Erkekler, ‘erkekliği’ kendi gözünden anlattı
17.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU ÜNAL İstanbul
Yazar, sanatçı, sporcu ve akademisyen 22 erkeğin kendi bakış açılarıyla dile getirdiği ‘erkeklik’ hikayeleri bir kitapta toplandı
Notabene Yayıncılık’tan çıkan “Erkekler” kitabında yazarlardan sanatçılara, akademisyenlerden sporculara 22 erkek, “erkekliği” anlattı. Erkeklerin gözünden ataerkil sistemin kendini sürekli yeniden yaratmasını sağlayan toplumsal hallerin anlatıldığı kitapta çarpıcı tespitler de bulunuyor. Ayşe Akaltun tarafından yayına hazırlanan kitaptan bazı alıntılar şöyle:
Travmatik şaka
l Öbür taraftan sportif ortamda hep ‘Hadi gel seni sünnet edeyim, keseyim’ şakası, muhabbetleri vardır. Bir taraftan komiktir, ama diğer yandan da travmatiktir çocuk için. (Röportaj-Basketbolcu Sinan Güler)
‘Yazıklar olsun’
l 16 yaşımda Amerika’da ehliyetimi aldım. Ertesi akşam B...’le çıktık. Toprak bir yolun kuytu karanlık köşesinde park ettik. Arka koltukta bir şişe votka. Kontağı kapatmamla polis çıkageldi. Kimliklerimizi kontrol etti. B...’yi evine bıraktı. Beni karakola götürdüler. Babamı çağırdılar. Eve döndüğümüzde babamdan bana tek söz, ‘Kızla beraber olabilmen için sarhoş etmen gerekiyorsa yazıklar olsun sana’. (Anı-Yazar/Psikolog Gündüz Vassaf)
Uzun saç derdi
l Kuyruk. Bir atkuyruğu. Uzun saçlı adamın... Bu hep sorun oldu. Doksanlarda semtte nonoş derlerdi ona. Defalarca kavga etti uzun saçı yüzünden. Gün gelip aşık oluncaya dek saçlarını kesmedi. Bir gün genç bir kadın ‘Saçların güzelmiş’ dedi. Atkuyruklu adam bir gün saçlarını bu kadın için kestireceğinden habersizdi. (Öykü-Oyun yazarı Ersin Karahaliloğlu)
Sonsuz yenilgi
l Cinsiyet, erkek için, sperm hücrelerinin vücuttan atılmasıyla son bulur. Oldukça mekanik, matematiksel bir süreç. Yeni bir nöbete kadar erkek nötr bir varlıktır. Oysa kadının cinsiyeti, erkekle yaşadığı cinsel deneyimden önce ve sonra da sürer. Kadın olduğunun her ay hatırlatıldığı döngünün yanı sıra cinsel etkinlikten sonra da mikroskobik bir sprem taneciğini ele geçirmekle artık cinsiyetinin tanımı içinde olan doğurma etkinliğini sürdürür. Bu, cinsel, kadın cinsine ait bir faaliyettir ve kadın, başka hiç kimseye ihtiyaç duymadan bir insan yaratabilir o andan sonra. Bu erkeğin ilk ve en sonsuz yenilgisidir. (Deneme-Yazar Mahir Ünsal Eriş)
‘Evlilik öncesinde nimetten faydalan’
Babamın meşhur erkeklik kutlamaları doğumumdan bugüne süregelmiş ve ne yazık ki hiç bitmemişti. Hepsini büyük bir gösterişle ve gururla sunardı bütün tanıdıklarımıza ama en çok da tanımadıklarımıza. Şimdi de ‘tüm erkeklerin hayatının sonu olan’ evlilikten önce son kez bana sunulan nimetlerden faydalanmalıydım ve babam bir gün benim de sahalara döneceğimden emindi tıpkı kendisinin yaptığı gibi... (Öykü-Oyuncu Mert Fırat)
