Ev borsası yolda

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, gayrimenkul sektöründe finansman yükünün bankacılık sistemi üzerinde olduğunu belirterek alternatif bir finansman aracı olarak uygulamaya konulan gayrimenkul sertifikasının ardından, Uluslararası Gayrimenkul Borsası kurulmasına yönelik bir projeyi de hayata geçirmek üzere olduklarını söyledi.

İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) üyesi ülkelerin gönüllü katılımıyla kurulacak borsa üzerinden, Türkiye’deki herhangi bir gayrimenkulün dünyanın başka bir yerinde satılabileceğini belirten Canikli, bununla ilgili çalışmanın ileriki günlerde Meclis’e sevk edileceğini söyledi.

“CEO Club” toplantısında Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden gayrimenkulde, alternatif finansman imkanları yaratılması ile ilgili açıklamalarda bulunan Canikli, “Gayrimenkul ile ilgili bir modeli, projeyi yakında hayata geçiriyoruz. Cumhurbaşkanımızın verdiği bir talimatla teknik bütün çalışmaları tamamladık. İSEDAK ülkelerinin katılımıyla uluslararası bir gayrimenkul borsası...” dedi ve ekledi:

“Aynı menkul kıymetler borsası gibi. Orada kâğıtlar, hisseler el değiştiriyor. Burada gayrimenkuller el değiştiriyor. Bütün güvenlik mekanizmaları sistemde var. Bu bir konut olabilir, bir arazi, bir proje, AVM olabilir. Bunu gayrimenkul satıcısı olarak borsaya fiyatı ile beraber aracı kurumlar vasıtasıyla giriyorsunuz. İSEDAK üyesi bütün ülkelere açık olacak şekilde fiyatı, bunu pazarlayabiliyorsunuz... Mekanizmayı kuruyoruz, yasal çalışmayı Meclis’e sevk edeceğiz.”

Dijital tapu el değiştirecek

Dünyada bir ilk olacak sistemin hiçbir risk içermediğini çünkü hem alıcı hem de satıcı açısından güvenliğin aracı kurumlar tarafından garanti edildiğini belirten Canikli, “Takasbank gibi bir kuruluş yine devrede. Parayı tahsil ettiği garanti edilmeden, gayrimenkul tapusu verilmiyor. Tapu da dijital ortamda el değiştirir hale geliyor” diye konuştu. Canikli şöyle devam etti:

“Dijital bir piyasa olacağı için nerede kurulacağının önemi yok. Ama Türkiye olarak bütün altyapı çalışmalarımızı yapıyoruz. İSEDAK ülkelerinin kurucusu olduğu, her ülkenin eşit oranda kurucu hissedarlığa sahip olduğu bir model olacak. 57 tane İSEDAK üyesi ülke var, isteyen ülke girecek.”

Banka senedi rafa kalktı

Nurettin Canikli, geçen hafta gündeme getirdiği “banka senedinin TCMB tarafından kullanılması” konusunun piyasalarda “TCMB’nin emisyon yaratacağı” endişesi doğurduğuna dikkat çekerek, bunu hassasiyetle karşıladıklarını ve banka
senedi projesini de şimdilik gündeme getirmeyeceklerini söyledi.

Canikli, banka senedi ile amaçlananın, bankaların aktiflerini menkulleştirerek içeride ve dışarıda yatırımcılara tekrar satışı ve yeniden finansman imkanı elde etmek olduğunu belirterek, “Bir konuşmamda, bunu TCMB istediği takdirde bir araç olarak kullanılabileceğini söylemiştim. Fakat piyasada buna bir hassasiyet oluştu” dedi ve ekledi:

“Bunu da saygıyla karşılıyoruz. Yani acaba bu yolla ‘2002 öncesinde olduğu gibi TCMB emisyona tekrar başvurur mu’ diye piyasada bir hassasiyet oluştu... Biz de bu hassasiyete saygı duyuyoruz. Banka senedini TCMB hiçbir zaman bir araç olarak kullanmayacak.”

Reuters’ta dün yer alan bir analizde banka senedini TCMB’nin alarak gerektiğinde piyasalara likidite enjekte etmek için kullanmasının, TCMB’nin bankaların kredi riskini üstlenmesi ve “borcun parasallaşması” anlamına geleceğini belirten analistler; bunun da hem enflasyona artış olarak yansıyabileceğini hem de makro dengeler açısından olumsuz olabileceğine dikkat çekmişti.

Kredi Garanti’den 141 milyar TL

Canikli ayrıca, Kredi Garanti Fonu destekli 141 milyar TL’lik kredi hacmine ulaşıldığını belirterek, “KGF bu paket bitince bitecek. Uygulama süreye bağlı değil, miktara ulaşılınca bitecek. (250 milyar TL) Dolayısıyla geçici, kalıcı değil” diye konuştu. KGF’nin de desteğiyle artan kredi genişlemesinin özel bir durum olduğunu belirten Canikli, “Krediler KGF nedeniyle bir miktar hedeflediğimiz gibi gelişti. Bundan sonra da normal trendine girecek. Piyasanın normal şartları neyse ona dönecek” dedi.