Siyaset Erdoğan: Gezi olayları en büyük zararı İstanbul'a verdi

Erdoğan: Gezi olayları en büyük zararı İstanbul'a verdi

18.06.2016 - 23:57 | Son Güncellenme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tüm farklılıkların İstanbul'da ahenk içinde, uyum içinde, huzur içinde  birbirlerini tamamlayarak yaşıyor olmaları bu şehrin asıl zenginliğidir, asıl  özgünlüğüdür. Bir süredir İstanbul'un bu vasfını tahrip etmek, farklılıkları  çatışma unsuru haline dönüştürmek için uğraşıldığını, senaryolar yazıldığını,  projeler üretildiğini görüyoruz. İşte son olarak Vezneciler'deki olayı gördük,  yaşadık. Bu bizi ciddi manada üzen bir olay olmuştur. Açık konuşuyorum, Gezi  olayları bir yönüyle de İstanbul'un bu farklılıkları bir arada yaşatabilme  kabiliyetine yapılan bir saldırıydı. Kendi düşüncelerini, ideolojilerini, kendi  hayat biçimlerini İstanbul'a ve onunla birlikte tüm ülkeye dayatma hevesi içindeki bir grubun yönlendirmesiyle yaşanan bu olaylar en büyük zararı  İstanbul'a verdi. Bölücü terör örgütünün saldırıları aynı amacın farklı bir  formatta devamıydı. Nitekim Gezi olaylarında sembolleştirilen isimlerin bir  bölümü sonradan terör örgütü mensubu olarak karşımıza çıktı. Bugün terör örgütü  üyesi olarak faaliyet gösterenlerin yarın hangi kisveyle karşımıza çıkacağını  bilemiyoruz. Fakat bunların farkında olmadıkları bir şey var. Milletimiz kimin,  kimin değirmenine su taşıdığını, kimin kime hizmet ettiği gayet iyi biliyor." diye konuştu.

Erdoğan: Gezi olayları en büyük zararı İstanbula verdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm farklılıkların İstanbul'da ahenk içinde, uyum içinde, huzur içinde birbirlerini tamamlayarak yaşıyor olmalarının bu şehrin asıl zenginliği, asıl özgünlüğü olduğunu belirterek, "Bir süredir İstanbul'un bu vasfını tahrip etmek, farklılıkları çatışma unsuru haline dönüştürmek için uğraşıldığını, senaryolar yazıldığını, projeler üretildiğini görüyoruz. İşte son olarak Vezneciler'deki olayı gördük, yaşadık. Bu bizi ciddi manada üzen bir olay olmuştur." dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, Yenikapı Sahili'nde düzenlenen il protokolünün yer aldığı iftardaki konuşmasında, İstanbul gibi bir dünya şehrine hizmet etmenin her faninin ulaşabileceği bir ayrıcalık olmadığını söyledi.

Kayıtlarda 14 milyon 650 bin olarak geçen ama aslında çok daha fazla olduğunu herkesin bildiği belki 17-18 milyonluk bir nüfusa hizmet verildiğini ifade eden Erdoğan, sadece sayısal olarak dahi bakıldığında dünyada İstanbul'un fiili nüfusunun geçtiği 60 ülkenin olduğunu belirtti.

BM'ye üye 194 ülke olduğu düşünüldüğünde kentin büyüklüğünün çok daha iyi anlaşılacağını dile getiren Erdoğan, İstanbul'un öneminin sadece nüfus büyüklüğünden ibaret olmadığını, Avrupa ve Asya kıtalarına yayılan, bir yanına Marmara'yı bir yanına Karadeniz'i alan, tarihi, kültürel ve ekonomik değerleriyle bir dünya şehri olduğunu kaydetti.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleri en güzel şairler ve yazarların anlattığını belirterek, Yahya Kemal Beyatlı'nın, Necip Fazıl Kısakürek'in, Nedim'in, Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kentle ilgili dizelerinden alıntılar yaparak, şairlerin ve yazarların İstanbul sevgilerini anlatan eserleri üzerinde saatlerce konuşulabileceğini söyledi.

