Ankara Endometrioma çikolata kistleri ve iyileştirme yöntemleri

Endometrioma çikolata kistleri ve iyileştirme yöntemleri

15.09.2014 - 10:52 | Son Güncellenme:

Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, son dönemlerde görülme sıklığı artan endometrioma (çikolata kistleri) ve tedavi yöntemlerine ilişkin, “Çikolata kistlerinin ultrasonografik görüntüleri oldukça tipiktir ve deneyimli jinekologlar kolayca ön tanıyı koyabilirler. Bu aşamadan sonra kistin büyüklüğü, kist cidarında kalınlaşmanın varlığı, kist boşluğuna doğru büyümelerin olup olmadığı ve doppler kan akım parametreleri incelenir” dedi.

Endometrioma çikolata kistleri ve iyileştirme yöntemleri

Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, son dönemlerde görülme sıklığı artan endometrioma (çikolata kistleri) ve tedavi yöntemlerine ilişkin, “Çikolata kistlerinin ultrasonografik görüntüleri oldukça tipiktir ve deneyimli jinekologlar kolayca ön tanıyı koyabilirler. Bu aşamadan sonra kistin büyüklüğü, kist cidarında kalınlaşmanın varlığı, kist boşluğuna doğru büyümelerin olup olmadığı ve doppler kan akım parametreleri incelenir” dedi.
Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Rana Karayalçın, endometrioma (çikolata kistleri) ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Karayalçın, “Endometriozis rahim içerisinde bulunan ve her ay hormonların etkisi ile değişiklikler gösteren endometrium dokusunun çeşitli nedenlerle rahim dışarısında bulunmasıdır. Eğer bu doku yumurtalık içerisinde yerleşirse her ay kanamaya ve büyümeye yol açarak koyu kıvamlı, erimiş çikolataya benzeyen yoğun bir sıvı içeren endometrioma (çikolata kisti) olarak adlandırdığımız kistlere dönüşür” diye konuştu.

Haberin Devamı

"TOPLUMDA ÜREME ÇAĞINDAKİ KADINLARDA GÖRÜLME ORANI YÜZDE 5-10 ARASINDADIR"

Endometriozisin sık görülen bir hastalık olduğunu belirten Karayalçın, şunları kaydetti:
“Toplumda üreme çağındaki kadınlarda görülme oranı yüzde 5-10 arasındadır. Ancak gebe kalma güçlüğü çeken (infertil) kadınlarda yüzde 25-30 gibi yüksek oranlarda karşımıza çıkan yaygın bir sağlık sorunudur. Dünyada 157 milyon kadın bu hastalıktan etkilenmektedir. Bu hastalığın nedenini hala bilmiyoruz. Bir teoriye göre aylık periyotlar sırasında kanın tüpler yolu ile ters akımla karına geçmesi nedeni ile oluşuyor. Bazı hastalarda karına geçen kandaki hücreler bağışıklık sistemi tarafından temizlenemiyor, büyümeye başlıyor. Bu hücreler enflamasyonu başlatarak hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Karın içerisinde organlar arasında yapışıklıklar meydana geliyor. Yumurtalıklarda endometrioma adını verdiğimiz, içerisi erimiş çikolata görünümünde sıvı ile dolu kistler oluşuyor. Endometriozisi olan bazı hastalarda hiçbir bulgu olmayabilir ancak çoğunda adet öncesinde ve adet sırasında, cinsel ilişkide veya adet dönemlerinden bağımsız alt karın bölgesinde ağrı olur. Diğer bulgular; gebe kalmada problem veya muayene sırasında saptanan yumurtalıklardaki çikolata kistleridir.”

