Siyaset Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun

Ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun

20.01.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

Muhtarlar toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gazilerle ilgili bir evrakı ağırdan alan kaymakama seslenerek, ‘Sen kendini ne zannediyorsun. Haddini bileceksin, yoksa bildirirler’ dedi.

Ey kaymakam  sen kendini  ne sanıyorsun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi bölmek için bir çok saldırı olduğunu ancak başaramadıklarını belirterek, “Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin ülkemize gelip bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız. Türkiye’nin yanında olmayan karşısındadır prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz” dedi. Erdoğan, gazilerle ilgili bir evrakı ağırdan alan kaymakama da “Ey kaymakam sen kendini ne zannediyorsun?” diye seslendi.
Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde yapılan 35. Muhtarlar toplantısında şunları söyledi:
YENİ SİSTEM ARAYIŞI: Türkiye’nin özellikle geçtiğimiz 150 yılı sürekli yönetim tartışmalarıyla geçmiştir. Arayış bir türlü bitmemiştir. Bu arada yaşadığımız pek çok darbeyi, darbe girişimini, vesayet baskılarını da unutmamak gerekiyor. Yerli yerine oturmayan eğreti duran, milleti mutmain etmeyen bir duruma işaret ediyor. Anayasa değişikliği ile yöneldiği yeni sistem arayışı işte bu ihtiyacın bir neticesidir. Meclis’teki sürecin tamamlanmasının ardından konu milletimizin huzuruna gelecek herkes izahını itirazını milletimize yapacaktır.
‘Cümle âlem görmüştür’
BİRKAÇ FİSKEYLE YIKILMAYIZ: Terör tüm dünyanın sorunu olmakla birlikte tüm terör örgütlerinin hedef aldığı tek ülke Türkiye’dir. Dimdik ayakta durabilen kendi yolunda yürümeye devam edebilen tek ülke yine Türkiye’dir. Ne darbe teşebbüslerine ne kaos senaryolarına eyvallah etmeyen bu ülkenin öyle birkaç fiskeyle yıkılmayacak ulu bir çınar olduğunu cümle âlem görmüştür.
HADDİNİ BİLECEKSİN: Zaman zaman bazı şikayetler alıyoruz. Bu gece de öyle bir şikayet sebebiyle bir gazimiz aradı. Gazimiz evraklarını gönderiyor, fakat evraklar maalesef işleme konmuyor veya ağırdan alınıyor. İlgili yerlere de durumu bildirdim. İlçesinin falan ismini vermiyorum, ey kaymakam sen kendini ne sanıyorsun? Sen orada kalıcı mısın ya? O gazi kendini niçin feda etti, bu vatan için feda etti, köprünün üzerine niçin yürüdü, bu vatan için yürüdü. Eğer sen şimdi o makamda varsan o gazi sebebiyle varsın, haddini bileceksin. Haddini bilmediğin zaman da haddini sana bildirirler. Nitekim İçişleri Bakanıma da söyledim. Öyle zannediyorum ki gereği yapılacaktır.
EY BATI BUNLARI SAVUNDUN: Bölücü örgüt çukur eylemleriyle bir yandan olayların yaşandığı yerlerdeki vatandaşlarımızı devletinden koparmak diğer yandan da diğer bölgelerdeki vatandaşlarımızı kışkırtmak istedi. Batıdan gelenler Doğu ve Güneydoğu’ya gittiler, ama bunlar ahlaksız, oraya gidiyorlar oralardaki belediyeler devletin iş makinalarıyla o çukurları açıyorlar, bunları görüyorlar ve hâlâ onları savunuyorlar. Bir belediye çukuru niçin açar? Güvenlik güçleri oralara girmesin diye bu kanallar açılmış. Ey Batı, ya siz bunları savundunuz be, siz bunların arkasında durdunuz, bunların yanında yer aldınız.
‘Hizmete devam’
ÖZGÜRLÜK BU DEĞİL: Sizin bu dünyada özgürlük diye bir derdiniz sıkıntınız yok özgürlük bu değil ya. Özgürlük bu insanlara insanca yaşama erdemini huzurlarına getirmektir. Özgürlük Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden geçer, Marmaray’dan geçer, Avrasya Tüneli’nden geçer,
Osmangazi Köprüsü’nden geçer, Çanakkale Köprüsü’nden geçer, inşallah bir numaralı havalimanından geçer. Biz terör estirilen Hakkâri’ye havalimanı yaptık, onlar gittiler o havalimanını bombaladılar. Peki bu Batı ne yaptı, onların yanında yer aldı. Ne yaparlarsa yapsınlar biz inandığımız, bildiğimiz yolda halkımızın vatandaşımızın efendisi olarak değil hizmetkârı olarak bu yolda hizmete devam edeceğiz.
KESER DÖNER SAP DÖNER: Sayın Başbakanımız, bakanlarımızla bir Irak ziyareti yaptı. Temennim odur ki bundan sonraki süreçte Irak’ta da bu tür şeyler olmaz. DEAŞ denilen, YPG denilen örgütlere verilen gizli, açık desteğin paratoner gibi dünyadaki tüm teröristleri, tüm sapkın tipleri bölgemize ve ülkemize çekmelerinden kaynaklandığını çok iyi biliyoruz. Kimler tarafından yapıldığını da çok iyi biliyoruz. Aslında çok kısa sürede bitebilecek El Bab operasyonunun bu kadar uzamasının gerisindeki sebeplerin de gayet iyi farkındayız. Bizim başımıza çorap örmeye kalkanlar, kendi başlarına ördüklerin ağın farkında değiller. Atalarımızın dediği gibi ‘Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner’. İnşallah bu kirli hesabın döneceği günler de yakındır, hiç endişe etmeyin.

