Türkiye Basketbol Federasyonu'nun başkan adaylarından Harun Erdenay, "Hayatım boyunca oyunculuk kariyerimi hep lider olarak sürdürdüm, yöneticiliği de böyle sürdürme düşüncesindeyim" dedi.
Ankara Hilton Otel'deki Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Olağanüstü Genel Kurulu'nda, yönetim ve denetim kurulları ibra edildi.
Erdenay, ibraların ardından yaptığı konuşmada, basketbolla çok küçük yaşlarda tanıştığını ve alt yapıda başladığı kariyerini uzun yıllar devam ettiğini söyledi. Oyunculuğu süresince 180 kez milli olduğunu dile getiren Erdenay, sporculuğun ardından yöneticilik kariyerinin başladığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Yönetim kurulu üyeliği, asbaşkanlık derken hemen hemen her kademede görev yaptım. Bu tecrübelerimi şimdi de başkanlıkta kullanmak istiyorum. Diğer spor dallarına hiç ilgim olmadı, odağım her zaman basketboldu. Avrupa ve dünyada çok saygı duyulan bir federasyonuz. Bunu daha da ileriye götürmek istiyoruz. Şeffaf ve bağımsız bir yönetim anlayışını benimsiyorum."
"Türk basketbolunun geleceği çok parlak gözüküyor"
Sportif başarı hedeflerinden bahseden Erdenay, bu yıl 2 önemli Avrupa Şampiyonası'na katılacaklarını belirterek, buradaki derecelerin belki de Türkiye'yi olimpiyatlara götüreceğini, bu nedenle çok iyi hazırlanmak gerektiğini vurguladı.
Türk basketbolunun geleceğinin çok parlak gözüktüğünü kaydeden Erdenay, "Altyapıda alınan madalyalar var. Yükselen bir jenerasyonumuz bulunuyor. Bu jenerasyon, uzun yıllar Türk basketbolunun lokomotifi olacak" dedi.
Süper Lig projesi
Başkan olduğu takdirde "Süper Lig" projesini hayata geçireceğini anlatan Erdenay, şöyle konuştu: "Ligimiz Süper Lig olmayı hak ediyor. Bunun için sponsorum hazır. Ayrıca Süper Lig'in ardından 1., 2. ve 3. liglerimiz olacak. Bu da televizyon yayınlarıyla ilgili yeni fırsatlar getirecek. Lig kurulu toplantısında, kulüp yöneticilerinin de bulunması taraftarıyım. Kulüplerin kendi liglerindeki kararları, kendilerinin almalarını istiyoruz."
Erdenay, Türkiye Basketbol Ligi için bir isim sponsoru ile anlaştıklarını dile getirdi. Bu sponsorun maddi açıdan büyük katkı sağlayacağını kaydeden Erdenay, futbolun modelinin doğru olduğunu söyledi.
"Hakemlerin, bu pastadan aldığı dilim oldukça küçük"
Ligin kalitesinin çok yüksek olmasına rağmen hakemlerin, bu pastadan aldığı dilimin oldukça küçük kaldığını ifade eden Erdenay, hakemlerin değerini artırmak, onları motive etmek için de projeleri olduğunu kaydetti.
Alt yapılara önem vereceklerini belirten ve oyuncu yetiştiren kulüplere, emeklerinden dolayı teşekkür eden Erdenay, Anadolu'daki ziyaretlerinde altyapılara büyük talep olduğunu gördüğünü belirterek, "500-600 çocuğa 1 salon düşüyor. Tesis yaparak her çocuğa eşit spor imkanı vermek istiyoruz" diye konuştu.
Üç çocuk babası biri olarak, çocukların geleceğiyle yakından ilgilendiğini dile getiren Erdenay, sözlerini şöyle tamamladı: "Basketbolun nasıl hayat değiştirdiğini biliyorum. Çocukların başarılı bir hayat sürmeleri ve basketbol oynamaları için çalışacağım. Hayatım boyunca oyunculuk kariyerimi hep lider olarak sürdürdüm, yöneticiliği de böyle sürdürme düşüncesindeyim. Basketbola zarar verecek bir karara, babam bile söylemiş olsa 'evet' demeyeceğim. Tüm hedefimiz, amacımız, Türk basketbolunu nasıl ileriye, zirveye taşıyacağımız olacak. Bunun çok sorumluluk getirdiğini biliyorum. Oyunculuk kariyerimde her zaman bu ligin oyuncusu oldum, yöneticilikte de böyle olmaya hazırım."
Arıboğan: "Temelde değişim için adayım"
Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkan Adayı Lutfi Arıboğan, "Temelde değişim için adayım" dedi.
Arıboğan, Ankara Hilton Otel'deki TBF Olağanüstü Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada,
seçim çalışmaları için bir ay süresince kentleri, kulüpleri gezdiğini ve basketbolun sorunlarını dinlediğini belirterek, "Açıkçası çok da bir şey değişmemiş. Adaylığımı açıkladığımdan itibaren neden başkan olduğum ve neler yapacağımla ilgili birçok soru aldım. Temelde değişim için adayım" ifadelerini kullandı.