"Çünkü aşk söyletir, aşk yazdırır, aşk çalıştırır" diyen Erdoğan, böyle bir şehirde sadece yaşıyor olmanın dahi sorumluluğunun büyük olduğunu anlattı.

Erdoğan, bu şehirde yönetici olmanın vebalinin gerçekten çok ağır olduğunu vurgulayarak, "Mehmet Akif Ersoy, 'İmansız olan paslı yürek sinede yüktür' diyor ya işte İstanbul'a aşkla bağlı olmadan yaşayana da bu şehir ağır bir yüktür. Eğer bu şehre aşık değilseniz kusura bakmayın yaptığınız iş size de yüktür. Ben dünyanın yüz küsur ülkesine gittim. Hemen hemen tüm önemli şehirleri de gördüm. Her şehrin kendine göre bir güzelliği, kendine göre öne çıkan bir vasfı elbette var. Kiminde tarih var, kiminde doğal güzellik, kiminde kültür, kiminde ticaret, kiminde eğitim var. Ama İstanbul gibi güzelliklerin hepsini birden içinde barındıran bir başka şehir dünyada yoktur." diye konuştu.

Haberin Devamı

Dönemlerinin dünyanın en kudretli üç devletine, Roma'ya, Bizans'a ve Osmanlı'ya başkentlik eden şehrin gerçekten farklı ve benzersiz olduğunu vurgulayan Erdoğan, Cumhuriyetle birlikte başkentin Ankara olarak belirlenmesini İstanbul'a ihanet değil, dönemin şartlarının gereği olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan, "Çünkü biz biliyoruz ki Cumhuriyeti kuran kadronun İstanbul sevgisi bizlerinkinden daha az değildi." dedi.

"İstanbul bir şantiye halinde geleceğe hazırlanıyor"

Bu aziz şehrin kıymetinin bilinmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Şahsen belediye başkanı olarak, başbakan olarak, şu anda da cumhurbaşkanı olarak bu güzel şehre hizmet etmenin bahtiyarlığını yaşadım, yaşıyorum. Şu anda da Sayın Topbaş aynı şekilde bu bahtiyarlığı, bu aşkı, bu sorumluluğu İstanbul'da taşıyor ve İstanbul bir şantiye halinde geleceğe hazırlanıyor." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet Han'dan bu yana İstanbul'a hizmet eden ecdatlardan her birini şükranla, rahmetle ve minnetle yad ettiğini belirterek, bugün o büyük ecdadın mirasını devralan il yöneticilerine de çalışmalarında başarılar diledi.

Haberin Devamı

İstanbul'un sadece devletler ve medeniyetlere beşiklik yapan, üreten bir şehir olmadığını ifade eden Erdoğan, kentin aynı zamanda tüm farklılıkları bünyesinde barındırdığını, Türkiye'nin 81 vilayetinden insanın görüldüğü kentin ülkenin özeti olduğunu söyledi.

Erdoğan, bu şehirde dünyanın yüzlerce ayrı ülkesine dair renklere rastlanıldığını dile getirerek, dünyanın değişik ülkelerinden insanların bu mevsimde Sultanahmet'te görülebileceğini aktardı.

"Bizi ciddi manada üzen bir olay olmuştur"

