleri olan Bolivyalı ve İrlandalı iki mühendise kök söktürüyor. Başka bir köşede, Avustralyalı Bundy Bey ile Yeni Zelandalı Ray, her akşam olduğu gibi ülkelerini kıyaslayıp, çekişiyorlar. Yan masadaki Mısırlı ve Bangladeşli uzmanlar, bir yandan onların sevimli tartışmasına gülerken, bir yandan da maç izliyor.
Tahmin edeceğiniz gibi burası bir bar. Ama bildiğiniz barlardan değil. Adana'nın Ceyhan ilçesine bağlı Azizli Köyü'nde, 15 farklı ulusa mensup yaklaşık 600 mühendisin, uzmanın, yöneticinin, işçinin her akşam zorunlu ama bir o kadar da gönüllü olarak takıldığı bir mekân. Bakü - Tiflis - Ceyhan Boru Hattı Projesi'nin, görünmez kahramanlarının iki yıldır yaşadığı Azizli Kampı'nın tek eğlence mekânı.
Bakü - Tiflis - Ceyhan Boru Hattı Projesi, hatırlanacağı gibi 1990'lı yılların sonunda Türkiye'nin büyük çabalar, uluslararası lobiler ve uzun müzakereler sonunda elde ettiği en büyük kazanımlardan biri. Büyüklüğü, maliyeti, stratejik önemi nedeniyle 'Yüzyılın Projesi' olarak adlandırılan projenin, yüzde 30'unu British Petroleum'a (BP) ait BTC konsorsiyumu yürütüyor.
Toplamı bin 760 km olan boru hattının, bin 76 kilometrelik kısmı Türkiye'den geçecek. 2000 yılında başlayan mühendislik çalışmalarının ardından 2003 Mayıs'ında başlayan boru hattı inşaatı bu yıl bitecek.
Ceyhan'da 330 kilometrelik boru inşaatının yapımından sorumlu 'Lot C' diğer adıyla da Azizli Kampı'nda, işçi, arkeolog, inşaat, çevre ve kalite mühendisleri yaşıyor.
Irkları, dilleri, dinleri farklı belki ama hepsinin tek bir amacı var. Boru hattını hatasız bir şekilde ve zamanında tamamlamak. Ve 2005 Mayıs'ında, boru hatçıların geleneğince, Bakü'den Ceyhan'a akacak ilk petrolün altında doyasıya yıkanmak.

BTC Lot C Proje Müdürü David Key, uluslararası petrol sektöründe 30 yıllık bir deneyime sahip. Dünyanın birçok önemli boru hattı inşaatında imzası olan Key, Bakü - Tiflis - Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın 330 km'lik bölümünden sorumlu.
Key, projenin Asya - Avrupa arasındaki ilk enerji koridoru olmasından ötürü hayati önem taşıması nedeniyle, dünyanın en deneyimli mühendislerini biraraya getirdiğini söylüyor.

Dünyanın en büyük projesi
"Bu kamptaki herkes alanında uluslararası başarılara imza atmış, son derece yetenekli ve adanmış kişiler. Herkes mükemmel olmak zorunda, çünkü bu proje dünyanın en pahalı ve en büyük boru hattı projesi. Stratejik önemi de çok büyük olduğu için zamanında tamamlamak zorundayız" diyen Key, hata yapma lükslerinin olmadığını vurguluyor.
Projede 15 ulustan, 600'e yakın kişinin çalıştığını anlatan Key, "Her biri farklı uluslardan kişiler ama burada din, dil, ırk konusunda çatışmalar yaşanmaz. Herkes farklılıklara saygı gösterir" diyor.
Gelen yabancıların daha önce Türkiye'de hiç bulunmadığından sözeden Key, önce Türkiye hakkında bir eğitim aldıklarını söylüyor. "Bu insanlar farklı ülkelerde, farklı kültürlerin içinde çalışmaya alışıklar, bu işlerinin bir parçası. Yine de onları, Türkiye'nin laik olmakla birlikte, İslami değerlere bağlı bir ülke olduğu, halkın muhafazakâr bir yapıya sahip olduğu konusunda uyardık. Örneğin işçiler, öğlen tatillerinde namaz kılmak istediklerinde bunu doğal karşılıyoruz. Kadınlardan uzak durmak, sarhoş olmamak da ilk ve en önemli kuralların başında geliyor. Bu gibi davranışların kabul edilemez olduğunu söyledik" diyor.

