Fenerbahçe Fener hızla eskiye döndü

Fener hızla eskiye döndü

17.09.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bıktırıcı yan paslar, yürüme temposunda hücumlar geri döndü. Sarı-lacivertli takım böyle oynarsa pozisyon bulmakta zorlanır.

Fener hızla eskiye döndü

BİLAL MEŞE sordu DUAYEN cevapladı
ŞANSAL BÜYÜKA ile DOBRA DOBRA

Haberin Devamı

Seyirci geçen sezonki riskli ama deli-dolu, heyecanlı, zevk veren futbolu arar. Ersun Yanal gitti, bari sistemi kalsaydı. İsmail Kartal’ın başarılı olmasını yürekten istiyorum. Zaten Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından biri. Ancak seyirci geçen yıl alıştığı iyi futbolu da istiyor. Kartal da, yönetim de bunu unutmasın.

Süper Lig’in 2. haftasına, oynanan 9 maçtan 7’sinin beraberlikle bitmesi damgasını vurdu. Dört büyükler galibiyet yüzü göremezken, heyecanla beklenen maçlarda sergilenen futbol da hayal kırıklığı yarattı.

Ustamız Şansal Büyüka’ya ilk olarak Fenerbahçe’nin, Trabzon’da ortaya koyduğu performansı ve Moussa Sow ile Diego Ribas arasında yaşanan gerilimi sorduk...

“Sevgili Bilal, hatırlarsan Sow, Karabük maçında da arkadaşlarına bağırıp, çağırdı. Kaldı ki Diego’nun o pozisyonda şut atması normaldi. Sanıyorum Sow’un sezon başı psikolosi bozuk. Geçen sezonun başında da benzer bir durumu Ersun Yanal’la yaşamıştı. İsmail Kartal, oyundan çıkarken elini sıkmayan Diego’yu fırçaladıysa kendisini tebrik ederim. Kardeşim ne oynadın da, çıkışına bozuluyorsun. Üstelik beğen, beğenme patron böyle bir karar vermiş. Sneijder çıkar bozulur, Diego çıkar bozulur. Inter’de, A.Madrid’de bunları yapabildiniz mi? Ama söylüyorum Türkiye’de çok ciddi anlamda futbolcuya dayalı düzen var. Açtırma kutuyu!

Haberin Devamı

Özkan Olcay’ın çıkışı erken

Fenerbahçe, Avni Aker Stadı’nda oyunu sürekli kontrol etti ama 2 uzak şut dışında pozisyon üretemedi, Size göre sıkıntı nerede?

“Fenerbahçe’de sanki hızla eskiye dönüş var. Yani bıktırıcı yan paslar, yürüme temposunda hücumlar... Fenerbahçe böyle oynarsa pozisyon bulmakta zorlanır. Seyirci geçen sezonki riskli ama deli-dolu, heyecanlı, zevk veren futbolu arar. Yanal gitti, bari sistemi kalsaydı. İsmail Kartal’ın başarılı olmasını yürekten istiyorum. Zaten Fenerbahçe şampiyonluğun en büyük adaylarından biri. Ancak seyirci geçen yıl alıştığı iyi futbolu da istiyor. Kartal da, yönetim de bunu unutmasın.”

Galatasaray’da bir beraberlikte fırtınalar koptu. İkinci Başkan Özkan Olcay, “Kötü futbolun sebeplerini teknik sorumluların bilmesi lazım. Teknik kadro ve futbolcularla konuşacağız” diyor. Bu çıkış normal mi?

Haberin Devamı

“Bilal, Galatasaray’da İkinci Başkan ve bana göre akil adam Özkan Olcay’ın bu çıkışını çok erken buluyorum. Kaldı ki daha sonra bu yaptığı açıklamayı düzeltti. Yönetimde, kulüp içinde karışıklıklar olabilir. Bunlar futbolcuları ilgilendirmez. Onlar çıkıp, görevlerini yapacaklar. Galatasaray isteksiz, temposuz ve yavaş oynuyor. O zaman ilk onbirde ha o oynamış, ha diğeri oynamış ne değişecek ki. Önce Mancini, sonra Prandelli, ortada bir şey yok. Kabul edelim ki, Terim sonrası Galatasaray’ın tadı kaçtı.”

Peki ağabey kadroya yapılan son takviyeleri nasıl buldunuz?

