Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı insanlar meslekleriyle, ulaştıkları makamlarla, toplumun iltifatlarıyla şereflenir… Bazıları ise o mesleği, makamı, hatta şanı/ şöhreti şereflendirir.
Can abi ikinci guruptandı.
Tepeden tırnağa karizmaydı.
Futbol, basketbol kariyerinden bahsetmiyorum. Yaradılıştan sahip olduğu müthiş bir aurası vardı Can abinin.
Gösterdiğiniz saygı, tercihiniz ötesinde mecburiyetiniz olurdu.
Tercih onundu.
***
Daktilonun altın çağında Milliyet Spor servisi Cağaloğlu’ndaki modern binaya yeni taşınmış, Can Bartu futbol yazarımız, bizler gazeteci adaylarıydık. Televizyon tek kanaldı, Ankara’ya telefon etmek için “basın tercihli yıldırım” yazdırır üzerine en az bir saat beklerdik.
Ama “ünlüler” konusunda kompetandık!
Çünkü, efsane müdürümüz Namık Sevik sayesinde sadece zamanın spor şöhretlerine değil, siyasetçilerine, profosörlerine, iş adamlarına da aşinaydık... Dündar Kılıç’ın da gelmişliği vardı o servise, Sakıp Ağa’nın da... Ayhan Işık’ın da Mesut Yılmaz’ın da... Yolda görsek imza isteyeceğimiz insanlar adeta sıradandı.
Ama servisin kapısından giren ve gözlerimizi işimizden koparıp kendine çevirten birkaç kişi vardı...
Can abi işte onlardandı.
***
Birkaç sene sonraki erkek modasını onun giysilerine bakıp anlamak mümkündü.
Kulak kabarttığımız sohbetinden futbol tiyoları duymaya çalışır, onun hatıralarıyla İtalya’da dolaşır, Dünya futbolunun zirvesindeki adamlara ulaşırdık.
Can abi ilgili bir öğretmen gibi değildi... Saçını süpürge etmek, sağa sola koşuşturmak ona göre değildi. Olağanüstü kariyeri, keskin zekası ve bir Fransız aktör tavırlarıyla tepelerde bir yerde örnek olarak durur, dileyen pek çok şey öğrenebilirdi ondan.
***
Ekstra çaba harcamadan Türk Futbolcusuna en büyük katkıyı o yaptı mesela...
Futbolculuk denilen mesleği şereflendirerek.
Biz büyüdük, o yaşlandı...
Yine karizmatikti. Şıktı. İdoldü... Çünkü “mış gibi” yapmıyordu. Fıtratı öyleydi.
Ne kadar güzeldi üstün yeteneklerle, müthiş kariyerle, akıl ve bilgiyle donatılmış, dolu dolu yaşanmış, ömür boyu süren bir karizma.
Dün futbolun karizması öldü.
Herkesin başı sağ olsun.