'Türkiye kazanacak'
Key, Türkiye'nin bu projeden elde edeceği kazanımın ölçülemeyecek kadar fazla olduğunu anlatıyor: "İnşaat boyunca hattın geçtiği köylerden binlerce işçiyi istihdam etmiş, meslek kazandırmış olacağız. Bunlardan 100'e yakınını yurtdışında çalışmaya gönderdik. Ayrıca hattın geçtiği yerlerde, sağlık ve eğitim kampanyalarımız oluyor."
Türkiye'nin boru hattından yılda 300 milyon dolarlık bir gelir elde edeceğine değinen Key, "En önemlisi boru hattının bölgeye istikrar ve zenginlik getirmesi ve ülkenin uluslararası petrolün önemli merkezlerinden biri olması" diyor.

  • Bakü - Tiflis - Ceyhan, 3.6 milyar dolarlık maliyeti, bin 760 km'lik uzunluğuyla dünyanın en büyük boru hattı projesi.
  • Hattın Türkiye'den geçen bin 76 km'lik bölümü için 1.4 milyar dolar harcanacak.
  • İnşaat boyunca Türkiye'de toplam 7 bin 500 kişi istihdam edilecek. Şu anda bu rakam 5 bin civarında.
  • Hattın geçtiği ilçe ve köylere götürülecek kalkınma, eğitim ve sağlık hizmetleri için 11 milyon dolar harcanacak.
  • 2003 Ocak'ta başlayan inşaat yıl sonunda tamamlanacak. Mayıs 2005'te ise Ceyhan terminalinden ilk petrol ihraç edilecek.
  • Bu tarihten itibaren Türkiye 'geçiş vergisi ve işletmecilik hizmeti' olarak her yıl 200, 15 yıl sonra ise 300 milyon dolar alacak.
  • Yılda 50 milyon ton petrolün ihraç edileceği Ceyhan, Hollanda'nın Rotterdam'ı gibi çok önemli bir petrol limanı olacak.


  • Kampta; Hintli, İngiliz, Alman, ABD'li, Mısırlı, Bangladeşli, Türk, Avusturyalı, Yeni Zelandalı, Avustralyalı, Bolivyalı gibi 15 farklı millet yaşıyor dedik ya. Aslında bu tesbit, bir bakıma tam doğruyu yansıtmıyor. Çünkü onların gerçek vatanları, 'boru hattı şantiyeleri.' Her biri dünyanın onlarca değişik ülkesindeki, boru hattı inşaatlarında çalışmışlar. Kendilerini mimar, mühendis, ekonomist vs. olarak değil pipeliner (boru hatçı) olarak tanımlıyorlar.
    Ortalama üç yıl süren bir inşaatın hemen ardından, valizlerini toplayıp dünyanın başka bir ülkesine gidiyor, yeni bir hattın inşaatına koyuluyorlar. Ailelerini, sevdiklerini yılda en fazla bir ay görüyorlar.
    Herkesten farklı bir yaşamları var. Azizli Kampı'nda mesai sabaha karşı 04:30'da başlıyor. Kahvaltının hemen ardından dağlara, arazilere doğru yola çıkıp, petrol borularını döşemek üzere yola koyuluyorlar. 19:00'da akşam yemeğinde toplanıyorlar. Et yemeyen Hintliler'in yemekleri özel. Yemeğin ardından, bara gidip, eğleniyorlar. Büyük bir aile gibiler ama herkes prefabrik odasında yalnız bir yaşam kurmuş kendine.

    Evli çiftler aynı kampta kalamıyor
    Kampın yazılı ve yazısız kendine has kuralları var. Kulağa pek hoş gelmese de bu sıkı kurallar sayesinde, 2.5 milyon saatlik mesainin sonunda kimsenin burnu bile kanamamış. Kamptaki kurallar şöyle:
  • Evli çiftlerin aynı kampta kalması, çalışanların misafir çağırması ya da ailelerini ağırlaması yasak.
  • En geç 10:00'da yatıp, bir sonraki yorucu güne hazırlanıyorlar.
  • 1.5 ay izinsiz çalışıp, bir hafta tatil yapıyorlar.
  • İnsanların güvenliği için, çok sıkı tedbirler alınmış. Örneğin kamp içinde birbirlerine çarpıp düşürmemek ve paniğe yol açmamak için koşmak yasak.
  • Sigara içmek, sarhoş olmak yasak.
  • Araçlarda hız sınırı 60 kilometre. Uymayanlar kim olduğuna bakılmaksızın şiddetle ihtar ediliyor hatta işinden olabiliyor.
  • Gece kampın dışına çıkmak yasak.


