Gündem Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 22. son bölümde heyecan doruktaydı!- İzle

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 22. son bölümde heyecan doruktaydı!- İzle

08.02.2016 - 13:08 | Son Güncellenme:

Atv'nin sevilen dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz son bölümü ile bu akşam kaldığı yerden devam etti. Merakla beklenen Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 22. son bölümde neler yaşandı merak konusu oldu . Heyecanın dorukta olduğu Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz son bölüm ve detaylar haberimizde..

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz 22. son bölümde heyecan doruktaydı- İzle

Yapımcılığını Raci Şaşmaz'ın yaptığı başrollerinde Oktay Kaynarca ve Deniz Çakır'ın paylaştığı yılın en iddialı yapımı Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz son bölümü ve detayları haberimizde..

Haberin Devamı

EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ SON BÖLÜM İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ


EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ 22. BÖLÜM ÖZETİ

Çakırbeyli Ailesi, üç ferdinin de masaya oturmasıyla düşmanları tarafından büyük bir hedef haline gelir. Ünal Kaplan'ın intikamını alması için veliaht ilan ettiği Alparslan amacına ulaşır; fakat bu ortak intikam arzusu yolunda Alparslan'ın oynadığı büyük oyunlar başına türlü belalar açacaktır. Hızır'ın ise ailesinden birini daha toprağa vermeye gücü yoktur. Çakırbeyli evinde sular durulmaz. Meryem boşanma fikrinde ne kadar kararlı olduğunu avukata giderek gösterir. Hızır için ise boşanmak, ihtimali olmayan bir durumdur. Bu durum Nazlı'nın kendini sevilen sayılan bir "yenge" olarak göstermesi için bir fırsata dönüşür...



Alparslan, kaplanın bulunduğu bir kafes içerisine atılan adamın akıbetini izlerken, Ünal Kaplan'ın "Birbirimize benziyoruz, kaplanlar için en lezzetli şey kendi öldürdüğünü yemektir" sözlerine kulak veriyor. Meryem ise Hızır'dan ayrılmaya kararlıdır. Hızır'ın annesine, avukata gittiğini ve boşanmak için kağıdı imzaladığını, Hızır'ın da imzalaması halinde boşanacaklarını söyler. Hızır ise bu durumu duyunca Meryem'i bir kenara çekerek,"Ben ölmeden benden ayrılamazsın" der. Nazlı için bu durum tam anlamıyla bir fırsat olmuştur. Nazlı, "O Meryem'in dışladıklarını öyle bir etrafıma toplayacağım ki, ondan daha fazla sevilen bir yenge olacağım" der.

İlyas, bu duruma katlanamaz ve Meryem'i yanına çekerek Nazlı'yı öldürüp çocuğunu da getirip kendisinin kucağına bırakacağını söyler. Alparslan, Özlem'in mezarına gidip dertleşircesine, kendisini beklemesini ve işlerini halledince kendisinin de yanına geleceğini söyler. Şahin Ağa, çocuklara hedef tahtası olduklarını belirtir ve dikkatli olmaları gerektiğini söyler. Alparslan ise mezarlıkta yakalanmış ve işkence odasına çekilmiştir.

OYUNCULAR!

Oktay Kaynarca (Hızır Çakırbeyli)
Annesi ona Hızır diye hitap ediyor, alemde Hızır Reis olarak anılıyor ve sevenleri ona Çakır diyor. Çakır'ın hayatını değiştiren olay ise ağabeyi Ömer'in hasımları tarafından öldürülmesidir. Çok sevdiği ağabeyinin ondan istediği tek şey olan mühendis olmayı rafa kaldırıp, ağabeyinin intikamını alarak önce cezaevine sonra yeraltı dünyasına giriyor. Hızır eski kulağı kesiklerdendir, her şeyi duyar... İçindeki ses ona en büyük olacağını söylüyor ama bir taraftan da diyor ki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...

Deniz Çakır (Meryem Çakırbeyli)
Çakır'ın karısı Meryem net bir insandır. Çakır'ın Nazlı ile olan ilişkisinin karşısında bile her zaman dimdik ayaktadır. Bir yerde Çakır ondan intikam alıyor diye düşünür. Yoksa kocasının ondan başka birisini sevebileceğine ihtimal vermiyor. Ailenin erkeklerine bir şey olsa bu kocaman mafya ailesini Meryem rahatlıkla yönetebilir. Böyle sevgi dolu bir kadın gerektiğinde ölüm emri verebilir mi? Söz konusu ailesi ise ve öldürülecek olan bunu hak ediyorsa evet...

