En TMSF'nin zengin sekreterleri

TMSF'nin zengin sekreterleri

29.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

IMF, Kıbrıs sorununun neresinde?

TMSFnin zengin sekreterleri




Mart sonundaki yerel seçimler yaklaştıkça Türkiye'yi yönetenlerin, elitlerin kafalarını meşgul eden bir tez yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Tez şöyle: "AKP, yerel seçimlerde yüzde 50'ye yakın oy alır. 2005 yılında IMF ilişkilerinde dayatma hali ortadan kalkar. Hükümet, devlet ve sermaye dengesini değiştirecek büyük çaplı operasyonlara girişir." Bu tezin fikri izdüşümlerini askeriyede, ekonomi bürokrasisinde, sendikalarda, iş dünyasında görmeye başladık. Her kesimden gelen ince istihbaratları biraraya getirdiğimizde ortaya çarpıcı bir tablo çıkıyor.

Genetik huzursuzluk
Milliyet Business ile Ernst and Young'ın düzenlediği 'Yılın Girişimcisi' yarışmasının ödül töreninde sohbet ettiğimiz bir meslektaşımız anlattı. İş dünyasını iyi tanıyan bu gazeteciye göre "Paranın hakimleri AKP hükümetinden çekiniyor." Peki neden? Genç Parti Lideri Cem Uzan'ın eşi Alara Uzan'ın polis baskını sonrasında eşini su dökerek evinden uğurlaması bir çok işadamının hafızasına kazınmış. Ödül gecesi görüştüğümüz bazı işadamlarının gelinleri ve eşleri de bu bilgiyi teyit ettiler.
Öte yandan devletle iş yapan işadamları ya da daha doğrusu uluslararası şirketlerle daha zayıf ilişkide bulunan gruplarda da tedirginlik daha yüksek.

Kartlar yeniden karılacak
Ankara'da ekonomi bürokrasisinin geleneksel bir görüşü vardır: "Her iktidar kendi sermayesini yaratır". Bu görüş hükümetlerin salt iktidarlarını koruma kaygısından değil, bizzat hükümet etme biçimlerinin doğal sonucu olarak kabul edilir. Hükümetler iktidar olmanın ideolojik kaynakları, seçmen tabanının özellikleri ya da gelecek kurgusu çerçevesinde kendi politikasını uygular. Politikanın hayat bulması sermaye ve mülkiyet rejiminde denge ayarı yapılmasını gerektirir. Bu nedenle bazı gruplar batar ya da küçülür ve mülkiyet el değiştirir.
Meclis'te ite kaka kanunlaşan Kamu Yönetimi Yasası'nın ilginç bir özelliği var. 49 ana, 9 geçici olmak üzere toplam 58 maddeden oluşan kanunun iki maddesi eksik biçimde Meclis'ten geçecek. Meclis, kanunun yürütme ve yürürlük maddelerini görüşmeyecek. Çünkü hükümet kanunun hayat bulabilmesi için Anayasa'da en az 7-8 maddede değişiklik yapacak. Meclis'te 367 sandalyeye sahip olan hükümet doğrudan referandum riski olmaksızın Anayasa'yı değiştirecek sayıya sahip. Kamu yönetimi devletin genetik şifresine yeniden şekil vermeyi hedefliyor. Anayasa değişiklikleri ise hükümetin mevcut düzeni değiştirme gücü açısından test özelliği gösterecek.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Kurulu yeni oluşmanın her türlü acımasız şartını göğüslemeye çalışıyor. Başkan "Haydi toplanıyoruz" diyor, Kurul üyeleri saat farkı gözetmeden toplantı üzerine toplantı yapıyor. Peki ya sekreterler? Üyeler çıkmadan binayı terkedemeyen her sekreterin kafasını kurcalayan bir soru var: "Acaba fazla mesai ödenecek mi?" Sekreter hanımlar el konulan bankalardan geçici görevle TMSF'ye transfer edilmiş. Ancak özlük hakları henüz düzenlenmiş değil. Gece yarılarına sarkan fazla mesainin ücretlendirilmesinde kullanılabilecek tek araç ise TMSF'nin giriş ve çıkışındaki kameralar. Fazla mesai ücretleri kamera görüntülerine göre olursa sekreterler zengin olacak.

IMF heyetiyle 7'inci gözden geçirme görüşmeleri bu hafta başlıyor. Ne olacak? diye Merkez Bankası ve Hazine'de IMF ilişkileri bakımından kritik rol üstlenen bürokratlara soruyoruz. Bize tedbirlerden değil, Kıbrıs ve Avrupa Birliği ilişkilerinden sözediyorlar. İki temel tespit var.
1) Türkiye ekonomisi Kemal Derviş döneminde yani Şubat 2002 tarihinde IMF'de onaylanan niyet mektubundan beri "dışa bağımlıdır".
2) ABD, Irak işgaline askeri destek verilmesini önleyen 1 Mart tezkeresinde IMF'yi manivelalardan biri olarak kullandı.
Memuriyet şartları nedeniyle isimlerini veremediğimiz bürokratlar yukarıdaki iki tespiti referans alarak durum değerlendirmesi yapıyor:
"Piyasalar hükümet dışındaki oyun yapıcılara (AB'ye, bağımsız kurullara ve IMF'ye) endeksli hareket ediyorlar. AB'nin Kıbrıs konusundaki görüşlerine hükümetten ya da devletten gelen aksi bütün tavırlar piyasaları olumsuz etkiliyor. ABD yönetiminin AKP hükümetine ilişkin belli bir algısı var. ABD'ye göre Kürt sorunundan Kıbrıs meselesine uzanan kritik konuları çözerse AKP Hükümeti çözecek. Çözemezse ne olur?"
Sorunun yanıtını olmasa bile ipuçlarını acaba IMF görüşmelerinde ne kadar göreceğiz?



BUSINESS


Gıdada da sigara gibi 'sağlığa zararlıdır' uyarısı
Dün senin olsun, yarını anlat bana
Beşiktaşlı Zeki Bey'in halısını en çok Fenerliler alıyor
3 metrekarede Harry Potter çarıkları yapıyor
İş dünyasının iç mimarı
Ver bakalım oradan bir turuncu...
Bir tek otel binasını götüremiyorlar
Pirincin başkentinde Ergene kirlendi, tarla kalmadı
Metroseksüellere yatırım yapmaya değmez
Halka açık aile şirketlerinde etik
'Milli Takım bizi de dağıttı'
Yurtdışından elde edilen ücretler beyana tabi
Amerikalı 24 kilo, Türk 800 gram temizlik kağıdı kullanıyor
Sermayenin AKP riski
Batı'da eli uzun Doğu'da eli açık
Haydi Bill! Harca artık şu paranı...
Kültürel çatışma
Türkiye'de anarşistti, Almanya'da teknoloji patronu oldu...
Yorgun finansçıya masaj terapisi
AB'de harcama krizi
Dijital Oyuncaklar