“Tarık çok yönlü ve ciddi faydalı olur. Dzemaili’nin kreatif yanı yok ancak iki yönlü, çalışkan... Pandev derseniz, bir zamanlar “rüzgarın oğluydu” ama şimdi ne olur bilemem. Biz futbolcuları hep geçmişi ile değerlendiriyoruz. Oysa bugüne bakılmalı. Burak ve Selçuk da iyi değil. Bu durumlarını sözleşmelerinde yapılan artışla örtüştürmem. Selçuk zamdan önce de iyi değildi. Sabri’nin oynayanlardan eksiği yok. Hiç olmazsa hırsı vardı. Şimdi Galatasaray’da aranan hırsı...

Haberin Devamı

Uzman ekip kurulmalı

“Sahalar rezalet, Passolig uygulaması karmaşık. Sezon yeni başladı, yani zeminler yorgun değil, buna rağmen berbat. Niye? İnsan ihmali, ‘adam sende’ anlayışı, hatta cehalet. Futbol Federasyonu bir uzmanlar kurulu oluşturmalı, zeminlerin bakımını kontrol etmeli ve masraflarını kulüplerden kesmeli. Biz bu kulüplere, bu il müdürlüklerine kalırsak, yakında ‘patates tarlalarında’ oynamaya da başlarız.

Passolig’e gelince... Sadeleştirilmeli, daha ekonomik olmalı, yaygınlaştırmak için pratik çözümler bulunmalı. Örneğin Türkiye’de üç tane dev GSM operatorü var. Bunlarla anlaşma sağlanıp cep telefonları üstünden bu iş yapılamaz mı? Türkiye’de 50-60 milyon insan cep telefonu taşırken, bir yaşam neredeyse cep telefonuna sığdırılmışken, bu seçenek ya da başka alternatifler niye düşünülmez? Yarın soğuklar basınca ne olacak? Nereden seyirci bulacağız? Kimse felaketin farkında değil.

Haberin Devamı

Trabzon’u beğendim

Şansal ağabey, Trabzonspor’un, Fenerbahçe karşısındaki futbolunu da tartıya koydu, dikkat çekici saptamalarda bulundu:

“Trabzonspor’u beğendim. Halilhodzic ileri yaşlarda bir hoca olmasına rağmen mesleki gelişim olarak kendisine çok şey katmış. Dünya Kupası’nda Cezayir ile birlikte en fazla sükse yapan teknik adamdı. Trabzonspor’un transferlerini de doğru buluyorum. Zaten Trabzonspor bu sezon da, bu hocayla, bu transferlerle şampiyonluğa oynayamazsa bu sevdadan vazgeçsin! Burada seyirciye çok önemli görev düşüyor. Kayıtsız, şartsız takımı motive etmek, gergin ortamdan kaçmak ve Avni Aker’i doldurmak lazım. Yatabare için çok fazla bir şey söyleyemem ama Waris’in çok sayıda kasetini izledim, Fenerbahçe maçında gördüm. Çabuk, hızlı, birebir de peynir-ekmek yer gibi adam geçiyor. Cezayirliler de iyi. Daha Cardozo, Bosingwa gelecek. Constant ve Fatih iyi transferler. Trabzonspor Başkanı da, yönetimi de iyi işler yaptılar. Artık karşılığını bekliyorlar.

Beşiktaş, Başakşehir’de oynasın

Modaya uyan Beşiktaş, Çaykur Rize’ye takılıp, liderlik fırsatını tepti. Olimpiyat Stadı’nın yaşanan kayıpta rolü var mı?

“Beşiktaş için ilk sorun oynayacağı stat. Düşün sahasında son 15 maçta hiç yenilmemiş ama 7 beraberliği var. Vur kayıp puan hesabına 14 yapar. Evinde bu kadar puan kaybedersen şampiyon olamazsın. Olimpiyat Stadı’na 20 bin seyirci gittiğinde bile adam yok gibi görünüyor. Oysa Başakşehir’de oynasan o 20 bin seyirci ile rakibi boğarsın. İstanbul’a gelen her takım ev sahibi gibi Olimpiyat’a gidiyor. Beşiktaş en büyük silahı seyircisinin o müthiş baskısından, coşkusundan yararlanamıyor. Beşiktaş hemen şimdi Başakşehir Stadı’na dönmeli.”

Size göre seyirci dışında Beşiktaş’ın eksikleri nelerdi peki?