Haberin Devamı

"BİRÇOK YARDIMCI TESTLER MEVCUT OLSA DA DOKTOR HASTANIN ŞİKAYETLERİ VEYA BULGULARI İLE ENDOMETRİOZİSDEN ŞÜPHELENEBİLİR"

Endometriozis tanısıyla ilgili Karayalçın, “Birçok yardımcı testler mevcut olsa da, doktor hastanın şikayetleri veya bulguları ile endometriozisden şüphelenebilir. Endometriozisin kesin tanısı cerrahi ile hastalığın görülmesi ve alınan dokunun patolojik incelenmesi ile konulur. Tanı koymada en önemli yardımcı tetkikler pelvik ultrasonografi, şüpheli durumlarda magnetik rezonans inceleme, tümör markerları, bunların içerisinde en yaygın olarak kullanılan CA 125 seviyelerinin kanda izlenmesi ve pelvik muayenedir. Çikolata kistlerinin ultrasonografik görüntüleri oldukça tipiktir ve deneyimli jinekologlar kolayca ön tanıyı koyabilirler. Bu aşamadan sonra kistin büyüklüğü, kist cidarında kalınlaşmanın varlığı, kist boşluğuna doğru büyümelerin olup olmadığı ve doppler kan akım parametreleri incelenir” şeklinde konuştu.
Endometriozisin tanı ve tedavisinde laparoskopik yöntemin yaygın olarak kullanıldığını belirten Karayalçın, “İşlem sırasında hastalığın yaygınlığı tespit edilir, hastalık ilerleme derecesine göre evrelendirilir, yapışıklıklar varsa bunlar açılır, tüp fonksiyonları değerlendirilir. Çikolata kistlerinin varlığında hastanın ağrı şikayeti varsa yumurtalık rezervini azaltmamaya çalışılarak kapsülün çıkarılması, kanamanın kontrol edilmesi ve yumurtalığın eski haline getirilmesi ile işlem tamamlanır. Bu sırada karın boşluğu içerisinde başka odaklar var ise bu odaklar koterizasyon veya çıkarılma yöntemleri ile yok edilirler. Laparoskopik cerrahinin kozmetik sonuçların mükemmel olması, karında kesi izi olmaması, operasyon sonrasında hızla günlük yaşama dönme rahatlığı gibi çok sayıda avantajı mevcuttur” ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"ENDOMETRİOZİS KARIN İÇERİSİNDEKİ ORGANLARIN BİRBİRİNE VE RAHİME YAPIŞMALARINA NEDEN OLARAK NORMAL ANATOMİNİN BOZULMASINA SEBEP OLUR"

Haberin Devamı

Endometriozisli hastaların gebe kalmakta sorun yaşamasına ilişkin olarak Karayalçın, şunları söyledi:
“Endometriozis karın içerisindeki organların birbirine ve rahime yapışmalarına neden olarak normal anatominin bozulmasına sebep olur. Endometriotk odaklar yumurtlama, embriyo oluşumu ve embriyonun rahime yerleşmesi üzerine olumsuz etkileri olan faktörler üretirler. Çikolata kistleri de gebe kalmayı engelleyebilir. Cerrahi iyileştirme sonrası ilk 6 ayda kendiliğinden gebe kalma şansı en yüksektir. Bu süre sonrasında gebelik elde edilemezse yardımcı üreme teknikleri ile gebelikler elde edilebilir. Çocuk isteğinin olmadığı durumlarda doğum kontrol hapları, bazen de GnRH analogları endometriozisin tekrarlamaması için değişik sürelerde kullanılabilir. Endometrioziste doğru iyileştirme hastanın bulgularına, hastalığın yaygınlığına, hastanın yaşına, gebe kalma arzusuna ve kullanılan ilaçların yan etkilerine göre bireyselleştirilen tedavidir. Ağrı kesiciler ağrının azaltılmasında yardımcı olur. Doğum kontrol hapları ağrıyı azaltırlar ancak gebe kalmak isteyen hastalarda uygun değillerdir. Adet kanamalarını durduran hormonlar yan etkilerinden dolayı uzun süre kullanılamazlar. Bu ilaçlarda gebe kalmak isteyenler için uygun değildir. Progesteron hormonu ağız yoluyla veya rahim içi araç şeklinde kullanılabilir. Tedavi planı hastanın yaşı, gebe kalamama süresi, yumurtalık rezervi ve eşinin sperm değerlendirmesine göre yapılır. Bekleme tedavisi cerrahi tedavi, yumurtalıkları uyarıcı ilaçlar, aşılama tedavileri ve tüp bebek uygulaması tedavi seçenekleridir.”