Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, cemaatin, ilk darbeyi 3 Temmuz 2011’de yani bundan 5 yıl önce Fenerbahçe’ye yaptığını söylüyor. 3 Temmuz’da gözaltılar başlamış, Aziz Yıldırım şike suçlamasıyla tutuklanmıştı. Fenerbahçe camiasının o dönem Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) karşı adeta kurtuluş savaşı verdiğini savunan Özdemir, “Peki neden Fener?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor: “’Fener en büyük futbol yapısı olduğu için. Fener’i ele geçirseler çok daha büyük çapta örgütleneceklerdi. Geçiremediler ama zarar verdiler. Fener bugün Avrupa’da çok büyük takım olabilirdi’’ diyor. Limak Holding Yönetim Kurulu Başkan’ı Nihat Özdemir sorularımı yanıtladı.

Haberin Devamı

239 candan daha kıymetli değilim

- Darbe başarılı olsaydı, ortaya çıkan öldürülecekler listesinde adınız var, listede adınızı görünce ne hissettiniz?

Kadere inanan birisiyim. Alnımızda ne yazılıysa onu yaşayacağız. Bundan kaçış yok. Bu listelerin nasıl ele geçirildiği, kimler tarafından hangi niyetle servis edildiğini de bilemiyoruz. 17-25 Aralık sivil darbe girişimi döneminde de ismimiz benzer listelerde yer aldı. Bizim Allah’a bir can borcumuz var. Onun dışında 15 Temmuz gecesi şehit olan, canını veren 239 vatandaşımızdan daha kıymetli değiliz. Bununla ilgili bir endişe veya korku da yaşamıyorum açıkçası.

Bu listede neden yer aldığımız konusu bence daha önemli. Biz Limak’ı kuralı tam 40 yıl oldu. Bugüne kadar ne kazandıysak bu kazancımızı yine ülkemizde yatırıma çevirdik. Türkiye’nin çok büyük altyapı projelerine imza atıyoruz. Bütün çabamız ülkemizin aydınlanması ve gelişmesi için. Biz bugün ortaklarımızla birlikte dünyanın en büyük havalimanı olan İstanbul Yeni Havalimanı’nı inşa ediyoruz. 2018’in ilk yarısında da bu havalimanını açacağız. Tabii ki böyle büyük bir işin yapımını üstlenince daha fazla göz önünde oluyorsunuz. Bu projenin ve diğer mega projelerin durdurulması için Sayın Cumhurbaşkanımıza ne türlü kumpaslar kurulduğunu da açıkça gördük. Biz bu tür tehditleri her zaman alıyoruz. Allah canımızı alıncaya kadar da ülkemiz için çalışmaya ve yatırım yapmaya devam edeceğiz.

Haberin Devamı

Fener, FETÖ yüzünden Avrupa’da yükselemedi
Kurtuluş savaşı verdik

- Açık bir tehdit aldınız mı?

Birçok tehdit aldık tabii ki. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun en büyük yatırımcısıyız. Bu bölgede halkın da çok büyük ilgisi ve desteğini de görüyoruz. Bize karşı inanılmaz bir sevgi ve ilgi var. Ama bu, birilerini rahatsız da ediyor. Bu tehditlere rağmen bugüne kadar bir endişe yaşamadık. Türkiye’deki pek çok sorunun panzehrinin yatırım olduğuna inanıyorum. Aslında biz yatırım yaptığımız yerlerde insanlara iş kapısı açıyoruz. Bugün iştiraklerimizle birlikte 50 bin kişinin üzerinde istihdam yaratıyoruz. Çoğunlukla da işadamlarının daha az gittiği yerlere gidip yatırım yapıyoruz. Bu da birilerini rahatsız ediyor diye düşünüyorum.

- Fenerbahçe Kulübü’nün de FETÖ’nün hedefi olduğu söylendi hep. FETÖ’nün ne kadar tehlikeli ve gerektiğinde silah kullanmaktan dahi imtina etmeyeceğini gösteren bugünkü tablo ışığında dönüp geçmişe baktığınızda ne düşünüyorsunuz? Cemaat, Fenerbahçe’yi ele geçirmeye çalıştı mı?