“Çaykur Rizespor maçı sonrası en doğrusunu Bilic söyledi: ‘Aklımız ve kalitemiz eksik kaldı’ dedi. Veli, Atiba, Olcay hepsi tamam müthiş çalışıyorlar ama, ‘akıl oyunları’ için, rakibi açmak, pozisyon yaratmak için Oğuzhan’a ihtiyaçları var. Oğuzhan ya sakat ya cezalı. Oğuzhan için mutlaka devamlılık sağlanmalı. Demba Ba aklın bir başka ismi. İkisi olmayınca Beşiktaş fiziğini kullandı ama aklını kullanamadı. Şimdi Sosa da geldi. Beşiktaş iş yapar, fakat bu takım Olimpiyat Stadı’nda öksüz bırakılamaz. Bir yandan milyon dolarlar verip önemli transerler yapıyorsun, diğer yandan milyonları versen bulamayacağın en büyük transferini, seyircini kaybediyorsun. Bu kabul edilemez.”

Futbolcuya dayalı düzen var

İzlanda’ya farklı mağlup olan A Milli Takım’ın kötü halini anlatacak 50 tane neden var. Berbat zeminler, yürüme temposundaki futbol ve bizim ligimizdeki ‘azla yetinme’ alışkanlığı en başta gelenler. Daha da önemlisi Türkiye’de futbolcuya dayalı düzen var. Bu düzenin kalkması lazım.

Şansal Büyüka ile sohbetimizde A Milli Takımımız için ayrı bir paragraf açtık, hiç hesapta olmayan İzlanda yenilgisini ve ay-yıldızlı ekibin performansını masaya yatırdık...

“Sevgili Bilal, Milli Takım’ın kötü halini anlatacak 50 tane neden var. Berbat zeminler, adeta yürüme temposundaki futbol ve bizim ligdeki ‘azla yetinme’ alışkanlığı en başta gelenler. Kazanmakla avunur, kötü futbolu sorgulamaz, iyi futbolu aramazsan olacağı budur. Daha da önemlisi, Türkiye’de yönetimlerde futbolcuya dayalı bir düzen var. Bu düzenin kalkması, sözde değil, özde kurumsal yapının gelmesi lazım. Bu, ‘rakibi küçünmseme’ ifadesine hiç katılmıyorum. Adamlar Dünya Kupası finallerini play-off turunda kaçırdılar. Neymiş ‘İzlanda’nın fizik gücüne ve hızına’ yenilmişiz. Bakıyorum, basketbolda Litvanya’ya kaybediyoruz, ‘dış şutlara yenildik’ oluyor. Kardeşim, İzlanda kadar biz de koşalım, İzlanda kadar biz de fizik gücünü yakalayalım. Litvanya arka arkaya 10 tane üçlük atıyorsa biz de atalım. Adamlar ‘üstün ırk’ mı? Genetik olarak bizden çok mu farklılar... Arada yetenek farkı falan yok, genetik yapı farkı yok. Sadece adamlar işini daha ciddi yapıyor, daha fazla çalışıyorlar.”

Teknik Direktör Fatih Terim’e yönelik eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Böyle farklı yenildiysen, bu kadar kötü oynadıysan eleştirilirsin... Ancak Terim’e eleştirileri parası üzerinden getirmeyi son derece yanlış buluyorum. Fatih Terim bu parayı federasyonun kafasına silah dayayıp mı aldı. Bu anlamda düşünürsen, bizdeki bir futbolcunun aldığı para, belki de İzlanda takımının tamamına bedel. Bu işler parayla olmuyor. Mesele para olsaydı Katar, Suudi Arabistan her Dünya Kupası’nda şampiyon olurdu... İzlanda maçında sahada kim varsa normal performansının çok gerisinde kaldı. Enseyi karartmayalım. Ancak Çeklerin, Hollanda’yı yenmesi, İzlanda’ya kaybetmemizden bile kötü oldu.

Dakika 1, işi zora soktuk. Ama Terim’le gidilen finalleri düşünün, hiç kolay gitmedik. Hep zoru aşıp, mucizeleri başardık. Burada yol çok uzun ve kazanılacak çok puan var. Yeter ki gönülden oynayacak, sonuna kadar mücadele edebilecek bir takım kuralım.

Onur hatalı ama savunma nerede?

“Volkan’ın çağrılmamasını ben de aldığı cezaya bağlıyorum. Ancak düne kadar Volkan oynadığında ‘ülkenin en formda kalecisi Onur var, niye oynamıyor’ diye kıyamet koparanlar, şimdi ‘Volkan oynasa bu golleri yemezdi” diye bağırıyor! Onur’un ilk golde ciddi hatası var ama diğer gollerde savunman nerede, takım nerede? İki sene önce tüm yorumcular ‘Volkan, Avrupa’nın ilk 5’ine girer’ diyorlardı. Volkan son 2 yılda kulübün sözcüsü, futboldaki gerilimin bir parçası gibi oldu. Hiç zaman yitirmeden üç direk arasına dönmeli ve sadece işine bakmalı.”