  • Azime Bacı'nın ayranı efsane oldu
    Bakü - Tiflis - Ceyhan Boru Hattı, Türkiye'de tam 800 yerleşim yerinden geçiyor. Bu nedenle, hattın geçtiği arazilerin sahipleriyle tek tek anlaşmalar yapıldı. Döşenecek boru sayısı, arazinin konumu, üzerindeki ekinin fiyatı, toprağın yapısı vb. gibi kriterlere göre, köylülere 2 ile 40 milyar lira arasında değişen miktarlarda ödemeler yapılıyor.
    Hat, geçtiği yerlerde önemli bir istihdam yaratıyor. Her 50 km'de bir çevre köylerden 150 kişi istihdam ediliyor. Tamamı vasıfsız olan bu işçilere eğitim veriliyor, meslek kazandırılıyor.

    Bahçesinden mezar çıktı
    Yabancı mühendisler köylülerle sıcak ilişkiler kuruyorlar. Kurtkulağı beldesinde yaşayan, Azime ve Emin Türker çiftiyle olduğu gibi. Türker ailesinin boru hattının güzergâhında kalan bahçesinden kaya mezarlığından 3 bin yıl öncesine ait tam 17 iskelet çıkarıldı.
    Azime Türker, misafirperverliğiyle, BTC mühendisleri arasında 'efsane' olmuş. Geçen yaz boyunca, Azime Bacı'nın ekibe pişirdiği ekmekler ve buz gibi ayranları hala konuşuluyor.

    Köylü 'bendensin' dedi
    Ceyhanlı köylülerin sıcaklığıyla ilgili bir başka anekdot da şu: Beş yabancı mühendis birgün kaybolunca yolları bir köye düşer. Kahvehaneye girip, birer çay içerler, kahveci 'misafirden para almayız' deyip, çay parasını almaz. Mühendisler bunun şaşkınlığıyla ciplerine biner ve kazayla arkada parketmiş Toros markalı bir aracın ön tamponunu dağıtırlar. Otomobilin sahibinden özür dileyip, zararı tazmin etmek istediklerini söylerler. Köylünün cevabı şudur: "Estağfurullah, para ne demek! Bendensin..."

    Çalışanların motivasyon koçu
    Botaş'ın deneyimli mühendislerinden Botaş Boru Hatları Lot C Saha Müdürü Burçin Yandımata, çalışanların koçu gibi. Onlara sık sık 'kutsal bir projede' çalıştıklarını hatırlatarak motive ediyor. "Buradaki yüzlerce insan, tek bir amaca kilitlendi. Projeyi, zamanında, hatasız bir şekilde bitirmek. Bu arada çevre hiç zarar verilmedi. 2.6 milyon saat işgücü kaybı olmadan çalışıldı" diyen Yandımata, bu proje bittiğinde Türkiye'deki herkesin cebine para gireceğini, bölgedeki istikrarın bir daha hiç bozulmayacağına inandığını söylüyor.

    'Ben böyle bir millet görmedim'
    Kampta 'Bundy Bey' olarak tanınan Avustralyalı Russell Bond, en renkli simalardan biri. Sağlık ve güvenlik mühendisi, 30 yıldır uluslararası boru hattı inşaatlarında, iş güvenliğini anlatıyor. Vietnam, Papua Yeni Gine, Libya ve tüm Arap ülkelerinde çalıştı. Emeklilik hazırlıkları yaparken BTC'nin teklifiyle aklı çelinen Bond, karısından zar zor kopardığı izinle Ceyhan'a geldi. Türkiye'de en şaşırdığı konunun işçilerin 'can kıymeti bilmemesi' olduğunu söylüyor. "Türk işçiler çok çalışkan ama hayatını bu derece hiçe sayan bir millet daha görmedim"diyor.

    20 yıldır boru hatlarında çalışıyor
    Yeni Zelandalı Ray Cooper, saha mühendislik müdürü. 20 yıldır uluslararası boru hatlarında çalışıyor. İngiltere, Brezilya, Avusturya, Suudi Arabistan, İran, Kanada, Cezayir ve Mısır'da çalışmış. İşinin zorluğunu, "25 yıl önce evlendim. 20 yıldır dışarıda çalışıyorum" diye anlatıyor. Düzenli bir iş sahibi olmayı denemiş ama sıkılıp, vazgeçmiş. "Boru işine bir kez bulaşırsanız, bir daha kurtulamazsınız. Bu farklı bir tatmin. Heyecan, macera, farklı ülkeler tanımak gibi cazibeleri var" diyor.

