'Sizdeki mozaik yapı hiç bir yerde yok, kıymetini bilin'

Hilton International Başkan Yardımcısı Didier Martin, 10 yıldır düzenli aralıklarla Türkiye'ye geliyor. Avrupa'nın, Ortadoğu'nun birçok merkezi gibi Türkiye de Martin'e bağlı. Yedi şehirde sekiz otele sahip Hilton, bu coğrafyada daha fazla yerde bulunmak istiyor. Didier Martin, Türkiye'de yatırım yapacakları yerlerle ilgili araştırmalar yapıyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi'nde; Bodrum, Çeşme, Antalya gibi şehirlerde Hilton'un olması gerektiğine inanıyor.
Birçok kişi gibi o da, Türkiye'nin potansiyelinin yarısını bile kullanamadığını düşünüyor. "Böyle bir zenginlik nerede var söyler misiniz? Bu mozaiği elinizle yapmaya kalksanız yapamazsınız. Hayal etseniz düşünemezsiniz. Ama bütün bunlar Türkiye'de var" diyor.

Türkiye bizim için özel bir ülke. Sadece iş için değil, özlediğim için de geliyorum. Artık sizin kadar iyi tanıyorum. Bu dönemde, Hilton olarak çok yol kat ettik. Türkiye'nin yedi ayrı şehrinde sekiz Hilton Oteli kurduk. Bu da Türkiye'ye ne kadar fazla önem verdiğimizin bir göstergesidir. Çünkü hala Hilton Oteli bulunmayan ülkeler var. İnanın, çok cazip tekliflerle karşılaşıyoruz. Bu bakış açımız bile Türkiye'nin bizim kalbimizde nerede olduğunu çok net gösteriyor.


Planlarımız var. Mevcut potansiyelimizin talebi karşılayabilecek düzeyde olduğunu düşünüyorum. Ama biz Türkiye'nin geleceğine inanıyoruz. O yüzden yaptığımız planlar hep ileriye dönük. Yeni bir Hilton oteli yaparsak sanırım bunun için en uygun noktalar Bodrum, Antalya veya Çeşme olur.

'Havaalanı otelleri yapacağız'
Altın kuralımız; Avrupa'daki her ülkenin başkentinde bir Hilton olması. Dünya haritasını önünüze alın, göreceksiniz ki; belli noktalarda kesinlikle yer tutmanız gerekir. Örneğin Karadeniz Bölgesi çevresinde, Rusya'da yeni bir Hilton yapılabilir. Irak'ta da durum böyle... Ayrıca havaalanı otelleri inşa etmeyi de tasarlıyoruz; bu da beynimizin bir başka yerinde saklı proje...


Biz sadece iş turizmini önemsemiyoruz. Her bir konuğumuzun rahatlığını düşünüyoruz. Kahvaltısından, yastığına; her türlü detay bizim işimiz. Ulaşım, konfor, servis, müşteri mutluluğu... Bütün bunlar sadece lafta kalmıyor. Biz adımızın arkasına saklanmıyoruz. Şunu gururlanarak söylemeliyim ki; gelişim sürecimizi değerlendirmek için her yıl sonunda bir araya geldiğimizde rakamlar bizi asla yanıltmaz. Sektörde hep bir numarayız. Aslına bakarsanız, biz bir markayız; sektörü temsil eden bir marka. Shell gibi, Apple gibi, BMW gibi... Hilton demek; otel demek. Bugün sokakta kime sorsanız, sayacağı otellerden ilki biz oluruz.

'Turizm rakamları katlanabilir'

Bence Türkiye müthiş bir turizm potansiyeline sahip. Talepleri profesyonel bilinçle karşılamaya açık bir zihniyet taşıyor. Önemli olan da bu. Şu an yakalanan rakamlar, rahatlıkla ikiye katlanabilir. Türkiye çok açıdan zenginlikleri olan bir ülke. Ben bu kadar güzel bir mozaiği hiç bir yerde görmedim. Tarihiniz, kültürünüz, doğanız, konumunuz; kısacası her şeyiniz görülmeye ve yaşanmaya değer. Dünyada bu kadar şanslı olan kaç ülke var? Fakat tanıtım olmazsa, bütün bunların hepsi sizlere kalır. Bu ülke çok daha fazlasını hak ediyor. İnanın, biraz daha uğraşılsa çok daha fazlası elde edilebilir. Yeni dünya ülkesi olarak tanımladığımız Avustralya'ya gittim, orada böyle bir kültürden eser yok. Tanrı aşkına, sahip olduklarınıza dönüp bir bakın.


Son derece cana yakın, sıcak insanlar. İnanılmaz bir samimiyet ile yaklaşıyorlar. Pek çok arkadaşım oldu, bundan da son derece memnunum. İşbirliğine açık, yardımsever. Daha ne diyebilirim ki; Türk insanının yeri benim kalbimde çok özel. Tüm samimiyetimle söylüyorum bunu. Sizlerin bu olumlu yapısı, tarihinizle ve kültür zenginliğinizle birleştiği zaman, herkesin görmesini istediğim bir manzara çıkıyor ortaya.




BUSINESS