Gündem Anne var, 'anne' var

Anne var, 'anne' var

08.03.2018 - 08:00 | Son Güncellenme:

Konya'da 17 ay önce dünyaya gelen minik S.D.'nin eroin bağımlısı olduğu belirlendi, uyuşturucu bağımlısı 'anne' ise 'tercihimi yaptım' deyip evi terk etti. İstanbul'da ise "Doktorların fazla yaşamaz" dediği Serebral Palsi (Beyin Felci) olan oğlu Burak Kaan’ı hayata bağlayan emekli polis memuru anne Serpil Atik, verdiği mücadeyle örnek oldu. 13 yaşındaki Burak Kaan gördüğü tedaviyle artık hem oturabiliyor hem yemek yiyebiliyor hem de yürüyebiliyor.

Anne var, anne var

EROİNMAN DOĞDU, ANNESİ DE TERK ETTİ

Haberin Devamı

Konya’da yaşayan 21 yaşındaki E.T., 17 ay önce bir bebek dünyaya getirdi. S.D. ismi konulan bebekte kasılma, titreme ve aşırı ağlama bulguları tespit edildi. Tetkikler sonucu minik S.D.’nin eroin bağımlısı olduğu ve rastlanan bulguların nedeninin de bu olduğu belirlendi. Talihsiz bebek, Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki 6 aylık tedavinin ardından bağımlılıktan kurtarıldı. Torbacılık yaptığı için tutuklanan kocası R.T.’nin uyuştrucu bağımlısı yaptığı anne E.T. ise AMATEM’de tedavi gördü.

BİR SABAH ÇIKTI...

Gazete Habertürk'ten Zafer Samancı'nın haberine göre küçük kızıyla birlikte annesi N.T.’nin evinde yaşamaya başlayan E.T., yaklaşık 4 ay önce ayrıldığı evine bir daha dönmedi. Sonrasını, torunuyla baş başa kalan 41 yaşındaki anneanne N.T. şöyle anlattı: “Kızımın bağımlılık tedavisi evde devam ediyordu. Hayata tekrar bağlanmak için çalışmak istediğini söyledi. Doktorlar da bunun makul bir talep olduğunu ve olumlu etki yaratacağını söyleyince kabul ettim. Bir markette kasiyerlik yapmaya başladı, her şey çok güzel gidiyordu. Bir sabah işe gitmek için evden ayrıldı, dönmedi. Aramadığım yer kalmadı ama bulamadım.

Haberin Devamı

Anne var, anne var

BEBEK AĞLAYINCA

Bir akşam telefonum çaldı, gizli numaraydı. Kızım olduğunu hissettim. ‘Neredesin kızım, neden yaptın bunu?’ diye sordum. 1 dakika sustu, torunum ağlamaya başlayınca ‘Anne beni merak etme, çok iyiyim. Ben seçimimi yaptım, kızım sana emanet’ dedi ve telefonu kapattı. O an dönmesi ümidini tamamen kaybettim.”

‘ARTIK ÖMRÜM TORUNUMUN’

Anneanne, zaman kaybetmeden yasal işlemlere başlayıp vasilik davası açtı. Mahkemenin şu an 1.5 yaşında olan minik S.D.’nin vasisi tayin ettiği Anneanne N.T., şunları söyledi: “Bundan sonra tek amacım var. Torunuma hem anne hem baba hem anneanne olmak. Onu mutlu etmek için ne gerekiyorsa yapacağım. Onun iyi bir insan olması için çalışacağım. Açıkçası, ömrüm artık torunumun.”

Anne var, anne var

KAHRAMAN ANNE

"Doktorların fazla yaşamaz" dediği Serebral Palsi (Beyin Felci) olan oğlu Burak Kaan’ı hayata bağlayan emekli polis memuru anne Serpil Atik, verdiği mücadeyle örnek oldu. 13 yaşındaki Burak Kaan gördüğü tedaviyle artık hem oturabiliyor hem yemek yiyebiliyor hem de yürüyebiliyor.

Emekli polis Serpil Atik, doktorların “Fazla yaşamaz" diyerek evine gönderdikleri Serebral Palsi (Beyin Felci) olan oğlu Burak Kaan’ı hayata bağladığı mücadelesiyle örnek oldu. Bağcılar Belediyesi Başak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde tedavi gören Burak Kaan, gördüğü tedaviyle önce emeklemeyi sonra yürümeyi öğrendi. 13 yaşına gelen ve anaokuluna giden Burak Kaan, artık hem oturabiliyor hem yemek yiyebiliyor hem de yürüyebiliyor.

