Açık konuşmak gerekirse, kulüplerin bol keseden yabancı takviyeleri ile “21. yüzyılın en çetin mücadelesine” aday bu sezonda, kimse formasına, tarihine şöhretine güvenmemeli.
Özellikle de Fenerbahçe!
Zaten beş takımın şampiyonluğa oynadığı belli, diğerlerinde de ekmek aslanın midesinde.
İşte Göztepe...
14 yıl aradan sonra lige dönmüş tam 16 transfer yapmış. Sabri dışında tamamı yabancı onbirle sahada ki, geçen sezondan bir topçusu kalmış. Frankfurt hava alanı gibi takım.
Lakin alışma, yabancılık çekme, uyum sağlama derdi yok eloğlunun. Takır takır oynadı.
Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe’ye baskı yapıp kendi sahasında hapsetti. Ortada sıkıştırdı. Pas oyunun bozdu. İlerde çoğalmasına engel oldu.
Bir tek Alper’e kaldı oyunu ileri taşımak.
Neden?.. Çünkü Aykut Kocaman temkinli olmayı tercih etmiş, savunmanın önüne Topal ile Souza’yı dikmişti yine.
Sanki “nerede kalmıştık” diyordu hoca... Takımın geçtiğimiz sezondan farkı sağdaki arkalı önlü Isla-Dirar ile tüm yük sırtına bindirilen Valbuena’ydı.
Yakında isyan eder Fransız... Geriye gelip top almak onda, sağ-sol demeden kanatları harekete geçirmeye uğraşmak onda, gerisi sanki halı sahada.
Isla, Dirar da dahil... Henüz tanıtım kasetlerindeki klasa ulaşamadılar!
Çalışmayan kanatlar, hareketsiz forvet, miskin paslarla nasıl iyi başlayacaktı Fenerbahçe lige.
Giullano, Ekici, Soldado elbet monte edilecek bu takıma ama o sırada çok değerli puanlar uçmasa... Çünkü bu ligde ekstra puan kazanmak hayal gibi; ayağına geleni tepmek ise sakarlık değilse gaflet.
Van Persie’ye takmış olanlar var yarım yamalak diye... Hakkını yemeyelim sakat yıldızın; sahada kaldığı 68 dakikada çok iyi durumda olsa da fark etmezdi çünkü hayal gibiydi ona topla buluşmak, arkadan destek bulmak. Bakın iki kere pozisyon buldu, birincisi 38. dakikada.
Bir de kaleci Volkan var tabi... Zaten formsuzdu, 8. dakikada Castro’nun uzak şutunu tutup içeri atarak hem o sırada galip durumdaki Fenerbahçe’nin moralini bozdu hem de bu sezon ilk kaleci olma ihtimalini dibe vurdurdu. En azından dinlenmesi lazım Volkan’ın. Oynarsa bu moralle kart görüp dinlenir.
İkinci yarıda oyunu biraz daha genişletmeye çalıştı Fenerbahçe. Göztepe de ona uydu. Lakin daha açık bu oyunda golü bulan ilk taraf Göztepe oldu. Çünkü ev sahibinin hücumunda beş Göztepeli Fenerbahçe sahasına doluşuyor, Fenerbahçe atağında bir, bilemediniz iki forvetin rakip ceza alanında becerisine kalıyordu pozisyon yaratmak. Fenerbahçe ise duran topa Skrtel’in kafasıyla beraberliği buldu.
İşte bu golden sonra Aykut Hoca, Dirar’ın yerine Aatıf’ı, Van Persie’nin yerine Ahmethan’ı sürdü sahaya. Teknik taktik değişiklik olmasa da İzmir sıcağından nefesi tükenenleri yenilemek için olsa gerek.
Çünkü oyunda bir şey fark etmedi. Hatta tersine...
Fenerbahçe yine kötü başladı lige... Ama merak etmeyin Aykut Hoca’nın dediğine göre “bir ay üç hafta kaldı” düzelmeye!
