Kültür Sanat Entelektüel ayyaşın kaleminden metinler

Entelektüel ayyaşın kaleminden metinler

17.02.2010 - 23:37 | Son Güncellenme:

“Pis Moruk İtiraf Ediyor/ Şarap Lekeli Defterden Bölümler”, Bukowski’nin yaygın kanının aksine entelektüel yazar portresini çizmek için özellikle bir araya getirilmiş metinlerden oluşuyor.

Entelektüel ayyaşın kaleminden metinler

20. yüzyıl Amerikan edebiyatının aykırı sesi Charles Bukowski’nin “Pis Moruk İtiraf Ediyor/ Şarap Lekeli Defterden Bölümler” adlı kitabı, alışıldığı üzere Avi Pardo çevirisiyle Parantez Yayıncılık tarafından yayımlandı.
1994 yılında 74 yaşında lösemiden hayatını kaybeden ünlü yazarın ölümünden yaklaşık 16 yıl sonra yayımlanan kitap; Bukowski’nin 1944 ile 1990 yılları arasında çoğu ‘underground’ olarak nitelendirilebilecek çeşitli dergi ve gazeteler için kaleme aldığı, ancak sağlığında kitaplaşmamış 34 adet metinden oluşuyor.
Bukowski’nin yayımlanan ilk öyküsü olan “Uzunca Bir Red Mektubunun Kötü Sonucu” adlı metinle açılan kitapta ustanın çok yönlü yazarlık birikimini sergileyen çeşitli denemeler, yer yer şiirlerle iç içe geçmiş anlatılar, favori mekânlarından olan hipodroma selam sarkıttığı kısa öyküler ve uzun yıllar yayımlandığı dergilere hapsolmuş birçok kısa metin yer alıyor. Yatıp kalktığı kadınlarla devirdiği içki şişeleri de cabası.

Külliyatın peşinde
City Lights Yayınevi tarafından 2008 yılında “Portions From a Wine-Stained Notebook: Uncollected Stories and Essays 1944-1990” adıyla yayımlanan kitabın editörü David Calonne, kitapta yer alan metinlere ulaşmak için ABD genelinde akademik kütüphanelerde yaptığı araştırmaların yanı sıra, az bulunur yayınlar satan sahafları da bolca ziyaret ettiğini belirtiyor. Bukowski’nin onlarca dergiye ve gazeteye saçılmış külliyatının izini sürmede Calonne’ye yardımcı olanlardan biri de yıllardan beri eksiksiz bir Bukowski bibliyografyası hazırlayan İspanyol yazar Abel Debritto. Hummalı bir araştırma döneminden sonra ortaya çıkan 120’ye yakın metnin seçilmesinde Calonne’yi yönlendiren ise City Lights Yayınevi’nin kıdemli editörü Garrett Caples olmuş.
“Yapıtlarımda bir yerlerde bir ebedi ayyaş figürü yarattım,” diye hayıflanıyor “Pis Moruğun Notları”nda Bukowski; “Şüphesiz bunda bir gerçeklik payı vardı, yine de yapıtımın bunun ötesinde bir şeyler de ifade ettiği kanısındayım. Anlaşılan geriye sadece bizim ebedi ayyaş kaldı.” Calonne’nin tam da bu hayıflanmadan yola çıkarak kitapta yer alan metinleri seçerken Bukowski’nin alışılageldik hikâyelerini, ustanın yazarlık sürecine, edebiyata ilişkin düşüncelerini yansıtan denemelerle dengeleme çabasına girdiği söylenebilir. Calonne’ye göre çoğu zaman edebiyat dünyasının anti-entelektüel ‘primitif’ kahramanlarından biri olarak görülen Bukowski, aslında ne yaptığını gayet iyi bilen, dünya edebiyatına son derece hâkim bir yazar.

Sürprizler var
“Pis Moruk İtiraf Ediyor”, Bukowski’nin yazma uğraşını anlatan metinlerden ibaret değil.
Kitabın en güzel hikâyelerinden biri, “Müziksiz Zor”, tam bir klasik müzik hastası olan yazarın, Şostakoviç’ten, Mahler’e, Beethoven’e, Brahms’a, oradan Bach’a, Chopin’e, Mozart’a uzanan engin sevgisinin acıklı bir resmigeçidi sanki.
Uzun lafın kısası “Şarap Lekeli Defterden Bölümler” Bukowski’nin yaygın kanının aksine entelektüel bir yazar olarak portresini çizmek için özellikle bir araya getirilmiş metinlerden oluşuyor.


Biraz daha fazla özeni hak ediyor
Kitabın Türkçe baskısında David Calonne’nin Bukowski’nin bizde pek önemsenmeyen entelektüel yönüne ışık tutan parlak incelemesine yer verilmemiş olması büyük bir eksik olarak göze çarpıyor.
Kitabın bir başka eksiği ise, orijinal baskıda ilk defa kitaplaşan “Workout/Antrenman” adlı hikâyenin Türkçe baskıda yer almayışı. Anlaşılan Parantez Yayınları yetkilileri ABD’de daha önce yayımlanan Bukowski derlemelerine de -müstehcen bulunduğundan olsa gerek- giremeyen bu yer yer pornografiye kayan hikâyeyi kitaptan kapı dışarı ederken okura herhangi bir açıklama borçlu olduklarını düşünmemişler.
Kitabın orijinalinde yer alan “Trace: Editors Write” ile “Picking the Horses” adlı metinler de buhar olup uçmuş. “Sonsöz” zuhur etmiş.