    'Boru hatçıları başka boyutta yaşar'
    İngiliz sözleşme müdürü Peter Tunney, boru hattının geçtiği yerlerdeki arazi sahipleriyle yapılan sözleşmelerden sorumlu. 1991'den bu yana boru hatlarında çalışıyor. Arjantin, Cezayir, Angola, Umman, Abu Dabi, Malezya, Hindistan'da görev yapmış. İşinin en keyifli kısmını, "Farklı kültürlerden insanlarla ilişki kurmak, kimsenin görmediği ülkelerde yaşamak" olarak tanımlıyor. Boru hatçıların, milliyeti, uyruğu, aidiyeti olmayan insanlar olduğuna, herkesten farklı boyutta yaşadığına inanıyor.

    Türkiye'yi karış karış dolaştı
    24 yaşındaki Hintli Ashish Galhot Ra, kamptaki en genç mühendis. BTC'de çalışma fırsatı, müteahhit firmalardan Punj Llyod'da staj yaparken karşısına çıkmış. Türkiye'ye ilk gelişi. İnsanları sıcak, dost canlısı ve Hint kültürüne yakın buluyor. Hayatının sonuna kadar boru hatlarında çalışmaya kararlı. Bunun nedenini ise şu örnekle anlatıyor;
    "Ankara'da yaşayan biri, eminim Türkiye'nin birçok ilini görmemiştir. Ben işim sayesinde, hepsini gördüm. İzin haftalarımda tüm tarihi ve turistik yerleri gezdim. İşimin güzelliği burada."

    Denetçi Saha'nın ismi 'Keke' kaldı
    Hintli Krishna Kumar Saha, arkadaşları tarafından 'Keke' olarak çağrılıyor. Projenin baş denetmeni. Yapılanların, sağlık, çevre, kalite ve güvenlik kurallarına uygun olup olmadığını denetliyor. 20 yıldır, Malezya, Endonezya, Dubai, Bangladeş gibi dünyanın değişik bölgelerindeki boru hattı projelerinde çalışmış. Türkler'i cana yakın ve esprili bulduğunu anlatan Keke, "Her 50 km'de bir yaklaşık 150 vasıfsız Türk işçisine eğitim veriyoruz. İstekli çalışıyor ama güvenlik disiplinine direniyorlar" diyor.

    Tek aşk hikâyesinin kahramanı iki Türk
    Hilal Çil - Selçuk Özkök, Azizli Kampı'ndaki ilk aşk hikâyesinin kahramanları. Hilal, halkla ilişkiler departmanında görevli. Selçuk ise ambar sorumlusu. Ankara'dan gelip başladıkları bu ilk işlerinde birbirlerine aşık olup, evlenmeye karar verdiler. Ama kampın kuralları gereği, düğünden sonra birarada kalamayacak, ayrı kamplara tayin edilecekler. Proje bittikten sonra birlikte yurtdışına gidip, eğitimlerine devam etmeyi düşünüyorlar.



    BUSINESS


    2005'te vanayı açıp petrolle yıkanacaklar
    İş, aşkı döver mi?
    Kardak Kayalığı'na çıkan SAS komandosu reklam işine girdi
    Dedenin, çatı katındaki makinesinin tozunu alıp Hobby'yi yarattılar
    Garanti'nin 58 yıllık hikâyesi
    Nejat Eczacıbaşı: Beceriksiz akrabalara iş teslimi hatadır
    Sultanahmet'e uzun bir süre daha uğramayacak
    aflotoksinli biberi, Avrupa'ya satamıyor, bize yediriyorlar
    Dizi içinde reklam dönemi başlıyor
    Özelleştirmeden hükümete 'Telekom gecikebilir' notu
    'Doctoğ Reno Paği'yi, Fransız asistanın aşkı Türkiye'ye getirdi
    Literatüre 'gönüllü vergi baskısı' diye bir 'kavram' kazandıracağız
    Klasikler İsviçre'den trendy'ler Hong - Kong'dan
    Bush da, Demokrat aday Kerry de 'Kafatası ve Kemikler' üyesi
    Bir oyun çıkardı, hayatı değişti
    Diyarbakır'dan geçen yol
    Bürokrasi İngilizler'e 30 milyar sterline maloldu
    Soyadı 'Hantal' ama işte hız şampiyonu
    Dijital Oyuncaklar
    'Sinek kaydı' tıraş artık yetmiyor