En Sayfayı bas Atilla, işimize bakalım

Sayfayı bas Atilla, işimize bakalım

24.11.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

EDİTÖRDEN

Sayfayı bas Atilla, işimize bakalım





Geçtiğimiz hafta cumartesi günü İlk patlama olduğunda oğlumu basketbol antrenmanı için Beyoğlu'ndaki spor salonuna bırakmıştım. Şişli'de akrabalarım o gün dükkânlarını evlerinde biraz keyif yapmak için iyi ki de 'geç açmaya' karar vermişlerdi. İkinci patlamanın yaşandığı perşembe günü Etiler'deki HSBC binasının bir kilometre ötesinde oğlumun okulu bulunuyordu. Öğretmenleri 'onu ve arkadaşlarını' deprem oluyor zannedip 'masaların altına' saklamışlardı. Oğlum 'korkmamıştı!' ama onun anlatımıyla 'sınıftaki kız arkadaşlarının' dizleri titremişti. Ekonomi servisindeki muhabirlerimizden biri Beyoğlu'nda bir basın toplantısını izliyordu. Yine servisten bir arkadaşımın annesi patlama olan banka şubesinden para çekmeyi 'şu ütüyü bitireyim de öyle giderim' diye erteliyordu. Reklam servisinden iki kişi Levent'teki randevularına 'yollarını değiştirerek gittikleri için' binanın önünden tam da patlamanın olduğu saatte geçmiyorlardı. Benim, sizin, hepimizin terör burnunun dibindeydi. Belki bizler şanslıydık. Ya olmayanlar?
Peki şimdi ne olacak? Korkuyla mı yaşayacağız? Evlere mi kapanacağız? Tabii ki hayır. Zaten terörün esas amacı bu. Korku ve panik yaratmak, ticareti, hayatı durdurmak. Bu oyuna gelmemek için herkes seferber ama dikkatli olmalı.
Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ve yatırım bankalarının Türkiye'de 5 gün arayla yaşanan teröre tepkileri, 'Türk ekonomisinin iyi giden görünümü bu saldırılarla çok etkilenmez' oldu. Ama yine de rezevrlerini koydular: 'Devam ederse yeniden değerlendiririz.' Devam etmemesi için güvenlik güçleri tetikte olmalı. Bu arada acaba dünyanın başka bir ülkesinin bu kadar büyük bir şehrinde 5 gün arayla patlamalar olur da o ülkenin güvenliği sağlamakla yetkili kişileri görevde kalır mı, onu da bir düşünmek lazım.
Neyse biz gene ekonomiye dönelim. Arkadaşım Evrim Ergin ekim ayında 'Modern Cihad' adlı kitabı yayımlanan ünlü İtalyan gazeteci 'Loretta Napoleoni' ile iyi bir röportaj yaptı. Napoleoni'nin özelliği 'terörün finans kaynakları üzerine' uzmanlaşmış bir yazar olması. Enteresan tespitleri var. Beni en çarpanı 'terörün temelinin ekonomik olduğunu dinin bunu maskelediğini' söylemesi. Napoleoni'den aktarıyorum: 'Bence İslami ayaklanmanın arkasındaki gerçek itici güç ekonomik. İslamcı terörün gerçek hedefinin Batı olmadığını, son 50 yıldan bu yana Müslüman dünyayı yöneten politik, ekonomik ve askeri olarak kolonyalizm sonrası yozlaşmış oligarşik elitler olduğunu eklemeliyim. Müslüman tüccarlar, bankacılar ülkelerindeki rejimi değiştirmek için basınç yaratıyor. Çünkü mevcut yapı ekonomik gelişimlerinin önünde ciddi engel. '
Bu söyleşiyi okurken geçen hafta pek çok okurumuzun mail ve telefonla bize olumlu, olumsuz tepkilerini ilettiği 'cami ile cebi arasına sıkışanlar' kapağımızı hatırlıyorum. Orada Türkiye'nin önde gelen İslam ekonomisi uzmanları, dünyada İslam ekonomisi uygulanmasının tek yolunun 'dünya çapındaki en büyük gücün yani ABD'nin Müslüman olmasından' geçtiğini söylemişlerdi. Önümüzdeki günlerde hem Türkiye'de hem dünyada bu tartışmanın boyutları büyüyecek gibi gözüküyor. . Not: Bu köşenin başlığı yayın koordinatörümüz İbrahim Ekinci tarafından atıldı. Atilla, sayfalarımızı tasarlayan görsel yönetmenimiz. Başlık 'korkuya teslim olma işine bak' anlamına geliyor.





BUSINESS