Haberin Devamı

ÇOCUĞU İÇİN VERDİĞİ MÜCADELEYİ ANLATTI

Burak Kaan’ın doktorların yapamaz dediği her şeyi başardığını söyleyen Anne Serpil Atik, "Ben emekli polis memuruyum. Oğlum 2005 yılında 29 haftalıkken dünyaya geldi. Üniversite hastanesinde doğum yapmıştım. Küvözler dolu olduğu için başka bir özel hastaneye nakledildi. Nakilden sonra gittiğinde epikrizinde kalp atımı 16’ydı. Orada küvöze konuldu. Solunum cihazı bağlandı. 50 gün orada kaldı. 50 günün sonunda hiçbir iyileşme olmadı. Özel hastanede maddi imkanlarımız yeterli olmadığı için biz tekrar üniversite hastanesine aldırdık. 6 ay kadar yoğun bakımda kaldı. Oksijen cihazına bağlıydı. Yapılan tedavilerden sonuç alınamadı. En son kolundan bir kas biyopsisi yaptılar. O da tam teşhis değildi. Kas hastalığı olarak söylediler. Daha sonra bizi oksijen cihazıyla eve gönderdiler. Hastanede yapılacak bir şey olmadığını söylediler. Yaklaşık 1 yaşına kadar oksijen cihazına bağlı kaldı. Nazogastrik sonda ile besleniyordu. Ben kendim polis memuru olduğum için gündüz işe gidiyordum. Gündüz annem ilgileniyordu, gece de ben ilgileniyordum. Ek görevler çok oluyordu. Daha sonra engelli çocuğu olanlar ek görevlerden muaf olacak şeklinde bir başbakanlık genelgesi çıktı. Biraz daha iyi oldu. Daha sonra emekli oldum. 1 yaşında oksijen cihazından kurtulduktan sonra ne yapabilirim diye düşündüm. Bu rehabilitasyon merkezimize geldik. Burada Funda hanım karşımıza çıktı. Funda hanım fizik tedaviden fayda görebileceğinden bahsetti. Tedavimize başladık. Raporumuzu çıkarttık. Yaklaşık 10-12 yıldır buraya devam ediyoruz. Çok fayda gördü. Oturamaz, yürüyemez, hiçbir şey öğrenemez dediler. Ama çok şükür hepsi oluyor yavaş yavaş. 9 yaşında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları bölümünde bir yutma tedavisi olduğunu ben öğrendim. Hemen oraya gittik. 25 gün kadar orada vitalstim terapi tedavisi gördü. Sondadan kurtardık. 9 yaşında yemeye başladı. Fizik tedavilerimiz, rehabilitasyonlarımız devam etti. Biz Milli Eğitim’in verdiği dersler haricinde bir de Türk Polis Teşkilatı’ndan ek dersler aldık. Derslerden çok fayda gördük. Yaklaşık 2 senedir Türkiye Jokey Kulübünün Veliefendi’deki atlı terapi merkezine de götürüyorum. Dengesi için iyi geldi" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

‘’DOKTORLAR HER ZAMAN EN KÖTÜSÜNÜ SÖYLÜYOR’’

Haberin Devamı

Anne babaların asla pes etmemesi gerektirdiğini söyleyen anne Atik, ‘’Biz Başak Rehabilitasyon’a 13 aylıkken başladık. Çok eski bir öğrenci. Ben anne babalara pes etmemeleri gerektiğini söylüyorum. Doktorlar her zaman en kötüsünü söylüyor. Burak çok fayda gördü. Ben de Burak’ın fayda görmesinden destek aldım. Yürümesini istiyordum. Bunun için çok dua ettim. Yürümeyi başardı. Sondadan kurtulmasını istiyordum. Çok şükür 9 yaşında oda oldu. Şimdi konuşmasını istiyorum. Tel tedavisine başladık. Çapa’da dişlerine tel takıldı. İnşallah o tedaviden sonra konuşma da olur’’ şeklinde konuştu.

Amaçlarının Burak Kaan’ın desteksiz bir şekilde hareket etmesi olduğunu belirten Fizyoterapist Funda Tepe ise, "Burak Kaan Atik 13 aylıkken kurumumuza geldi. Şu anda 13 yaşında. Kendisi kurumumuza geldiğinde hipoton görünümlü yani kasları gevşek, o yaşta oturması gerekirken desteksiz oturamayan bir durumdaydı. Şu anda desteksiz koşabiliyor, Desteksiz bir şekilde koşması ve daha aktif olması için uğraşıyoruz. Bütün kurumumuzda çalışan eğitimcilerin, fizyoterapistlerin birlikte çalışmasıyla bilişsel olarak yaşıtlarına daha uygun bir hale gelmesi, konuşma becerilerinin gelişmesi, yeme içme problemlerinin halledilmesi ve duyu bütünleme, nörobilişimsel tedavi yöntemleri uygulanarak da daha bağımsız hale getirilmesi için uğraşılmaktadır’’ dedi.