Müjde Uzman (Nazlı Öztürk)
Zengin olmanın değil ama başarılı olmanın hayallerini kurmuş olan Nazlı, evli çocuklu bir mafya babasına sevdalanmıştır. Üstelik de aralarında 20'ye yakın yaş farkı varken... Onun "kadını" olmayı kabul etmiştir, ondan hamile bile kalmıştır. Bin kere pratik yapsa da bir kez bile boşanmazsan yüzümü asla göremezsin diyememiştir. Kendisi kaderci değildir, akılcıdır...

Tarık Ünlüoğlu (Ünal Kaplan)
Yeraltı dünyasını büyük bir aile gibi düşünmek gerekir. Bu ailenin lideri de Ünal Kaplan'dır; ve Ünal kaplan asla av olmak niyetinde değildir. Tehdit olarak gördüğü kimse uzun süre yaşayamaz. En büyük olmak onun vazgeçilmezidir. Hızır Çakırbeyli'nin zekası ve gücüyle zirve yolunda ilerlediğini fark ettiği an artık onun en büyük düşmanı olmuştur. Vicdan ve merhamet duygularından yoksundur. Hayattaki tek zaafı kızıdır...

Ozan Akbaba (ilyas Çakırbeyli)
Çakır'ın kardeşidir. Abisinin onun hakkında en haklı olduğu konu fevri olması, gözü döndüğü zaman aklını kaybetmesi... Abisi de kendisi kadar öfkeli aslında ama nasıl yapıyorsa yapıyor bunu bastırıp hep doğru zamanda intikam almayı başarıyor. Kendisini en çok Ünal'ın oturduğu koltukta hayal ediyor... Onun gibi şık, onun gibi güçlü, onun gibi çapkın olmak istiyor... Sadece zamana ihtiyacı var, yoksa bu üç özelliğe sahip...

Yunus Emre Yıldırımer (Alpaslan Çakırbeyli)
Çakır'ın ağabeyi Ömer'den aileye kalan tek miras... Çakır'a göre o bir dahi ve ailenin yüz akı... Melek gibi bir çocuk... Alpaslan aklının yanı sıra çok da merhametli... Babasını kaybettikten sonra annesi çocuğunu büyütürken yalnız olmamak için helal süt emmiş bir profesörle evlenmek ister. O günden sonrada aileden aforoz edilir. Alpaslan dahil ailede kimse onunla görüşmez... Meryem Çakırbeyli hariç....

Sabina Toziya (Hayriye Çakırbeyli)
Çakırbeyli ailesinin mihenk taşı. Hızır Çakırbeyli'nin annesi. Bu ailenin kadınlarının dünleri yoktur bugünlerinin geçici olduğunu bilirler; yarın için mücadele eder dururlar. Hayriye Çakırbeyli de kocasının ölümünden sonra bu aileyi dimdik ayakta tutmuştur. Çok güçlü, otoriter ve geleneklerine bağlı bir Karadeniz kadınıdır.

Hakan Karahan (Özer Çetiner)
Uzun yıllardır Ünal Kaplan'ın bu alemdeki en güvendiği kişi. Hem sırdaşı hem sağ kolu. Ünal Kaplan adına tüm planları kurgulayan ve yöneten çok zeki biri. Masadaki ikinci adam ve çok derin bağlantıları var. Etrafta olan biteni iyi gözlemleyen ve gerektiğinde Ünal Kaplana da fikir veren kurnaz bir adam. Tehdit altında olduğunu hissettiği an yapamayacağı hiçbir şey yok. Gizli, bilinmeyen yönleri var. Sürprizlerle dolu bir karakter...

Kenan Çoban (Fahri)
Etrafındaki insanlar tarafından psikopat diye tarif edilen fakat yanında olan adamlara son derece sadık, kendi canını tehlikeye atabilecek kadar vefalı, bir o kadar da görev adamı. Bir süre hapiste yatmış iyi bir gözlemci. Bu gözlemleri sonucunda iyinin kötünün ayırdına varabilen, insanlara buna göre tavır takınan ve tavrını gizlemeyen, sözünü esirgemeyen biri.

Turgay Tanülkü (Şahin Ağa)
Ömrünün neredeyse yarısını hapiste geçirmiş, eski usul bir adam. Uzun süre yaşadığı hapishane hayatına alışmış, dışarıdaki düzene ayak uydurmak zorunda kalmak ona zor gelir. O şahsına münhasır kişiliğiyle asla birilerinin adamı olamayacak bir karakter. Eski otoritesi hiç sarsılmamış, etrafı tarafından sevilen sayılan, adaletten ayrılmayan bu yüzden sözü kanun bilinen biri.