Bir önceki başkan adaylığı döneminde birçok proje ürettiğini ancak geçen süre içinde bunların hiçbirinin gerçekleşmediğini belirten Arıboğan, şunları kaydetti: "Bu projelerin hepsini Türkiye Futbol Federasyonu'nda görev yaptığım süre içinde gerçekleştirdim. Bunları şimdi basketbolda yapmak istiyorum. Aslında temelde değişimin zamanı geldi. Temelde değişim için adayım. En önemli şey temel prensipleri ve zihniyeti değiştirmek. Bu temel değerleri değiştiremezseniz yol alamazsınız. Tüm basketbol paydaşlarını basketbolun merkezine almak istiyorum."
"Şeffaflığı, hesap verilebilirliği ve adaleti ortaya koymak istiyorum" diyen Arıboğan, şöyle devam etti: "Bütün ligleri markalaştırarak, ayrı bir ürün olarak organize etmek ve pazarlamak istiyoruz. Bunu yapabilmek için kulüpler birliğini ve lig birliğini kurmak lazım. Aksi taktirde birlikte karar veremeyiz. Liglerin markalaşması temel değerlerimizden bir tanesi. Yayınların olması da şart. Yayın zorluğu çeken liglerimizin masraflarına federasyonun destek olması gerekiyor. Sponsorluk ve ticari anlaşmalarla ilgili kulüplerimizin haberi yok. Bedellerin ne olduğu ancak aşağı yukarı biliniyor. Nasıl dağıtıldığı, kimin ne aldığı bilinmiyor. Bunların hepsini değiştirmemiz gerekiyor. Basketbolu kendisine yakışan şekilde yönetmemiz gerekiyor."
TBF'nin Gençlik ve Spor Bakanlığı ve Spor Genel Müdürlüğü ile en uyumlu, en kurallara uyan ve en hukuki şekilde çalışan federasyon olacağını iddia eden Arıboğan, "Ana statümüzden başlayarak her şeyi yenileyeceğiz. Genel kurullar toplanırken delege yapısıyla ilgili üzerinde yorum yapılan birçok konu var. Kimin kaç delegeyle temsil edileceği yolda giderken değiştirilmemeli" şeklinde konuştu.
Profesyonel hakemlik sistemi
Lutfi Arıboğan, hemen hemen her kulübün hakemlerin mekaniği veya formsuzluğuyla ilgili şikayetleri bulunduğuna dikkati çekerek, "Alttan genç hakemler teşvik edilmiyor ve hakemlerin gelirlerinde sorunlar var. Profesyonel hakemliğe geçmek istiyoruz. Ayrıca mentörlük sistemini de oluşturmalıyız. Mentörü olmayan hakem olamaz" değerlendirmesinde bulundu.
Hakem eğitimini uluslararası standartlara taşımanın hedefleri arasında yer aldığının altını çizen Arıboğan, "Hakemler yalnız insanlardır. Hakemleri çok ağır eleştiriyoruz. Hepsi oyuncuların ve antrenörlerin baskısı altında maçları yönetiyorlar. Basketbol zor bir spor. Mutlaka mentörleri olacak, bu olmadan hakemlerimizin uluslararası standartlara ulaşması çok zor" şeklinde görüşlerini aktardı.
"Gelirleri artırmak zorundayız"
Başkan adayı Arıboğan, federasyonun bazı eski alışkanlıkları bulunduğunun altını çizerek, gelirler üzerindeki özensizliğin sona ermesi gerektiğini vurguladı. Kulüplerin katılım paylarıyla ilgili yeni bir düzenlemeye gideceklerini ve katılım paylarının kaldırılacağını kaydeden Arıboğan, "Bizim bu katılım paylarına ihtiyacımız yok. Federasyonun, hem Spor Genel Müdürlüğü'nden hem de kendi sponsorlarından geliri var. Katılım bedeli ve benzeri demode masraflar kulüplerimiz içini artık geçerli olmayacak. Gelirleri artırma konusunda çok önemli projeler ürettik" şeklinde konuştu.
Yepyeni yayın politikasına ihtiyaçları olduğunu savunan Arıboğan, şunları söyledi: "Digital dünyanın önemli bir noktaya geldiği bu günlerde basketbolseverleri salonlara taşımanın yanı sıra bu güzel oyunu insanların cep telefonlarına da taşımamız gerekiyor. Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde çalıştığım sürede televizyon yayın haklarını 2,5 katına, sponsorluk gelirlerini 3 katına ve milli takım yayın haklarını 2,5 katına çıkardık. Bunu basketbola da yapabiliriz. Bunun için uğraşmamız gerekiyor. Temel hedefimiz masrafları azaltmak ve gelirleri çoğaltmak. Şeffaf ve adil bir şekilde bunun dağılımı sağlamak."
Arıboğan, federasyonun ilişki yönetimi konusunda çok ciddi sorunları olduğunu savunarak, sözlerini şöyle tamamladı: "Yıllardır başkan veya yönetici görmemiş kulüplerimiz var. İlişki yönetimiyle ilgili hiçbir sıkıntımız olmayacak, bana ve ekibime ulaşabileceksiniz. Biz birlikte olacağız ve birlikte yöneteceğiz. Değişimin zamanının geldiğinden bahsediyoruz. Basketbol bir şeyin devamı olmayı hak etmiyor. Sayın Turgay Demirel 23 yıl görev yaptı. Harun kardeşim başkan adayı oldu ama Sayın Demirel'in, onun yöneteceğini ima etmesi aslında basketbolun da Harun'un da hak ettiği bir şey değil."
