Küçük ülkenin büyük destanı

CELAL UMUT EREN - HABER ANALİZ

Avrupa Futbol Şampiyonası’na ilk kez katılan ve turnuva tarihinin en küçük ülkesi olan İzlanda, İngiltere’yi eleyerek namağlup çeyrek finale adını yazdırırken, bu müthiş başarının ardında kusursuz bir eğitim programı yatıyor. Çocuklar 4 yaşında topla buluşurken, futbolculardan öncelikle zorlandıkları anda pes etmemeleri, mutlaka gittikleri ülkenin dilini öğrenmeleri ve sabırlı olmaları isteniyor.

Avrupa Futbol Şampiyonası’na tarihinde ilk kez katılan İzlanda, yıllarca unutulmayacak bir başarıya şimdiden imza attı. Son 16 turunda İngiltere’yi 2-1 yenen Lars Lagerback ve öğrencileri çeyrek finale kaldı.

Turnuvada çıktığı 4 maçta 2 galibiyet, 2 beraberlik alan ve namağlup yürüyen İzlanda, 332.529 nüfusuyla da kupa tarihinin en küçük ülkesi konumunda. Kupada büyük bir sürprize imza atan ve final şarkıları söylemeye başlayan Ada ülkesi, aslında planlı bir çalışma ile buraya gelmiş durumda.

Avrupa ülkeleri arasında haftalık 44 saatle en fazla mesai harcayan ülke, futbolda da aynen benzer bir disiplin uyguluyor. 2006-13 yılları arasında İzlanda Kadın Milli Takımı’nı da çalıştıran ülkenin Futbol Eğitmeni Sigurdur Eyjolfsson, ülkesi hakkında oluşturduğu raporda ve bilgilendirme dosyasında, futbolda nasıl bir eğitim programı kullandıklarını anlatıyor.

6 yıllık gelişim

Buradan yola çıkarak 2010 Eylül’de hazırlanan raporun, 6 yıl içinde nasıl yarar sağladığı anlaşılıyor. Zira 2012’de FIFA sıralamasında 134. sırada olan İzlanda, 2016 Haziran’ı itibariyle 100 basamak birden ilerleyip, 34. sıraya çıktı.

Eyjfolsson’un raporu bugün gelinen noktaya ışık tutacak anektodları da barındırıyor. 90 tane futbol kulübü, 11 özel ‘altyapı evi’ ve soğuk havadan etkilenmeyen 20 sahası olan İzlanda gelişmekte olan bir futbol ülkesi. Eğitime çok önem veren ülkede maddeler halinde planlar bulunuyor. 4 yaşında futbola başlandığı belirtilerek şu zorunluluk öne çıkıyor;

- Çok çalışma
- Yabancı dil öğrenme
- Liderlik özellikleri
- 4-6 yaş arası başlangıç

Ancak çalışmada en çok vurgulanan konu; liderlik özelliği. Yurt dışına futbolcularını göndermek isteyen ülkede yine bazı eğitim konuları dikkat çekiyor. Futbolculara verilen eğitimde, zorlandıkları anda pes etmemeleri, mutlaka gittikleri ülkenin dilini öğrenmeleri ve sabırlı olmaları isteniyor.

Eğitim titizliği

Futbolda ekonomik açıdan 6 yıldır gelişen İzlanda’da bu durum farklı olumlu yönlerle kapatılıyor. Zengin olmayan kulüpler ve geliri düşük federasyon açığı eğitim ile kapatıyor.

İzlanda Futbol Federasyonu’nun resmi sitesinde de özel bir ‘Eğitim’ kısmı bulunuyor ve birçok önemli makale göze çarpıyor. Bu eğitimlerden bazılarını derleyecek olursak, ilginç notlar ortaya çıkıyor;

- Futbolcular her zaman kendinden büyüklerle oynuyor.
- Futbolcu aileleri eğitiliyor.
- Futboldaki eğitmenlerin hepsi profesyonel.
- Hiçbir sporcu dışarıda bırakılmıyor, kendi aralarında gruplar oluşturuyor.
- Hiçbir sporcu yetenekli ya da yeteneksiz olarak ayrılmıyor.
- Bütün yaş gruplarının saatleri, beslenme programları ve sosyal hayatları belirleniyor.

Balina çağrısı

İzlanda’nın galibiyet sonrasında yaptığı sevinç hareketleri ülkede gelenekselleşen ‘balina çağırma’ hareketi olarak biliniyor.

Rakamlarla İzlanda

Dünyanın en küçük ülkelerinden İzlanda, nüfus olarak da 330 bin sınırında bulunuyor. Teknik direktör Sam Allardyce’ın deyimiyle Manchester şehrine bağlı Bolton’dan bile küçük olan bu ülkede, ilginç bir rakam tablosu öne çıkıyor.

Ülkelerinin ufaklığı ve az nüfuslarıyla EURO 2016’da elde ettikleri başarıya esprili bir dille yaklaşan İzlandalılar komik bir liste oluşturdu. Buna göre ülkelerindeki nüfusa gönderme yaparak geriye sadece 23 futbolcu kaldığı ima ediliyor.