Haberin Devamı

Hatırlayın, her gün birileri içeri alınıyordu, askerler içerideydi. 3 Temmuz’da Fenerbahçe Başkanını Aziz Yıldırım’ı tutukladılar. Fenerbahçe’nin yönetimini sahte delil ve şike suçlamalarıyla ele geçirmeye çalıştılar. Bugün bu konuyu daha açık ve net bir biçimde anlayabiliyoruz. Aziz Yıldırım başta olmak üzere Ali Koç ile birlikte biz de o dönemde buna karşı önemli bir mücadele verdik.

O günkü Fenerbahçe yönetimi, Fenerbahçe Yüksek Divan ve Genel Kurul üyeleri ile taraftarlar yapılanlara karşı çok dik durdular ve o çok sıkıntılı dönemden Fenerbahçe Spor Kulübü başarıyla geçmiş oldu. Ama bu kolay bir süreç değildi yargı onların elindeydi, her yere sızmışlardı, camia olarak, yönetim olarak adeta bir kurtuluş savaşı verdik. FETÖ terör örgütüne karşı ilk mücadeleyi Fenerbahçe camiası başlattı. Bugün bu mücadelenin önemi daha iyi anlaşılıyor.

Kulübü 3. Havalimanı için bıraktım

- Peki neden Fener’i hedef aldılar? Başka takımlar da vardı sonuçta...

Fener, futbolda en büyük yapı olduğu için. Fener’i ele geçirdiğinizde sektörü ele geçirmiş olursunuz. Bir de tabii başkanlık yapısı, Aziz Yıldırım faktörü yani... Aynı süreç içinde diğer takımlar dördüncü başkanla yönetilirken, Aziz Yıldırım 16 yıldır kulübün başında. Kulübe hakimiyetiniz daha fazla olur öyle olunca. Biz biliyorduk olan biteni ama şike örtüsü altında yapılan operasyon karşısında sesimizi o günün şartlarında duyuramıyorduk. Aziz Yıldırım’ı ziyarete gittiğimizde mesela, bize o moral veriyordu, ‘Sakın mücadeleyi bırakmayın. Yargıyı ele geçirdiler, şimdi Fener. Yarın Türkiye’yi ele geçirmeye kalkacak bunlar’ diye. Aziz Başkan içerdeyken hatırlarsanız tek isimle gittik genel kurula, hapisteyken başkan seçildi. Hepimiz ağladık o genel kurulda, Fenerbahçe böyle bir camia.

- Fenerbahçe’yi ele geçiremediler ama…

Geçiremediler ama çok zarar verdiler kulübe. Bu operasyonu özellikle Fener’in çıkış trendinde olduğu bir dönemde yaptılar. Gerek mali, gerekse sportif olarak şahlandığı bir dönemde yaptılar özellikle. İddia ediyorum ki böylesi bir zarar verilmese Fener bugün Avrupa’da büyük bir takım olacaktı.

- Fenerbahçe yönetiminden ayrılmanız da konuşulmuştu o dönem... Ayrılmanız noktasında bizimle bugün paylaşmak istediğiniz şeyler var mı?

Benim o dönemde Fenerbahçe yönetiminden ayrılmam Aziz Yıldırım’ın serbest bırakılmasının ardından bir süre sonra yapılan seçimlerde bu dava sebebiyle uzun zamandır ihmal ettiğim şirketimle daha yakından ilgilenmek içindi. Fenerbahçe’deki görevimden Aziz başkandan bir sonraki dönem için affımı istedim. Üçüncü havalimanı gibi çok büyük projelerin içinde yer alıyordum. Fenerbahçe’de yönetici olmak benim için her zaman çok büyük bir şereftir.