İstanbul'da her inançtan, her mezhepten insanın yan yana hayatını sürdürdüğüne şahit olunabileceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tüm farklılıkların İstanbul'da ahenk içinde, uyum içinde, huzur içinde birbirlerini tamamlayarak yaşıyor olmaları bu şehrin asıl zenginliğidir, asıl özgünlüğüdür. Bir süredir İstanbul'un bu vasfını tahrip etmek, farklılıkları çatışma unsuru haline dönüştürmek için uğraşıldığını, senaryolar yazıldığını, projeler üretildiğini görüyoruz. İşte son olarak Vezneciler'deki olayı gördük, yaşadık. Bu bizi ciddi manada üzen bir olay olmuştur. Açık konuşuyorum, Gezi olayları bir yönüyle de İstanbul'un bu farklılıkları bir arada yaşatabilme kabiliyetine yapılan bir saldırıydı. Kendi düşüncelerini, ideolojilerini, kendi hayat biçimlerini İstanbul'a ve onunla birlikte tüm ülkeye dayatma hevesi içindeki bir grubun yönlendirmesiyle yaşanan bu olaylar en büyük zararı İstanbul'a verdi. Bölücü terör örgütünün saldırıları aynı amacın farklı bir formatta devamıydı. Nitekim Gezi olaylarında sembolleştirilen isimlerin bir bölümü sonradan terör örgütü mensubu olarak karşımıza çıktı. Bugün terör örgütü üyesi olarak faaliyet gösterenlerin yarın hangi kisveyle karşımıza çıkacağını bilemiyoruz. Fakat bunların farkında olmadıkları bir şey var. Milletimiz kimin, kimin değirmenine su taşıdığını, kimin kime hizmet ettiği gayet iyi biliyor. Türkiye'nin de, İstanbul'un da sahibi bu aziz milletin ta kendisidir."

Haberin Devamı

"Hakikatlere gözlerini kapayan bir kesim var"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkede maalesef millete sırtını dönmüş, hakikatlere gözlerini kapatmış, kendi kurdukları yalan ve yanlış üzerine kurulu kapalı devrede bir dünyada yaşamakta ısrar eden bir kesim olduğunu, ne söyleseler, ne yapsalar bunları ikna edemediklerini söyledi.

Bir konu hakkında yalan veya yanlış haber çıktığında bu kesimin hemen üzerine atlayıp bulabildikleri her kanalda, her zeminde bu yalanı veya yanlışı köpürtmeye başladığını ifade eden Erdoğan, sonrasında ilgili kurumların bu yalanı ortaya koyduğunu veya yanlışı düzelttiğini, aynı yalan, aynı iftiranın birkaç ay, birkaç yıl sonra yeniden gündeme geldiğini anlattı.

Erdoğan, aynı kesimin geçmişte yalan veya yanlış olduğu ortaya konulmasına rağmen yeniden buna sarıldığını, günlerce, aylarca gündeminde tuttuğunu, bu durumun sağlıklı bir ruh halinin ürünü olmadığını kaydetti.

"Yalanları dolaşımda tutmak için harcadıkları enerjiyi ülkenin ve milletin hayrına projeler için kullansalar inanın bana gündemimizdeki pek çok önemli konuyla ilgili elimizde alternatif çözümler olurdu. Bu kesimin hayırlı işler konusunda ise en küçük bir gayreti, çabasını, önerisini göremezsiniz." diyen Erdoğan, hayata geçirilen her projeden milletimizin diğer fertleriyle birlikte karşı çıkanların da istifade ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçmişte boğaz köprülerine yapılan muhalefetin bilindiğini, ardından Marmaray için de çok şey söylendiğini ifade ederek, Marmaray'ı bugüne kadar kullanan yolcu sayısının 142 milyonu geçtiğini söyledi.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü açılışı

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Binali Yıldırım ile temelini attıkları Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün 26 Ağustos'ta açılacağını bildiren Erdoğan, köprünün çok kısa zamanda, vadedilenden önce bitirildiğini söyledi.

Erdoğan, Kınalı'dan Akyazı'ya kadar olan bölgenin ihalesinin de yapıldığını, projenin süratle tamamlanacağını, böylece Kınalı'dan arabasına binenlerin Akyazı'ya, Sakarya'ya kadar non-stop gidebileceğini anlattı.

Avrasya Tüneli'nin de yıl sonunda tamamlanacağını, Marmaray gibi boğazın altından herkesin aracıyla rahatlıkla geçebileceğini belirten Erdoğan, "Bunlar artık dakikalara indirilmiş olan ulaşım süreci. İş bilenin kılıç kuşananın" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, bugün Burgazada korvetinin denize indirildiğini ve Kınalıada korvetinin ilk kaynağının yapıldığını hatırlatarak, Kınalıada korvetinin kısa zamanda bitirileceğini ve MİLGEM projesinde 4 geminin tamamlanacağını vurguladı.