‘Daha çok işimiz var’

TEMİZLİK BİTMİŞ DEĞİL: Sadece bölücü terör örgütüne karşı verdiğimiz mücadelede son 1,5 yılda 871 asker, polis ve korucumuzu, 337 sivil vatandaşımızı şehit verdik. Buna karşılık 10 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi, 12 bine yakın terörist ve onlara yardım eden kişi tutuklandı. Ama bunların hiçbiri kayıplarımızın acısına karşılık gelemez. Darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye yönelik operasyonlarda 43 bin kişi tutuklandı, 95 bin kişi kamudan ihraç edildi. Bazıları diyor ki, ‘bu insanlar mağdur edilmiyor mu?’ Ne mağduru ya. Bir devlete ihanet olacak, ihanet edenler devletin içinde olacak, siz yeniden bir inşa, ihya hareket yapacaksınız, hâlâ bu mikroplar, virüsler, hainler orada duracak. Daha bu temizlik bitmiş değil, daha çok işimiz var. Bu bitecek, bitmeden olmaz.
HANS’IN RAPORU BAĞLAMAZ:
AB başta olmak üzere pek çok uluslararası kuruluş ülkemize karşı haksız ithamlar
yöneltiyor. Daha müttefik dediğimiz, stratejik ortak dediğimiz ülkelerin yalanlarını,
ikiyüzlülüklerini, riyakarlıklarını, husumet
derecesine varan tutarsızlıklarını saymıyorum. Bugün buradan tekrar söylüyorum. Ne raporu hazırlarsanız hazırlayın, bizim raporumuzun sahipleri burada. Hans’ın, George’un,
şunun, bunun hazırladığı raporlar bizi bağlamaz. Bizi Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin, Fatma’nın hazırladığı raporları bağlar.
PES ETMEYİZ: Sanıyorlar ki her yerden saldırırsak Türkiye’ye diz çöktürürüz, Türk milletini pes ettiririz. Asla vatanımız üzerinde operasyona müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’de Türkiye Cumhuriyeti’nden başka devlet yoktur, olamaz. Bu ülkeyi etnik köken, mezhep, meşrep üzerinden bölemediler. Terör örgütleri üzerinden parçalayamadılar. Ekonomi üzerinden yıkamadılar.
ATACAK KURŞUNLARI KALMADI: Artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Bir kez daha ilan ediyorum: Türkiye savunma durumunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin ülkemize gelip bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Tehdidin kaynağı neredeyse gidip orada yılanın başını ezmekte kararlıyız. Bunu böyle bilin. Suriye’deki operasyonlarımızla buna başladık. Irak’taki gelişmelere aynı yaklaşımla müdahil olacağız. Bizi gömmeye çalışanlara cevabımızı, bayrağımızı en yükseğe dikerek, ezanımızı en gür seda
ile okuyarak, birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirerek vereceğiz. Hiç kimse merak etmesin. Türkiye bunu başarabilecek güce, imkana, azme, kararlılığa sahiptir.