FETÖ, Türkiye’nin ayağındaki prangaydı

- Basında 4 bin küsur şirketin ve 200 işadamının FETÖ’yü desteklediğine ilişkin haberler çıktı. FETÖ’nün ekonomik kaynaklarını kurutmak için sizce neler yapılmalı?

Türkiye’de pek çok kişi ve kurumun 17-25 Aralık öncesi döneme kadar iyi niyetle cemaate destek verdiğini düşünüyorum. Pek çok işadamı 17-25 Aralık sürecinde bunların gerçek yüzünü gördüğü için de desteğini tamamen kesti.

Bunların ekonomik kaynaklarını kurutmak için iyi bir inceleme yapılmalı ve destekleyenler tespit edilmeli ki bunu da şu anda devletimiz yapıyor. Bu FETÖ terör örgütünün uzantılarının bürokrasi ve devletteki yapılanması temizlendiğinde Türkiye’nin ayağındaki prangalar çözülecek ve geleceğe çok daha hızlı ilerleyebilecek.

Birlik resmi negatif algıyı kırdı

- Söz konusu önlemler, yabancılar tarafından piyasaya müdahale olarak algılanabilir mi? Bu algıyı kırmak için sizce neler yapılmalı?


Bu konuda alınacak tedbirlerin piyasaya müdahale olarak algılanacağı kanaatinde değilim. 15 Temmuz gecesi darbe girişimi oldu ama bu kadar büyük bir olayın ardından 18 Temmuz günü Türkiye’de borsa açıldı ve her şey normal seyrinde devam etti. Türkiye ekonomik açıdan kendine güvendiğini ve ne kadar dayanıklı olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Tabii ki küçük çaplı dalgalanmalar olacaktır ama ekonomiden sorumlu Başbakan yardımcılarımız Mehmet Şimşek ve Nurettin Canikli, Merkez Bankamız ve bankalarımızın aldığı tedbirler, bu süreci yumuşak bir şekilde atlatmamızda büyük fayda sağladı.

Ayrıca muhalefet ve iktidar partilerinin gösterdiği birliktelik görüntüsü ekonomi çevrelerinde son derece olumlu algılandı diyebilirim. Bundan sonra da bu tecrübeli ekibin Türkiye aleyhinde yurtdışında oluşturulmaya çalışılan negatif algıyı kırmak için yoğun bir diplomasi ve bilgilendirme mesaisi yapacağına inanıyorum. İş dünyası olarak bizler de kendi sivil toplum kuruluşlarımız ve yabancı ortaklarımız üzerinden bu faaliyetlere iştirak edeceğiz. Herkesin bu konuda elinden ne geliyorsa işbirliği içinde yapması gerekiyor.

3. havalimanı yolcuyu germeden teknolojiyle korunacak

- Son dönemdeki terör eylemlerinde havaalanlarının hedef alındığını görüyoruz...

Üçüncü havalimanının yapımında güvenlik konusunda özel çalışmalarınız var mı?
İstanbul Yeni Havalimanı dünyanın en güvenli havalimanlarından birisi olacak diyebilirim. Tabii ki son dönemde özellikle havalimanlarına yönelik olarak gerçekleşen saldırılar, havacılık sektöründe alınan tedbirlerin tekrar gözden geçirilmesini ve güvenlik önlemlerinin artırılmasına neden oldu. Bu sadece Türkiye’ye özgü bir durum da değil, dünyanın her yerinde bu tür saldırılar maalesef meydana geliyor.

İstanbul Yeni Havalimanı’nda güvenlik konusu en baştan bu yana en önem verdiğimiz konulardan birisi. Havalimanını tasarlarken bu konuyu da düşünerek tasarladık. Tabii burada güvenlik konusunda teknolojiden en üst düzeyde faydalanacağız. Öte yandan bu havalimanını kullanan yolcuları rahatsız edecek ve ürkütecek şekilde çok yoğun önlemler var izlenimi yaratmamaya da özen göstereceğiz. Yani havalimanımızı kullanan yolcular güvenlik önlemleri nedeniyle sıkıntı yaşamadan seyahatlerini yapabilecekler.