"Hak ve özgürlükleri genişletmeye devam edeceğiz"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yapımını engellemek için yürütülen kampanyaların, atılan gazete manşetlerinin iyi hatırlandığına değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şundan emin olun. Bu kesim herkesten daha fazla o köprüleri, o tünelleri kullanacaktır. Elbette kullansınlar bununla iftihar ederiz, iftihar ederiz. Çünkü biz, 'Şu veya bu kişi buradan geçecek' diye bunları yapmıyoruz ki. Ya niye yapıyoruz? Tüm insanlık buralardan geçecek, onun için yapıyoruz. Aksi yönde bir düşüncemiz asla söz konusu değil. Bizim itirazımız, ülkenin ve milletin hayrına olduğu açık olan projelere karşı yürütülen gereksiz muhalefettir. Hamdolsun milletimiz riyakarlıklarını gördüğü için bunlara zaten itibar etmiyor. İstanbul'un ve Türkiye'nin dev projelerini, bunlara rağmen hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Şuraları görüyorsunuz, hep şantiye. Şimdi buralardan inşallah bir çok tünellerin çıktığını göreceksiniz. Buralardan hamdolsun denizin altından gelen Marmaray'ın bağlantılarını göreceksiniz. Bütün bunlara rağmen farklılıklarımızı zenginlik olarak gören bir anlayışla hak ve özgürlükleri genişletmeye devam edeceğiz. Terörle mücadelemizi, bu mesele ülkemizin ve milletimizin gündeminden tamamen çıkana kadar kesintisiz şekilde sürdüreceğiz. Mücadeleyi durdurmak yok. Terörün sadece Güneydoğu Anadolu Bölgemizdeki değil, İstanbul'daki kaynaklarını da kurutmakta kararlıyız. Artık bu şehirde hiç kimse yüzü maskeyle, eli molotofla, silahla ortalığa dökülemeyecek, bunu da başaracağız."

Güvenlik güçlerinin, askeriyle, polisiyle, köy korucusuyla el ele, etle kemik gibi bir bütün halinde terörle mücadeleyi sürdürdüğünü ve sürdüreceğini ifade eden Erdoğan, "Bu tür terör örgütlerini yapan örgütlerin ve mensuplarının üzerine kararlılıkla gideceğiz. Vatandaşının can ve mal güvenliğini sağlayamayan devlet, devlet değildir. Biz, 2 bin 200 yılı aşkın devlet tecrübesi olan bu coğrafyada bin yıldır hüküm süren, istikbalini de burada gören bir milletin mensuplarıyız. Ne 3-5 terörist ne de hariçten gazel okuyanlar bizi hedeflerimize yürümekten alıkoyamaz. Avrupa Parlamentosu'nun yöneticileri koridorlara terör örgütünün paçavralarını asmak suretiyle eğer Türkiye'ye mesaj vermek istiyorlarsa, burada kendileri aldanıyor bunu iyi bilsinler" diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşacağını, 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçireceğini belirterek, bunların merkezinde yer alan bir şehir olarak İstanbul'un yıldızının da her yıl daha da parlamaya devam edeceğini, kentin yıldızı parladıkça, ona hizmet edenlerin işlerinin daha da zorlaşacağını, standartların yükseldiğini, beklentilerin artığını söyledi.

Bugün Antik Çağdan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi Eseri'nin tanıtımına katıldığını hatırlatan Erdoğan, 2 bin lira olan fiyatın pazarlıkla bin 500 liraya indirildiğini, bin 500 lirayı veren herkesin esere sahip olabileceğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin okullara hediye olarak göndereceğini bildirdi.

Canlı bağlantıyla Boğazkesen Fetih Mescidi açıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rumeli Hisarı'nın içinde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilen Boğazkesen Fetih Mescidi'nin açılışını, 11. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'la birlikte canlı bağlantıyla gerçekleştirdi.

Restorasyon çalışmalarının ardından kendisinin de mescidi gezdiğini ve beğendiğini ifade eden Erdoğan, "Burada bir de mahallede var. İnşallah Büyükşehir Belediyemiz o mahalleyi de bir an önce restore etmek suretiyle burayla bütünleştirecek. O zaman çok daha farklı olacak" dedi.